IKV Baskani Ayhan Zeytinoglu'ndan AB Liderler Zirvesi Öncesi Degerlendirme Açiklamasi

'Pozitif gündem, TürkiyeAB iliskilerinde bir canlanma umudu yaratti. Esas hedefimiz, tam üyelik olmaya devam ediyor. Bu açidan pozitif gündem, müzakere sürecinin yerini tutabilecek bir kapsam tasimasa da var olan kosullarda kisir döngüyü kirmak için bir araç olabilir' 'Yarinki zirveden Gümrük Birligi'nin güncellenmesi ve yüksek düzeyli diyaloglarin baslatilmasi konusunda somut adimlar bekliyoruz'

Iktisadi Kalkinma Vakfi (IKV) Baskani Ayhan Zeytinoglu, pozitif gündemin, Türkiye-AB iliskilerinde bir canlanma umudu yarattigini belirterek, "Esas hedefimiz, tam üyelik olmaya devam ediyor. Bu açidan pozitif gündem, müzakere sürecinin yerini tutabilecek bir kapsam tasimasa da var olan kosullarda kisir döngüyü kirmak için bir araç olabilir." ifadelerini kullandi.

Zeytinoglu, 24-25 Haziran'da gerçeklestirilecek AB Liderler Zirvesi'ne iliskin yaptigi yazili açiklamada, zirvede, Türkiye-AB iliskileri baglaminda pozitif gündemin de ele alinacagini ve bu konuda somut adimlar bekledigini kaydetti.

Temelleri Ekim 2020'de yapilan AB Konseyi'nde atilan ve o günden beri AB zirvelerinin gündeminde yer almaya devam eden pozitif gündemde artik uygulama asamasina geçilmesi gerektigini aktaran Zeytinoglu, su degerlendirmelerde bulundu:

"Pozitif gündem, Türkiye-AB iliskilerinde bir canlanma umudu yaratti. Esas hedefimiz, tam üyelik olmaya devam ediyor. Bu açidan pozitif gündem, müzakere sürecinin yerini tutabilecek bir kapsam tasimasa da var olan kosullarda kisir döngüyü kirmak için bir araç olabilir. Özellikle jeopolitik gelismeleri de dikkate aldigimizda, Türkiye'nin Avrupa'daki konumunun pekistirilmesi ve ABD de dahil olmak üzere Bati ile iliskilerinin güçlendirilmesi degisen dünya dengelerinde büyük önem tasiyor. Burada ortak degerler etrafinda bütünlesme, demokrasi ve özgürlükler vurgusuna da dikkat çekmek lazim. Türkiye'nin hem ekonomik açidan hem de siyasi ve jeopolitik açidan AB ile iliskileri onarmasinda pozitif gündem etkili bir rol oynayabilir. Ancak artik söylemden eyleme geçme zamani.

Pozitif gündem, ilk olarak geçtigimiz yil ekim ayinda AB Konseyi tarafindan önerilmisti. Mart ayindaki zirvede de içerik olarak gelistirilmis ve asamali, orantili ve geriye döndürülebilir bir yaklasim olarak lanse edilmisti. Pozitif gündemin en önemli unsurlarindan biri Gümrük Birligi'nin güncellenmesi. 2014'ten beri gündemde olan bir konu ve artik bir an önce uygulama asamasina geçilmesi gerekiyor. AB'nin ticaret politikasini da temelden etkileyen Yesil Mutabakat ve dijital gündem, gümrük birliginin güncellenmesini daha da acil hale getirdi. Sinirda karbon düzenlemesi ile özellikle demir çelik, çimento ve alüminyum gibi enerji yogun sektörlerden AB'ye yapilan ihracata ek bir maliyet gelecek. Ayrica Yesil Mutabakat, AB pazarinda geçerli olan üretim ve ürün standartlarini da degistiriyor. Çevre etkisi ve karbon ayak izinin azaltilmasi temel öncelik haline geldi. Bu durum AB ve Türkiye arasindaki ekonomik ve ticari iliskinin revizyonunu gerektiriyor. Ayni zamanda çevre ve iklim politikalarinda uyum ihtiyaci daha da artiyor. Çevre fasli, Türkiye'nin AB müzakerelerinde açilmis olan fasillardan biri ve Türkiye, SEVESO direktifi gibi bazi AB mevzuatina uyumda oldukça ileri düzeyde. Ancak bu uyumun iklim degisikligine de yansitilmasi gerekiyor. Gümrük Birligi'nin modernizasyonu, iliskilerin bu boyutunun güncellenmesi ve canlandirilmasina olanak taniyacak. Yarinki zirveden Gümrük Birligi'nin güncellenmesi ve yüksek düzeyli diyaloglarin baslatilmasi konusunda somut adimlar bekliyoruz."

- "Vize serbestligi sürecinde de beklentilerimiz devam ediyor"

Ayhan Zeytinoglu, iliskilerin diger bir önemli boyutunu göç ve mülteci konusunda is birligi ve vize serbestligi konularinin olusturdugunu vurgulayarak, özellikle mülteci konusunda Türkiye'nin AB için vazgeçilmez bir rol oynadigina isaret etti.

Türkiye'nin, yaklasik 4 milyon mülteciyi barindirarak AB'nin yükünü aldigini belirten Zeytinoglu, "Bu mültecilerin AB'ye geçmesi özellikle Almanya gibi üye devletler için siyasi ve ekonomik olarak büyük bir maliyet olustururdu. Bu açidan Türkiye'nin oynadigi rol çok önemli. 18 Mart 2016'daki Türkiye-AB mutabakati sadece mülteci is birligini içermiyordu. Bunun yaninda müzakerelerde yeni fasillar açilmasi, vize serbestliginin saglanmasi ve Gümrük Birligi'nin güncellenmesi ile ilgili maddeler de vardi. Ancak bu konularda bir ilerleme saglanamadi. AB, Türkiye'deki Suriyeli mültecilere yönelik 3+3 milyar avroluk proje destegini sürdürdü. Simdi bu mali is birliginin devam etmesi gündemde. Ancak kapsamin daha da genisletilmesi ve yük paylasimini da içerecek sekilde ele alinmasi gerekiyor. Bunun yaninda, vize serbestligi sürecinde de beklentilerimiz devam ediyor. Kovid-19 sonrasi normallesme ile birlikte iliskilerde tekrar gündeme gelmesi için kalan kriterlerin de hizla karsilanmasi lazim." ifadelerini kullandi.

Zeytinoglu, Gümrük Birligi'nin etkin islemesi ve pozitif gündemin hayata geçmesi için somut adim beklediklerini kaydetti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile