İrfan Yaman: Muhsin Yazıcıoğlu Yeri Doldurulmaz, Örnek Bir Liderdi

12 Eylül 1980 askerî darbesi döneminde Mamak'ta Muhsin Yazıcıoğlu birlikte aynı cezaevinde kader birliği yapan arkadaşı İrfan Yaman, merhum BBP Genel Başkanı'nı kitap okuma sevdasının günümüz gençliğine örnek olması gerektiğini söyledi.

Antalya'nın Manavgat ilçesinde yaşayan ve askerî darbede 6 yıl Mamak Cezaevi'nde yatan ülkücü Yaman, Alperen Ocakları Manavgat Şubesi'nin düzenlediği "Bir Yiğit Adam, Alperen Muhsin Yazıcıoğlu" isimli konferansta hatıralarını anlattı. Altı yıllık cezaevi dönemi ve daha sonraları da Yazıcıoğlu'nun 2,5 saatten fazla uyuduğuna şahit olmadığını söyleyen Yaman, merhumun en önemli özelliğinin düzenli kitap okuma alışkanlığı olduğunu aktardı. Onun bir karıncayı bile incitmeyecek kadar yufka yürekli ve merhamet sahibi olduğunu belirten Yaman, cezaevinden çıktıktan sonra ilk olarak, böylesi edep, haya, sevgi, saygı, adalet, ilim ve irfan sahibi birinin anne ve babasını merak ettiği için Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Elmalı köyünde yaşayan Halit ile Fidan Yazıcıoğlu çiftiyle kardeşlerini ziyaret ettiğini anlattı. Annesi ve babasını yakından görünce böyle yiğit bir alperenin asil bir aileden dünyaya geldiğini gözleriyle görmenin mutluluğunu yaşadığını söyleyen Yaman, "Muhsin Yazıcıoğlu, bir siyasetçi olmanın yanısıra gönül insanıydı. Ömrünü Türk-İslâm sevdasına adamış bir ülkücüydü. Hayatında tatbik etmediği bir şeyi anlatmazdı. Cezaevi şartlarına göre çok kitap okuyordu. Okuduklarını ayrıca not alıyordu. Cezaevinde kaldığı süre içinde 2,5 saatten 1 dakika fazla uyuduğu görülmemiştir. Kendi nefsinde tatbik etmediği hiçbir şeyi bize anlatmadı. Cezaevi günlerinde bir gün olsun teheccüd namazını aksatmadı. Duruşuyla, oturuşuyla, konuşmasıyla, edep, haya, adalet ve merhametiyle hep güzel bir liderdi. O güzel insan, bildiğimiz lider kalıplarının dışındaydı. Ülkemizin yetiştirdiği en önemli değeriydi. Onu erken yaşta kaybettik. Allah, mekanını Cennet etsin. Aramızdan ayrılalı dört yıl oldu, ayrılık hicranı yüreğimizi kor gibi yakıyor. Ülkemiz onun sayesinde gerçek bir ülkücüyü, siyasette çizgisi olma ve dik duruş sergilemeyi öğrendi." diye konuştu.

'33 YILDIR SİVİL BİR ANAYASA YAPILAMAMASI ÜLKE DEMOKRASİSİ İÇİN ÜZÜNTÜ VERİCİ'
Cezaevinde altı yıl tutuklu kaldıktan sonra "pardon" denmesinin, ülkedeki cunta mantığının göstergesi olduğunu vurgulayan İrfan Yaman, sürekli işkence görmesi yüzünden yaşadığı hastalıkların 25 yıldır devam ettiğini söyledi.

Askerî darbenin mimarları Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın yargılanmasında kendisinin de müdahil olduğunu belirten Yaman, Meclis'in acilen sivil bir anayasa yaparak, yamalı bohça haline gelen ve ruhunda darbe barındıran 1982 Anayası'ndan kurtulunması gerektiğini kaydetti.

Yaman, sözlerini şöyle sürdürdü: "Askerî darbe olalı 33 yıl geçmesine rağmen sivil anayasanın yapılmaması, Türk demokrasisi adına üzüntü verici. En önemlisi de darbeyi yapan Evren ve Şahinkaya'yı, kendi yaptıkları anayasaya göre yargılıyoruz. Bu gerçekten üzüntü verici. Ülkemizde vesayetçi anlayış, üç yıl önce halkın sandıkta 'evet' demesiyle, 12 Eylül referandumuyla kırıldı. Sivil idare üzerindeki baskı unsurları önemli ölçüde kalktı. Referandumdan önce siyasetçilerin ülke yönetiminde siyasi irade beyanları zordu. Millî irade, bunu sandıkta kırdı. Sıra, sivil bir anayasa yapımında. Yapılmazsa darbecilerin yaptığı anayasayla yönetilmek, günümüz gençliğine zor gelecek. Bu komik halimizi, gelecek kuşaklara anlatamayız."
Konferansın sonunda Alperen Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Manavgat Şube Başkanı Mehmet Çayır, Yaman'a örnek bir dava adamının hayatından kesitler sunduğu için teşekkür etti .
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile