Meslek Yüksek Okulu Nihat Helvacı Amfisi'nde yapılan konferansta konuşan Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Karaaslan, " Genellikle üniversitelerde şöyle bir yoklama yaptığımız zaman gençlerin birçoğu "AB'ye girmeyelim "diyorlar. Doğrusu bu anlayışa nereden ulaştığımızı niçin hayır dediğimizi anlayabilmiş değilim. Türkiye sağlıkta, adalette, eğitimde, üretimde, sanayide, tarımda standartları olmayan bir ülke. Canımız nasıl istiyorsa o kadar gübre serpiyoruz. Canımız nasıl istiyorsa o kadar tarım ilacı atıyoruz. Şu kadar hormon kullanıyoruz. Ondan sonra yetiştirdiğimiz ürünleri Avrupa kapısına götürüyoruz. Burada hemen bir analiz. Sizin bu ürünler yenmez, stardart dışı, çok kötü. Geri götür iç piyasada sat. Niye? " bize bir şey olmaz abi ". Demek ki içerdeki insanlar bunları yiyebilir, ama dışarıdaki insanlar bu tür malları almazlar. Neden? standart dışı. Soruyorum? Yeryüzü standartlarına kavuşmak için kendi çabanız yeterli olur mu? Olmuyor. 100 yıldır kendi standartlarınızı kuramamışsınız, koyamamışsınız. Avrupa Birliğine şöyle bakmamak lazım. Efendim Avrupa Birliğine girersek bütün milli kimliğimizi kaybederiz. Neden? Sizin Milli kimliğiniz bu kadar çerden çöpten mi? Bu kadar zayıf mıyız biz. Hayır. Onlar bizden korksunlar. Biz bakın 1960'larda Almanya'ya giden işçi nüfusumuz 5. kuşak onların çocukları üniversiteleri bitirdiler. Bugün Türk nüfusunun hatırı sayılır bir yeri var. Yanlarında 5-10 bin Alman çalışan devasa iş adamlarımız var. Yani Avrupa bizim için kaçınılması ve korkulması gereken bir yer değil. Avrupa standartları da tehlikeli şeyler değil. Bilakis Avrupa standartları demek, bir anlamda dünya standartları demek. Dünya standartlarında üretim yapan, kendi ülkesinde hayat şartlarına sahip olan bir ülke haline gelmek zorundasınız. Bizim için orta ve uzun vadede en basit en pratik yolu AB standartlarını kabul etmekten geçer. Başka da bir yolu yoktur. Hiçbir güç Türkiye'ye bu standartları başka türlü kabul ettiremez. Biz ne yaparız? Bir yolunu buluruz. Para veririz, adam ayarlarız, yakınını buluruz o kuralı deler işlemez hale getiririz. Ama yeryüzünde artık öyle bir ülke kalmıyor şeffaflaşıyor. Demek ki yeryüzü devleti haline gelmemiz gerekiyor. Yeryüzü devleti haline gelmeniz için dünya standartlarında üretim kalitesine standartlarına ve bu standartları hayata geçirecek nitelikli insan gücüne sahip olmanız gerekiyor. Bugün artık yabancı dil özellikle İngilizce biliyor musun? Yoksa Bilmiyor musun? Tartışmasının çok ötesine geçilmiştir. Nereye giderseniz gidin İngilizce ortak bir haberleşme dili haline dönüşmüş bulunuyor. O halde az veya çok bu dili bir şekilde öğrenmeniz, bilgisayar bilginizin tam olması gerekiyor. Bir vasfınızın olması gerekiyor. Nitelikli bir insan haline gelmeliyiz " dedi.
Konferans sonunda Hisarcık Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yrd. Doç. Dr.Ömer Zafer Güven, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Karaaslan'a çiçek verdi.
Küreselleşme konferansına Hisarcık Kaymakamı Hakan Şeker, Hisarcık Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yrd. Doç. Dr.Ömer Zafer Güven, Öğretim görevlileri, Ömer Atlaş, Sezai Bülbül, Hüseyin Yılmaz ve öğrenciler katıldı.
Hisarcık Myo'da 'Küreselleşme' Konferansı
DPÜ Hisarcık Meslek Yüksekokulu'nda öğrencilere Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Karaaslan tarafından " Küreselleşme " konulu konferans verildi.