Erişkinlerin yüzde 30-40’ında görülebilen uyku apnesi ve horlamanın yaşamı olumsuz etkileyebileceği gibi ciddi hastalıklara da işaret edebileceğini dile getiren Memorial Diyarbakır Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Doç. Dr. Mehmet Akdağ, horlama ve uyku apne sendromu hakkında bilgi verdi. Uyku apnesinin, uyku sırasında nefes durması ve bu sürenin 10 saniyeden fazla olması şeklinde açıklandığını belirten Dr. Akdağ, "Bu tablo, gürültülü bir şekilde horlama ve nefes alamama şeklinde birbirini takip eder. Toplumun yüzde 2-4’ünde görülen uyku apnesi, her 4 erkekten ve 10 kadından birini etkileyen bir hastalıktır. Çocuklarda ise uyku apnesinin yaklaşık yüzde 80’i bademcik ve geniz eti büyüklüğünden kaynaklanmaktadır" dedi.
"Genel bir uyku hali varsa dikkat edilmeli"
Dr. Akdağ, otururken, kitap okurken, toplantıdayken, sohbet ederken, öğle yemeğinden sonra, televizyon izlerken veya yolculuk sırasında genellikle uyuklayanlarda uyku apne hastalığı riskinin yüksek olabileceğini söyledi.
Dr. Akdağ, "Uykuda solunum bozukluğu düşünülen hastaların kulak, burun, boğaz ve sistemik muayeneleri dikkatle yapılmalıdır. Endoskopi ile burun muayenesinde tıkanıklığa neden olan alan araştırılır. Göğüs hastalıkları ile birlikte multidisipliner bir yaklaşımla hastalığın altında yatan fizyolojik nedenleri anlamak, tanı ve tedavideki en önemli adımdır. Uyku apnesi, uyku laboratuvarlarında yapılan testlerle tanısı konabilen bir rahatsızlık olup, uyku testleri tedavinin planlanmasında önemli bir yer tutar. Çocuklarda; davranış bozuklukları ve hiperaktive, büyüme gelişme geriliği, ağız yüz gelişim problemleri, gece idrar kaçırma, okul başarısında düşme, iştahsızlık ve yutma güçlüğü, konuşma bozukluğu, erişkinlerde cinsel işlev bozukluğu, gün içi uykululuk hali, algıda azalma ve konsantrasyon bozukluğu, sinirlilik hali, iştah artışı, depresyon, hipertansiyon, sabahları alın bölgesinde baş ağrısı, sabahları ağız kuruluğu belirtilerine dikkat etmek gerekiyor" diye konuştu.
"Sigara ve alkol uyku apnesini ağırlaştırıyor"
Doç. Dr. Mehmet Akdağ, sigara ve alkolün uygu apnesini ağırlaştırdığını söyledi.
Akdağ, "Sigara ve alkolün bırakılması, kilo kontrolü, uygun yatış pozisyonunun belirlenmesi, cerrahi tedavi, pozitif hava yolu basıncı tedavisi (CPAP), ağız içi araç tedavisi uyku apnenin tedavi seçenekleri arasındadır. Ağır uyku apne hastaları pozitif hava yolu basıncı ile tedavi edilir. Pozitif hava yolu basıncı tedavisini kullanamayan hastalar cerrahi açıdan değerlendirilir. Hastaya polisomnografik uyku tetkiki randevusu verilerek uyku analizi yapıldıktan sonra, birkaç gün içinde tetkik değerlendirilir ve durumun horlama mı yoksa apnesi mi olduğuna bakılır. Uyku apnesi varsa derecelendirmesi yapılarak hastaya uygun çözümler ortaya konur. Sigara ve alkol uyku apnesini ağırlaştırdığı için, hastanın sigara ve alkolden uzak durması çok önemlidir" ifadelerini kullandı.
Horlama Önemli Hastalıkların Belirtisi Olabilir
Yaşam kalitesini düşüren önemli sorunlardan biri olan horlamanın, uyku sırasında yumuşak damakta ve çevre dokularında titreşim sonucu oluşan kaba sesler anlamına geldiğini belirten uzmanlar, normal karşılanan bu durumun önemli hastalık belirtisi olabileceği uyarısında bulundu.