İlker Başbuğ İle Görüşen Gazi Konuştu
Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un Gaziantep ziyaretinde görüştüğü gazi Volkan Demir, kendisi hakkında çıkan haberlerle ilgili konuştu.
PKK’lı teröristler tarafından 19 Haziran 2010 yılında Hakkari’nin Şemdinli ilçesine bağlı Gediktepe Karakolu'na düzenlenen saldırıda 9 arkadaşı şehit olan ve 14 arkadaşıyla birlikte yaralanan, daha sonra ise dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ tarafından taburunda ziyaret edilen asker, geçen günlerde Gaziantep’e gelen eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile görüşüp yaşadığı sıkıntıları dile getirmişti.
Gazinin yaşadığı sıkıntı kamuoyuna yansıdıktan sonra kendisine iş bulunduğu iddia edildi. Bu iddialar hakkında konuşan Volkan Demir, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin dışında kimsenin kendisine herhangi bir iş sözü vermediğini belirtti.
Kimsenin kendisini aramadığını ve şu anda herhangi bir işe alınmadığını ifade eden Volkan Demir, Fatma Şahin’in kendisine bir hafta içinde iş sözü verdiğini dile getirdi.
Volkan Demir konuşmasında, “Şarapnel parçalarından bir tanesi benim bacağımdaki atardamara yakın geldiği için durumum kritik denildi. 20 gün müşahede altında kaldıktan sonra ziyaretin haberi geldi. Ziyaret için tekrardan taburumuza geri döndük. Orada da bu ziyaret gerçekleşti. Oradaki görüşmeden önce kimin geleceğini bilmiyorduk. Biz herhangi bir bakan ve üst düzey bir komutanımızı bekliyorduk. Bize gelen haber bu şekildeydi. Tabii ki onların o şekilde gelmesi sürpriz oldu. İyi oldu, güzel bir moral oldu. Aradan onca zaman geçtikten sonra komutanımın tekrar Gaziantep’e geldiğini haber aldım. Tabii ki bu arada geçen sürede gerek tedavim olsun gerek iş olsun birkaç yere başvuruda bulundum. Yanıtlar bir şekilde olumsuz oldu veya beklemeye alındı. Nasıl desem, artık tahammülüm kalmadı. Kendi köşeme çekilmiştim” dedi.
"İLKER BAŞBUĞ İLE GÖRÜŞÜP DURUMU AKTARDIM"
Daha sonra İlker Başbuğ’un Gaziantep’e geldiğini haber aldığını ve yanına gidip durumunu aktardığını söyleyen Demir, "Hani gidip görmek istedim. Kendisi de zor günler atlattı. Bana yaptığı ziyarete karşılık vermek istedim, geçmiş olsun demek istedim. Komutanımla görüştüm. Durumumu aktardım, üzüldü. Beni kendisini Gaziantep’e davet eden Prof. Dr. Ömer Arpacıoğlu’na emanet etti. Hem sağlık durumumla ilgili hem de iş durumumla ilgili olarak. Sağ olsun onlar da ilgilendi. Pazartesi günü kısmet olursa askerlik şubesine gideceğim. Oradan beni askeri hastaneye sevk edecekler" diye konuştu.
"FATMA ŞAHİN DIŞINDA KİMSE BANA İŞ SÖZÜ VERMEDİ"
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin dışında kimsenin kendisine iş sözü vermediğini aktaran Demir, “İş durumumla ilgili burada Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne davet edildim. Orada beni Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Fatma Şahin ile görüştürdüler. Kendisi bana bir hafta içinde iş sözü verdi ve de çok olumlu konuştu.
Bunları hiç beklemiyordum. O görüşmeden bu yana 3 gün oldu. Kalan 3 gün içerisinde de en azından kalan evrak işlerimi hallederim. Aynı zamanda bir konuda daha beni ümitlendirdiler. Ben şu anda gazi olsam da evrak üzerinde gazi olarak sayılmıyorum çünkü belgelerim, evraklarım tamamlanmamış, bir şekilde evraklarda aksama olmuş. Onlarla ilgili de söz verdiler. Hani gerekli adli ve hukuki işlemleri yapacaklarını söylediler. Bu makamlar dışında iş sözü veren olmadı. İş ve işçi bulma kurumunun müdürüyle görüştüm. Prof. Dr. Ömer Arpacıoğlu hoca beni oraya yolladı. Bunun dışında sana iş veririz diyen kimse olmadı” diyerek kendisine iş bulunduğu yönündeki haberlerin asılsız olduğunu dile getirdi.
"ANNE VE BABAMA BAKMAK ZORUNDAYIM"
Demir, "Annem ve babam yaşlı insanlar. Çok zor şekillerde çalışıyorlar. Annem geçim için yeri geliyor gündeliğe gidiyor ama bu yaştan sonra benim bu insanlara bakmam gerekiyor, onların bana bakması gerekmiyor. Ben bu tereddütlerimden de tamamen kurtulacağımı düşünüyorum" diyerek çalışmak istediğini belirtti.
"KİMSENİN OYUNUNA GELMEYELİM"
Demir, şöyle konuştu: "O tepede sadece bir tek Volkan yoktu. Bir Necati de vardı, İlhami de vardı, Mutlu da vardı. Bunların kimisi şehit oldu, kimisi benden ağır yaralandı. Biz bir arada güçlüydük. Tüm kalbimle inanıyorum ki ileride oraya yine bir Volkan gerekecek, yine bir Mutlu gerekecek. Biz aynı milletin çocuklarıyız. Kürt, Türk bugüne kadar hiçbir şekilde ayrım görmedik. Benim annem Kürt babam Laz. Ben her iki toplumu da çok iyi tanıyorum. Herkese son olarak diyeceğim şu; biz bu tür oyunlara gelmeyelim."