Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesindeki durusmaya saniklar ve taraflarin avukatlari katildi.
Hakim, dava dosyasina gelen evraki okuduktan sonra taraflara söz verdi.
Olay tarihinde Keçiören Ilçe Tarim ve Orman Müdürlügünde gida kontrolörü olarak görev yapan sanik Koray Hozantas, yargilamanin görev taniminda bulunmayan bir konu nedeniyle yapildigini öne sürerek beraat talebinde bulundu.
Sanik gida kontrolörü Fatma Sahin de 2019'da okullarda denetim seferberligi kapsaminda kontrollere katildigini belirterek, sunlari söyledi:
"Bu seferberlik, hijyen kurallariyla ilgiliydi, satilan ürünlerle ilgili degil. Bizim görev tanitimimizda bu olayla ilgili teftisin, görevimiz olmadigi açikça belirtilmistir. Denetimde zaten zararli yiyecek görmedik, kantinler birbirleriyle haberlesiyorlarmis. Biz o kantine gelmeden haberi gitmis, gittigimizde 'Biz de sizi bekliyorduk.' dediler. Gelen evrakla denetimin bizim sorumlulugumuzda olmadigi belgelenmistir, bu evrak dogrultusunda beraatimi talep ediyorum."
Durusmada tanik olarak dinlenen Köksal'in ögretmeni Aylin Yay da hastaneye giderken ambulansa kendisinin de bindigini kaydederek, "Olay teneffüste yasandi. Çocugun fenalastigini duyunca ögretmen arkadaslarla asagi indik. Mert’i ilk önce saglik ocagina götürdüler. Orada gördüm. Sonra ambulansla hastaneye götürdük, ben de ambulansta öne oturdum. Olayin oldugu katta nöbetçi ögretmen yoktu, temizlik görevlisi vardi. Kantinde de o ürünün satildigini daha önce görmedim." diye konustu.
Tanik Nilgün Bacak Durmus da olay tarihinde okul aile birligi baskanligi yaptigini, olaya iliskin görgüsü ve bilgisinin olmadigini belirtti. Olay günü okul aile birligi odasinda bulundugunu dile getiren Durmus, "Kargasa oldu, o sekilde olaydan haberdar olduk. Biz de kantinden alisveris yapardik, tost ve simit gibi seyler alirdik. Hatta o sabah kantine siparis verdim ama o siringa çikolatanin satildigini hiç görmedim." ifadelerini kullandi.
Sanik avukatlarinin beyaninin ardindan ara kararini açiklayan mahkeme, durusmayi 12 Kasim'a ertelendi.
- Olayin geçmisi
Keçiören Sehit Ahmet Kabukçu Ilkokulu 1. sinif ögrencisi Mert Yagiz Köksal, 10 Aralik 2019'da okul kantininden aldigi siringa seklindeki çikolata kutusunun kapaginin nefes borusuna kaçmasi sonucu hayatini kaybetmisti.
Ankara Cumhuriyet Bassavciliginca baslatilan sorusturma kapsaminda kantin isletmecisi Nese Yavuz ile ürünün dagitimini yapan firmanin sahibi Yunus Tayci hakkinda "taksirle ölüme neden olmak" suçundan 6 yila kadar hapis cezasi istemiyle Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açilmis, ilk durusma 17 Aralik 2020'de görülmüstü.
Olayin ardindan Milli Egitim Bakanliginca baslatilan sorusturmada görevden uzaklastirilan okul müdürü, ilgili müdür yardimcisi ve ögretmenler hakkinda okul yöneticiligi görevlerine son verilmesi, kademe durdurma, ayliktan kesme cezasi verilerek görev yerlerinin degistirilmesi karari alinmisti.
Bassavcilik, bu kisilerin de aralarinda oldugu 6 kamu görevlisi hakkinda 13 yila kadar hapis cezasi istemiyle Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesinde ayri dava açti. 20 Nisan'da görülen celsede 22. Asliye Ceza Mahkemesindeki dava, bu dosya ile birlestirilmisti.
Ilkokul Ögrencisi Mert Yagiz Köksal'in Ölümüne Iliskin Davaya Devam Edildi
Ankara'da ilkokul 1. sinif ögrencisi Mert Yagiz Köksal'in siringa seklindeki çikolata kutusunun kapaginin nefes borusuna kaçmasi sonucu ölümüne iliskin davanin görülmesine devam edildi.