İzmir Gazeteciler Cemiyeti‘Nin Gözaltıları Protesto Eylemine Chp‘Li Vekiller De Katıldı
rgenekon soruşturması kapsamında meslektaşlarının gözaltına alınmasını protesto eden bazı İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) üyeleri, ağızlarına siyah bant takıp kalemlerini kırdı.
rgenekon soruşturması kapsamında meslektaşlarının gözaltına alınmasını protesto eden bazı İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) üyeleri, ağızlarına siyah bant takıp kalemlerini kırdı. Eyleme, CHP‘nin dört İzmir milletvekili de destek verdi. Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve İGC Başkanı Atilla Sertel, ‘‘Cezaevindeki gazeteci sayısının 68‘e çıkmasını endişeyle izliyor, basın özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması için var gücümüzle çalışıyoruz.‘‘ dedi. Konak Meydanı‘ndaki İlk Kurşun anıtı önünde düzenlenen pankartlı eylemde, gazeteci Çetin Emeç de ölümünün 21. yılında anıldı. CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, İzmir milletvekilleri Ahmet Ersin, Selçuk Ayhan ve Mehmet Ali Susam ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sırrı Aydoğan‘ın da destek verdiği eyleme katılan bazı gazeteciler, ağızlarına siyah bant taktı. Burada konuşan İGC Başkanı Sertel, "Bir tarafta ileri demokrasi söylemleri, diğer tarafta yazdıklarından dolayı tutuklanan, gözaltına alınan, tehdit edilen gazetecileri, cezaevlerindeki gazeteci sayısının 68‘e çıkmasını endişeyle izliyoruz. Şubat ayında Oda TV imtiyaz sahibi Soner Yalçın ile iki yöneticisinin tutuklanmasının ardından 3 Mart günü de sekizi gazeteci yazar 11 kişinin evlerinde, işyerlerinde ve arabalarında yapılan genel aramanın ardından gözaltına alınan Ahmet Şık, Nedim Şener ve beş gazetecinin daha tutuklandı. Muhalif kimlikleriyle tanınan gazetecilere yönelik operasyonun, basın özgürlüğünü büyük oranda ortadan kaldırdığı gün gibi ortadayken hükümet kanadından gazetecilere yapılan sorumlu davranma çağrısına, tutuklamaların basın özgürlüğüyle ilgisinin olmadığı yönündeki açıklamalara anlam veremiyoruz. Demokrasilerde korunması gereken en önemli unsur, hukukun üstünlüğü ve basının özgürlüğüdür. Hükümetin en yetkili ağızlarından sürekli yapılan, ‘Basın özgürlüğüne saygılıyız‘ açıklamasına karşın birbiri ardına yaşanan gözaltılar, basını sindirme ve baskı altına alma girişiminden başka bir şey değildir. Basının tek sesli hale getirilmesi, demokrasilerde ciddi sıkıntılara yol açacaktır. Bu kapsamda Ergenekon terör örgütü üyeliği, halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek suçlamalarıyla gözaltına alınan meslektaşlarımızın kendi görüşlerini ifade etme haklarının alındığını, ülkede ise sindirme amaçlandığını düşünüyoruz.‘‘ şeklinde konuştu. Hükümetin sekiz yıllık iktidarında basın özgürlüğüne ilişkin herhangi bir kanun çıkarmadığını söyleyen Atilla Sertel, "Çetin Emeç’in ölümünün 21. yılı. Geçmişte gazeteciler, susturulmak için öldürülüyordu. Bugünki yöntemlerde içeride sırayla aydın öldürüyorlar.” dedi. Açıklamanın ardından eyleme katılanlar, ellerinde kalemlerii kırdı.