Metristepe Anıtı’nda saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı okunmasıyla başlayan törenler, saygı atışının yapılmasıyla sona erdi. Daha sonra törenler, Akpınar Şehitliği’nde devam etti.
Buradaki tören, protokol erkanının anıta çelenk sunması, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Öğrencilerin günün anlam ve önemine dair şiirleri okumasının ardından konuşan İnönü Vakfı Başkanı ve İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker, 92 yıl önce bölgede başlayan bayrak yarışı gibi mücadelenin elden ele geçerek devam ettiğini söyledi.
Herkese büyük sorumluluklar düştüğünü belirten Toker, “Bugün burada bulunmaktan dolayı çok büyük onur, heyecan ve sorumluluk duyuyorum. Yine hep birlikte 92 yıl önce Metristepe’de babamla beraber savaşan, burada şehit olanlar burada yatıyor. Onlar hep birlikteydi bugün yine burada meclisimizle, valilerimizle, belediye başkanları, milletvekilleri, ordumuz, komutanlarımızla beraber bir araya geldik ve o günleri anıyoruz. Bu büyük bir şeref, onur ve büyük bir sorumluluk. Orada başlayan mücadelemiz bir bayrak yarışı gibi elden ele geçerek devam ediyor ve hepimize büyük sorumluluklar düşüyor. Vatanımızı, milletimizi sevmeye ve onların yaptığı gibi sırası geldiğinde ölmeye, elimizden geldiği kadar bir şeyler başarmaya çalışacağımıza eminim” dedi.
Toker’den sonra konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, milleti millet yapan en önemli değerlerden birinin bayramları ve kahramanlıkları olduğunu kaydetti.
İnönü Zaferi’nin önemine değinen Tezcan, “2. İnönü Zaferi'nin 92. yılını kutluyoruz. Aslında bu bölge de İnönü sadece bir coğrafyanın adı değil. İnönü hem bir coğrafyanın adı, hem büyük bir zaferin adı, hem de büyük bir milli kahramanın adı. Tarihimize dönüp baktığımız da ortak değerleri nasıl yarattığımızın en güzel ve en açık örneklerinden bir tanesidir. İnönü Zaferi, İnönü Muharebeleri ve İnönü’den yükselen yürek. O ortak irade birliği. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün cevaben yazdığı telgrafta söylediği gibi İnönü de sadece düşman yenilmemiştir. Yüzyıllardan bu yana var olan milletin makus talihinin yenildiği gündür, İnönü Zaferi. Milletler bayramlarıyla vardır. Milletler kahramanlarıyla vardır. Milletleri millet yapan önemli değerler bayramları ve kahramanlarıdır. Milletleri yok etmek istiyorsanız o milletlerin önce bayramlarını ve kahramanlarını yok etmeniz gerekir. Bu yüzden bayramlarımıza zafer günlerimize kurtuluş günlerimize bizi biz yapan ortak değerlerimize ve milli kahramanlarımıza daha fazla sarılmak ve daha fazla sahip çıkmak zorundayız. İnönü zaferi milli mücadele de önemli bir psikolojik bir dönüm noktasının işaretidir” diye konuştu.
“MİLLİ ORDUNUN İTİBAR VE GÜCÜNÜ HER ZAMAN AYAKTA TUTMAK GEREKİR” Tezcan, milli ordunun itibar ve gücünün her zaman ayakta tutulması gerektiğini de anlatarak şöyle devam etti: “Bakın o güne kadar Anadolu direnişi işgale karşı gerilla savaşı şeklinde yürürken ilk defa düzenli ordunun kurulduğu bir dönemdir. Millet olmak için, bağımsız olmak için, bağımsız bir devlet kurabilmek için en önemli unsurlardan birinin milli ordu olduğunu, düzenli ordu olduğunu ulusal Kurtuluş Savaşının önderleri çok iyi biliyorlardı. Onun için 36 yaşında genç bir albay iken İsmet Paşa Genelkurmay Başkanı olarak yeni devletin düzenli ordusunu kurma göreviyle o inançla yola çıkmıştı. Bir şey bekliyordu işgal güçleri. Anadolu da bir milli ordu kurulmasının düzenli ordu kurulmasının önüne geçmek zorundaydılar. İşte o düzenli ordunun kuruluşuna ilişkin ilk adımın atıldığı andan itibaren hızla Yunan ikinci taarruza başladı.
İşte İnönü muharebelerinde İnönü zaferinin en önemli adımlarından birisi düzenli orduya yeniden kurulan milli orduya itibarının verildiği gündür. Sadece Anadolu halkı nezdinde değil, sadece işgalci Yunalılar nezdinde değil Anadolu'da ki işgalcilerin arkasında duran emperyalistlere karşı da milli ordunun ne olduğunu gösteren ve bu milletin yenilmeyeceğini gösteren en önemli işarettir. Bu duygularla milli bayramlarımızı unutmamak dileğiyle, milli kahramanlarımızı unutmamak dileğiyle, milli ordunun itibar ve gücünü her zaman ayakta tutmak dileğiyle millet olarak ortak değerlerimizi her zaman yaşatmak dileğiyle şehitlerimizin önünde saygıyla eğiliyorum.” Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İdare Amiri Salim Uslu ise konuşmasında, 92 yıl evvel şehit kanıyla sulanmış bu topraklarda adeta bir varoluş kavgasının verildiğini ifade etti.
2. İnönü Zaferi’nin sonuçlarına değinen Uslu, “Hepinizin bildiği gibi 2. İnönü Savaşı, 1. İnönü Savaşı’nda kaybedilenlerin kendi kayıplarını toparlama girişimi olmuştur. Ama bildiğiniz gibi 2. İnönü Savaşında, 1. İnönü Savaşında kaybedenler kazanmak bir tarafa bir gece sabaha kadar bu toprakları terk etmek zorunda kalmışlardır. Buradan şöyle bir anlam çıkartmak mümkündür. 2. İnönü Savaşı’nın kendisinden aslından daha önemli sonuçları vardır. Şöyle ki bu sonuçlardan en önemlisi bu savaşın sonuçlarından bir tanesi İngilizler. Hem ittifakları bozmuşlar hem yeni Türkiye’ye jest yapma ihtiyacı duymuşlar. Malta’daki Türk tutukluları serbest bırakmışlar. Bir taraftan Fransızlar, diğer taraftan İtalyanlar bu topraklardan çekilmeye başlamışlardır. Bu son derece önemli. Bir diğer önemli husus yine bu süreçte itilaf devletleri bir bildirdi yayınlayarak tarafsız olduklarını açıklamak zorunda kalmışlardır. Yine bir başka husus itilaf devletleri bir şekilde Türkiye ile yeniden anlaşabilmenin yollarını aramaya başlamışlardır. Yine bir başka husus, Yunanlılar işgal ettikleri topraklardan çekilmeye başlamışlardır. Yine bir başka sonucu da Sevr’in yırtılmasına giden kutlu süreç İnönü savaşlarıyla başlamıştır. Tabii ki milletimizde İnönü savaşlarıyla birlikte özgürlüğün kutsallarına sahip çıkmanın, kendi kutsallarıyla özgürce yaşamanın hazzına varmıştır” şeklinde konuştu.
“2. İNÖNÜ ZAFERİ TBMM’NİN OTORİTESİNİ GÜÇLENDİRMİŞTİR” Uslu, bu zaferin gelecek nesillere aktarılması gerektiğini aktararak şöyle konuştu: “Türk milleti, İnönü savaşlarının ardından yeniden moral ve güç kazanmaya başlamıştır. Tabii ki Türkiye düzenli bir orduya kavuşmuştur. Bu zafer TBMM’nin otoritesini güçlendirmiştir. Aynı zamanda saygınlığını arttırmıştır. İki önemli husus daha var. Dünyanın tanık olduğu savaşların olduğu süreçte bunlardan bir tanesi 12 Mart 1921 de TBMM İstiklal Marşını kabul etmiştir. İkinci diğer önemli hususta 20 Ocak 1921 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti yeni anayasasını kabul etmiştir. Dolayısıyla bu savaşların sağladığı büyüklük, bu savaşların askeri anlamı, askeri karşılığı elbette çok önemlidir. Ama sonuçlar bakımından sebep olduğu etki bakımından baktığımız zamanda bu savaşların Türkiye Cumhuriyeti’ne kazandırdıkları çok daha önemlidir. Bugün sahip olduklarımızı, bu savaşlarda dökülen kana verilen cana ve bu savaşlarda kaybettiğimiz binlerce şehide borçluyuz. İnanıyorum ve diliyorum ki Türkiye, Türkiye toplumu bu zaferlerin kıymetini bilmek, bu zaferlerin gereğini yapmak konusunda elinden gelen bütün çabayı göstermektedir. Bundan böyle de göstermeye de devam edecektir. Şehit ve gazilerimize dul ve yetimlerine sahip çıkmak en öncelikli görevimizdir. Ama Söğüt’te dikilen fidanın, Cumhuriyetle büyüyen çınarın şimdi eksiksiz, ayıpsız, defosuz demokrasiyle taçlandırılıp gelecek nesillere taşınması ve Türkiye’nin ebediyen Türk yurdu olarak kalması hepimizin hem en önemli görevi hem de şehitlerimize olan temel ödevlerimizin başında gelmektedir.” Buradaki tören, İlçe Müftüsü Burhan Çakır tarafından şehitler için dua okunması ve Meclis İdare Amiri Salim Uslu ve Vali Halil İbrahim Akpınar tarafından şehitlik defterinin imzalanması ile sona erdi.
Törenlere, TBMM İdare Amiri Ak Parti Çorum Milletvekili Salim Uslu, İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker, Eskişehir Valisi Kadir Koçdemir, Bilecik Valisi İbrahim Akpınar, 1. Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Abidin Ünal, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, Bilecik Üniversitesi Rektörü Azmi Özcan, CHP milletvekilleri, kuvvet komutanları, muharip gaziler, daire müdürleri, şehit aileleri ve vatandaşlar katıldı.
İnönü Zaferi’nin 92. Yıl Dönümü
2. İnönü Zaferi’nin 92. yıl dönümü Bilecik’in Bozüyük ilçesinde düzenlenen törenlerle kutlandı.