Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "İlaçta yerlileşme oranımız yüzde 48, yani dışa bağımlılığımız yüzde 52. Önümüzdeki dönemde, ilaç, tıbbi cihaz ve aşıda yerlileşmeyi artıran ve dışa bağımlılığı her geçen gün azaltan bir strateji ve yaklaşım içinde olacağız ve bu konuda son derece kararlıyız." dedi.
Bakan Koca, CNN Türk’te Hakan Çelik'in sunduğu "Hafta Sonu" programına katıldı.
Sağlık alanında yerlileşme ve millileşmenin önemine değinerek sözlerine başlayan Koca, "Şu anki durumumuz ilaçta yerlileşme oranımız yüzde 48, yani dışa bağımlılığımız yüzde 52. 2017'de yüzde 46 idi, 2018'de yerlileşme oranı yüzde 48'e çıktı. Cihazda yerlileşme oranımız daha düşük, dışa bağımlılığımız yüzde 82 oranında, aşıda yüzde 100'e yakın, tıbbi malzemede de yüzde 80'lere yakın dışa bağımlılığımız söz konusu. Önümüzdeki dönemde, ilaç, tıbbi cihaz ve aşıda yerlileşmeyi artıran ve dışa bağımlılığı her geçen gün azaltan bir strateji ve yaklaşım içerisinde olacağız ve bu konuda son derece kararlıyız." ifadelerini kullandı.
Dünyada giderek artan ve Türkiye'de de kısmen görülen aşı reddiyle ilgili açıklama yapan Koca, yerlileşme ile birlikte aşı reddinin de azalacağını düşündüklerini belirtti. Güncel aşı oranının yüzde 96 olduğunu aktaran Koca, bu anlamda şu an herhangi bir tehlikenin söz konusu olmadığını ifade etti.
Bireysel ilaçlarda malzeme ve cihazla ilgili üniversitelerin potansiyelini ölçmeye yönelik bir mekanizma kurulacağını duyuran Koca, "Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) pazartesi günü bireysel ilaçla ilgili bir çağrıda bulunacak. Bu çağrıda, ülkenin birikimi olan üniversitelerimiz dahil olmak üzere kendi geliştirdikleri veya geliştirme potansiyeli olan belli alanlar belirtilerek çağrıya çıkılmış olacak. Biz burada ilaç, malzeme, cihaz ve aşıda potansiyelimizi görmek istiyoruz." diye konuştu.
- "Aşının yüzde 100 yerlileşmesi gerektiğine inanıyoruz"
Aşı konusunda birçok ülkeye üst düzey ziyaretler ve görüşmeler yapıldığını belirten Koca, "Biz 2023 yılına kadar aşıyı yüzde 100'e yakın mutlak yerlileştirmemiz gerektiğine inanıyoruz. Bunun için önümüzdeki ağustos ayında Türkiye'de üretilmesi tamamlanmış difteri, tetanoz aşısının ruhsatı ilk defa verilmiş olacak." şeklinde konuştu.
Tedavi için yurt dışına çıkan hasta sayısında azalma olduğunu kaydeden Koca, şunları söyledi:
"Küba’ya aşı ve benzeri yaklaşımlar için bir efsane olarak gidenlerin olduğunu biliyoruz, mesela akciğer kanseri gibi. Bununla ilgili biz verileri net bilmek istiyoruz. Küba'dan bir ekip Türkiye'ye çağrıldı, onlarla görüşmeler yapıldı. Biz yapılan tedavinin sonuçlarını, klinik araştırmalarını net bilmek istiyoruz. Yapmak istediğimiz, Bilkent Şehir Hastanesi'nde olmak üzere birtakım klinik araştırmaları spesifik bazı hastalıklarla ilgili Küba ile iş birliği içerisinde başlatmaktan yanayız. Bununla ilgili önümüzdeki dönemde açıklayacağız. Birtakım araştırmaların önünü açmak istiyoruz. Bilkent de bu anlamda klinik araştırma merkezi olarak planlanacak."
HIV ve AIDS hastalarına yönelik tedavinin ücretsiz verildiğini hatırlatan Koca, "Bütün gebelerin mutlak HIV taramasını yapan olmak istiyoruz. HIV eskisi gibi tedavi edilemeyen, öldüren bir hastalık olmaktan giderek çıktı. Özellikle HIV, AIDS ile ilgili ilaçları Türkiye'de biz bedava uyguluyoruz, vatandaşlarımız bunu bilsin, ücret alınmadan, bilinen hastalara mahremiyet çerçevesinde ücretsiz sürdürüyoruz. HIV artık tedavi edilebilir bir hastalık noktasına geldi. Yeni nesil ve pahalı olan ancak bizim ücretsiz olarak uyguladığımız tedavi şeklinden kaçınmamalı. Bu konuda ilgili merkezlerde tedavilerini ücretsiz devam ettirmelerini önemsiyoruz." dedi.
- "10'uncu şehir hastanemizi Bursa'da açacağız"
Şehir hastanelerini çok önemsediklerini belirten Koca, "Özellikle bulundukları bölgede sağlıkta en üst noktada tedavinin yapılabilir olduğu ve hastanın bir başka ile sevk edilmeden multidisipliner bir yaklaşımla tedavisinin yapılabildiği son sağlık üssü olarak tanımlıyoruz. 9 tane şehir hastanemizi açtık, 10'uncu hastanemizi ise 10 gün içerisinde Bursa'da açacağız. Bin 355 yataklı, şehir hastanemiz hizmete hazır hale gelecek. Burada özellikle şunu yapmak istiyoruz; her ilde sağlık üssü olabilecek, adına şehir ya da bölge hastanesi diyebileceğimiz hastane yapılarını oluşturup ve buraya hastanın geliş mekanizmasının da şekillendiği, buralardan spesifik özellikli hizmetlerin yapılabilir olduğu hastaneleri hedefliyoruz 2023'e doğru." şeklinde konuştu.
Şehir hastanelerinde memnuniyetin hem personel hem de hastalar açısından yüksek düzeyde olduğunu ifade eden Koca, Eskişehir'de memnuniyet seviyesinin yüzde 98'lerde, Elazığ'da ise yüzde 99 seviyelerinde olduğunu söyledi.
Hastane içerisindeki uzun mesafelere yönelik yürüyen merdiven sayılarını artırmaya devam ettiklerini vurgulayan Koca, golf araç sayısını artıran, ulaşımı kolaylaştıran bir yaklaşım içerisinde olduklarını kaydetti. Koca, 2023'e kadar hedeflerinin toplam 44 bin 404 toplam yatak kapasiteli 32 şehir hastanesi olduğunu aktardı. Koca, bütçe içesinde sağlığın eğitimden sonra ikinci sırada geldiğini ve 2019 yılında sağlık payının 157 milyar lira olduğunu ifade etti.
Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz kamuda çalışan 625 bin toplam sağlık sektöründe özel dahil olmak üzere çalışan 1 milyon 25 bin sağlık ordusundan bahsediyoruz. İlgiyle ve sevgiyle çalışan sağlık ordumuzu önemsiyoruz. Sağlıkta dönüşümü ancak personelimizle yapabileceğimize inanıyoruz."
(Sürecek)
'İlaçta Dışa Bağımlılığı Azaltan Strateji İçinde Olacağız'
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: (1) 'İlaçta yerlileşme oranımız yüzde 48, yani dışa bağımlılığımız yüzde 52. Önümüzdeki dönemde ilaç, tıbbi cihaz ve aşıda yerlileşmeyi artıran ve dışa bağımlılığı her geçen gün azaltan bir strateji ve yaklaşım içinde olacağız' 'Yerlileşmede 2023 yılına kadar aşıyı yüzde 100'e yakın mutlak yerlileştirmemiz gerektiğine inanıyoruz'