İzmir’i 2030 yılına hazırlamak ve yaklaşık 6 milyon kişinin yaşayacağı bir şehrin ulaşım ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla oluşturulan İzmir Ulaşım Ana Planı çalışmaları tamamlandı. Plan kapsamında yer verilen İzmir’in geleceğini şekillendirecek önemli yatırımların da yer aldığı kararlar kamuoyuyla paylaşıldı. Bugüne dek hayata geçirilenler arasında en katılımcı nitelikteki plan olma niteliğini taşıyan İzmir Ana Ulaşım Planı’nın final senaryosu Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da katıldığı toplantıda tüm detaylarıyla açıklandı.
"Yolun yarısından fazlasını kat ettik"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, planın temel hedeflerinden birinin artan otomobil sahipliğine karşı gerekli önlemleri almak olduğunu belirterek, "İzmir Büyükşehir Belediyesi aklı ve bilimi rehber alarak kenti yönetme iradesini sürdürmektedir. Bu ulaşım ana planı da böyle bir çalışma sonunda gerçekleştirilmiştir. 2009 Planı’nda öngörüldüğü gibi 11 km olan raylı sistem ağını şu anda 165 km olarak çalıştırmaktayız. 1 ay sonra Konak Tramvayı’nın da devreye girmesiyle 180 km olacaktır. Yeni stratejik planda öngörülen 320 km raylı sistem ağının şu anda beşte üçü rahatlıkla geçilmiştir. Yani İzmir Büyükşehir Belediyesi yolun yarısından fazlasını kat etmiştir" dedi.
"Bakanlık yapmazsa biz yaparız"
Başkan Aziz Kocaoğlu, bazı büyük kentlerin aksine İzmir’deki tüm raylı sistem yatırımlarının yerel yönetim imkanlarıyla yapıldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Geçtiğimiz yıllarda Ulaştırma Bakanlığı, belli kentlerimizin raylı sistem yatırımlarını üstlendi. Bizden de böyle bir talep söz konusu oldu. Yapılan talep doğrultusunda biz iki projeye ağırlık vererek Halkapınar-İzotaş ve Buca metro hattını önermiştik. 7-8 senedir Halkapınar-İzotaş hattını yapacaklarını söylüyorlar. Gitti geldi, hızlı trenin içine girdi, dışına çıktı. Nasıl olacak henüz bir bilgi yok. Gerekiyorsa 4,5 km’lik bu hattı kendi olanaklarımızla seve seve gerçekleştiririz. Raylı sistemi bir yandan Katip Çelebi Üniversitesi, bir taraftan Dokuz Eylül Üniversitesi Narlıdere kampusüne, bir yandan da Tınaztepe Kampüsü’ne bağlıyoruz. Havaalanını İzban’la bağladık. Kala kala bir İzotaş kaldı. Zaten projesini de yapmıştık, bakanlığa devrettik. Gerekirse bunu da yapacak gücümüz var."
"Mavişehir İskelesi için onay bekliyoruz"
Deniz ulaşımı konusunda da önemli atılımlar hedeflediklerini ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’nda meydan olarak düzenlediğimiz bölgeye bir iskele yapacağız. Bizim deniz ulaşımında sıçrama yapmamızı sağlayacak olan ise Mavişehir iskelesidir. İskelenin yeri bellidir. Planları gönderilmiştir. Planlar onaylandıktan hemen sonra, ki uzun süredir beklemektedir, hemen yapılacak ve körfez ulaşımında önemli bir potansiyel yaratacaktır. Bunu da Çevre Bakanlığı’ndan beklemekteyiz" diye konuştu.
"Birilerinin gönlü olsun diye plana koymayız"
Gündeme aldıkları bütün projeleri katılımcı süreçlerin ardından hayata geçirdiklerini ve bu yüzden kentliler tarafında kabullenildiğini belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, Körfez Geçiş Projesi’nin planda yer almadığı yönündeki eleştirileri ise şöyle yanıtladı:
"Başkan karşı olmadığını söylüyor ama master plana almadı’ diye bir eleştiri gelmiş. Merkezi hükümetin yapmak istediği, kendi bilimsel çalışmalarına göre ’yapacağım’ dediği konulara önerilerimizi, nasıl olması gerektiğini sorulduğunda bildiriyoruz. Ama merkezi hükümet bir yatırımda ısrar ederse, çok hayati bir şey yoksa, kentin geleceğiyle ilgili çok büyük bir zarar yoksa karşı çıkmıyoruz. Projenin önünü açmaya çalışmak ayrı bir şeydir. Bu Büyükşehir Belediyesi’nin uzlaşıyla iş yapma yoludur. Ama Ulaşım Master Planı’nda bilim insanları 2030 projeksiyonunda körfez geçişini öngörmüyorsa, fizibıl bulmuyorsa, biz onu birilerinin gönlü olsun diye ulaşım master planına koyamayız. Bilim derse ki koy, memnuniyetle alır, savunuyoruz. Biz akla ve bilime inanırız. Ulaşım Master Planı’na konulmaması, bu planın bilimsel bir vesika olmasını güçlendirir. Bizim duruşumuz, kamuoyunda merkezi hükümetin yapacağı bir yatırımın desteklenmesi konusudur. İkisini birbirine karıştırmak doğru değildir. Farklı manipülasyon amacıya yapılmıştır ki, o işlerin içinde biz olmayacağız."
"Popülist davranmayacağım"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Türkiye’nin dış politikada yaşadığı süreç ve ekonomik göstergeler nedeniyle kredi maliyetlerinin son dönemde aşırı yükseldiğine de dikkat çekti. Büyükşehir Belediyesi’nin metro gibi yatırımları yüksek kredibilitesi sayesinde uluslararası piyasalardan bulduğu kredilerle hayata geçirdiğini vurgulayan Başkan Kocaoğlu, "Merkezi politikaların bize dokunan kısmı bu. İzmir Büyükşehir Belediyesi şu anda dünya finans çevresinin ’borçlanabilir’ dediği rakamın beşte birindedir. Ama sürdürülebilir bir finans politikası yürütmek için kredinin normalleşmesini, kredi faiz oranlarının düşmesini beklemek gibi bir derdimiz var. Çünkü şu anda bu fiyatlar aşırıdır. Eğer popülist davranacak olsam ki, 14 senedir yapmadım, yüksek fiyattan alır geçerim. Ama bu konjonktürde, bu kredi maliyetlerini İzmir’e ödetmek istemiyorum. Onun için Buca metrosu belirli bir müddet kredi faizleri normale ininceye kadar yavaş gidecektir. Bunu tüm açık yürekliliğimle söylüyorum" diye konuştu.
"Ucuz krediye red geldi"
Başkan Aziz Kocaoğlu, 180-200 milyon Euro’ya mal olması planlanan Narlıdere metrosu için bir finans kuruluşundan gelen çok uygun koşullardaki kredi teklifini İller Bankası’nın tutumu nedeniyle değerlendiremediklerini söyledi.
O dönem sunulan teklife göre faiz oranının yüzde 1.34 olduğunu ifade eden Başkan Kocaoğlu, şunları kaydetti:
"İller Bankası’yla protokol yapmışlar. Biz de İller Bankası’na müracaat ettik. 110 milyon Euro kredi. Yazı yazdık, İller Bankası Genel Müdürü’ne gittik. Bağlı olduğu bakana gittik. Başbakanımızdan randevu istedik. En son hatırladığım geçtiğimiz Ramazan’ın son günlerinden bu yana Sayın Başbakan’a randevu talebimizi yeniliyoruz. Sonra İller Bankası Genel Müdürü ile görüştüm. Bu krediyi kentsel dönüşümde kullanacaklarını söyledi.
Ertesi gün kredi kuruluşundan randevu aldık. Onlarsa ’bu kredi kentsel dönüşümde kullanılamaz’ dedi.
Bugün Türkiye’de böyle bir kredi faizi yok. Şimdi teklifler yüzde 4-4,5 düzeyinde gidiyor."
"1 kuruş destek almadık"
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentte yaşayanların vergilerinden toplanan ve yasaya göre verilmesi gereken gelirden başka hiçbir projesine merkezi yönetimden 1 Kuruş dahi destek almadığını belirten Başkan Kocaoğlu, "Bırakın desteği, bu kredi konusu bedava bir destektir. Sadece onay verilecektir. Başka kentlerin metroları, raylı sistemleri merkezi hükümet tarafından yapılırken, biz kendi yağımızla kavrulup 11 km raylı sistemi 170 km’ye çıkarmışken, bizden yetki ve imza desteğinin bile esirgenmesini bu vesileye İzmirli hemşerilerimle paylaşmak istedim. Bu konularda fazla konuşmak istemediğimi, iş odaklı çalıştığımı biliyorsunuz. Ama zaman zaman bazı konuların paylaşılmasının yararlı olduğunu düşünüyorum" dedi.
"İzban’da kapasiteyi artırmamanın kime faydası var"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzban’da yolcu kapasitesinin artmasını sağlayacak düzenlemelerin TCCD ile 2005 yılında yaptıkları protokolden bu yana hayata geçirilmediğini söyledi.
Dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman’ın desteklediği görüşün de yük trenlerinin sadece geceleri limana girmesi, kuzeyden gelen yolcuların Menemen’de, güneyden gelenlerin de Torbalı’da sisteme dahil edilmesi yönünde olduğunu belirten Başkan Kocaoğlu, şöyle devam etti:
"Bu hatta çağın gereklerine uygun sinyalizasyon yok. Seferlerin sıklaşması için sinyalizasyonun yenilenmesi lazım. Bu konu, protokolün yapıldığı 2005’den beri TCDD’nin görevidir ama daha ihalesine bile çıkılmadı. Bugün en çok bize gelen şikayet, İzban’ın sıkışıklığıdır. Kuzeyi güneye bağlayan bu mükemmel hatta yolcu sayısını, bu kadar para harcadıktan sonra iki misline çıkarmamanın kime faydası var? 8-10 senedir bunu anlamış değilim. Un, yağ, şeker hepsi hazır. Bir helva yapacağız. Sürekli gündemimizde. 8 yönetim kurulu üyesinin 4’ü bizden, 4’ü TCDD’den. Yönetim Kurulu Başkanı bir onlardan bir bizden oluyor. Bu proje Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir kamu kurumuyla yerel yönetimin yaptığı örnek projedir. Dünyada ödül almıştır. Bunun kapasitesinden yararlanmamanın kime faydası var anlamış değilim."
İzmir Ulaşım Ana Planı’nın teknik detaylarını ise İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanı Kader Sertpoyraz ve Ulaşım Planlama Şube Müdürü Mert Yaygel yaptı. Projede görev yapan Prof. Dr. Haluk Gerçek ve Prof. Dr. Serhan Tanyel de bu bilimsel çalışmanın önemini vurguladılar.
Katılımcı süreç
İzmir Ana Ulaşım Planı’nın hazırlık süreci hem ulusal hem de uluslararası standartlara uygun yöntemler ile sürdürüldü. Çok kapsamlı bir ulaşım araştırması yapılarak bugüne kadar oluşmamış nitelikte bir veri tabanı elde edildi. Çalışmanın her aşamasında ilgili kurum ve kuruluşların dışında sivil toplum temsilcileri, meslek odaları gibi paydaşların katılımı sağlandı. Tespit edilen sorunlar üzerinden hem mevcut imar planları hem de mevcut 2009 Ulaşım Ana Planı kararları yeniden değerlendirildi. Ayrıca ulusal ölçekli diğer kurum yatırımları da dikkate alınarak yeni senaryolar ve öneriler geliştirildi. Bu öneriler 10 farklı çalıştay ile değerlendirildi, 16 farklı senaryo geliştirildi. Bu senaryolar 4 temel senaryoya indirgenerek sonuçları da sivil toplum kuruluşları ile ve diğer paydaşlara sunuldu. Alternatifler arasından seçimler yapılarak plan oluşturuldu.
40 bini aşkın hanede yaklaşık 100 bin kişiyle, ayrıca 6 bin sürücü, yolcu ve yayayla anket yapıldı. 135 kesit ve 114 kavşak noktasında trafik sayımları, 6 güzergahta özel araç hız etüdü, 15 güzergahta minibüs hız etüdü gerçekleştirildi.
Çalışmada 327 kişilik araştırma ekibi, 20 idari personel ve Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşım ile ilgili birimleri görev yaptı.İzmir Ulaşım Ana Planı kapsamında 200 kurum ve kuruluş ile 4 paydaş toplantısı düzenlendi.
İzmir Ulaşım Ana Planı ile; otomobile bağımlılığı azaltan, bisikletli ve yaya ulaşımı destekleyerek motorsuz ulaşımı teşvik eden, toplu taşıma odaklı, yüksek kapasiteli toplu taşıma sistemleri öneren, çevresel etkileri dikkate alan, kamu sağlığını ve güvenliğini hedefleyen, ekonomik gelişmeyi destekleyen, dezavantajlı grupları gözeten, katılımcı ve şeffaf bir plan oluşturuldu.
Bundan sonraki süreçte meclis üyelerine de bilgi verildikten sonra plan, görüş almak üzere Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü’ne (AYGM) sunulacak. Sonrasında da onay için Meclis ve UKOME Genel Kurulu’na getirilecek.
Plan neleri öngörüyor?
Kenti 2030 yılına hazır hale getirmeyi hedefleyen Ulaşım Ana Planı, 2030 yılında İzmir’in ulaşım açısından karşılaşacağı sorunları ve önlemleri ortaya koyuyor. İmar planları üzerinde yapılan detaylı projeksiyon hesapları sonrasında kentin nüfusunun 2030 yılında 6.2 milyon olması bekleniyor. Bu nüfusun ortaya çıkaracağı yolculuk talebi miktarı da 10 milyonun üzerinde hesaplanıyor. Buna paralel en önemli değişimin otomobil sayısı ve otomobil sahibi olma oranında görüleceği, bugün 642 bin civarında olan kentteki otomobil sayısının hedef yılında 1.4 milyon olacağı vurgulanıyor. Otomobil sayısındaki artış hızı, böylece nüfus artış hızının da üzerine çıkıyor.
Genel olarak kentte beklenen sorunlar ve riskler; otomobil sayısının artması, bununla beraber toplu taşımadaki talebin özel araçlı ulaşıma kayması, karayolu şebekesinin yeterince gelişmemesi ve ana arterlerde sıkışıklığın yüzde 47 artması, tek merkezli gelişme ve bu nedenle ortalama seyahat mesafelerinin ve sürelerinin artması, motorsuz ulaşım olan bisiklet ve yaya yolculuklarında azalma, merkez alandaki sanayi vb. fonksiyonlarının iş merkezlerine dönüşmesi ve bu nedenle merkez üzerindeki yolculuk profilinin değişmesi şeklinde özetleniyor.
İşte 2030 hedefleri
Bu çerçevede oluşturulan Ulaşım Ana Planı kapsamında raylı sistemlerde önümüzdeki 15 yılda mevcut 153 km’lik şebekeye 312 km daha ekleyerek 465 km’lik bir raylı sistem ağı oluşturulması planlanıyor. Mevcut inşaat ihale süreci devam eden Narlıdere hattı ile yakında inşaat ihalesine çıkılacak Buca-Üçyol hattının hemen devamında Sarnıç-Gaziemir-Eskiizmir-Çankaya-Basmane-Yenişehir hattı ile Buca hattının Üçyol’dan Konak-Alsancak-Halkapınar-Bayraklı yönündeki devam hattının proje süreçlerine başlanarak, öncelikli yatırım programına dahil edilecek.Bu şebekenin en önemli omurgası İZBAN’ın kuzeyde Bergama’ya güneyde ise Tire, Ödemiş, Bayındır ilçelerimize kadar uzatılması planlar dahilinde. Ancak gelecekteki talebi karşılayabilmek için mevcut hat üzerinde İZBAN ile konvansiyonel hat işletmelerinin ayrıştırılması, İZBAN’ın başka sistemler ile çakışmadan çalışabilmesi İzmir için kaçınılmaz bir ihtiyaç olarak gösteriliyor. İZBAN ile aynı hattı kullanan yük hattının ayrılması durumunda mevut durumda 10 dakika sefer sıklığıyla saatte maksimum 10-13 bin yolcu taşıyabilen İZBAN’ın 3 dakika bir sefer yaparak saatte 40 bin yolcuya ulaşabileceği öngörülüyor.
Raylı sistem, tramvay, metro çalışmaları
Bundan sonra kısa vadede raylı sistem şebekesinde öncelikle Karşıya Tramvayı’nın Mavişehir bağlantısının tamamlanması ile Çiğli -AOSB ve Katip Çelebi Üniversitesi uzatmasına başlanması amaçlanıyor. Mevcut metro hattının da batıda Narlıdere uzatması ve doğuda Evka3-Bornova uzatması için kısa sürede inşaatına başlanması hedefleniyor. Kısa vadedeki bir diğer en önemli yatırım ise yeni onaylanan Buca-Üçyol metrosu olacak. Orta vadede ise Buca hattının kent merkezi yönünde Alsancak-Halkapınar ve Bayraklı güzergahında uzatılması planlandı. Yaklaşık 10.7 km’lik bir uzatmayla Buca hattı kent merkezine ve yeni merkezi iş alanına erişmiş olacak. Hattın güneyde İZBAN bağlantısı için de uzatılması hedefleniyor. Bir diğer önemli hat ise Sarnıç’tan başlayıp Gaziemir, Eskiizmir, Eşrefpaşa, Çankaya, Basmane, Yenişehir, Halkapınar güzergahındaki Eski İzmir hattı. 27.6 km uzunluğundaki hat ile en önemli konut ve çalışma bölgeleri birbirine bağlanacak.
Bornova-Bayraklı güzergahından Karşıyaka ve Çiğli’nin kuzeyinden geçen ve Katip Çelebi Üniversitesi’nde mevcut hatlar ile entegre olan Kuzey hattı bu yönden gelen talebin karşılanabilmesi amacıyla planlandı. Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapılması planlanan Halkapınar-Otogar hattı da planda yer alıyor ve bu hattın Pınarbaşı’na kadar uzatılması gerektiği belirtiliyor.
Uzun dönem planları arasında ise Bornova-Narlıdere metro hattının Güzelbahçe’ye uzatılması var. Kuzeyde ise Kuzey hattının Menemen’e kadar uzatılması öngörülüyor. Bu bölgede nüfus açısından çok ciddi gelişmeler beklendiğinden bu uzatmaya ayrı bir önem veriliyor. Doğuda ise Pınarbaşı hattının Kemalpaşa OSB ve Kemalpaşa merkeze uzatılması amaçlanıyor.
Karşıyaka merkezde Girne koridorunda yeni bir tramvay daha planlanıyor. Bu dönemde toplamda 56 km daha hat ekleyerek 2030 yılında raylı sistem hattının 465 km’ye çıkarılması hedefleniyor.
Transfer merkezleri
İzmir Ulaşım Ana Planı kapsamında raylı sistem şebekesinin en önemli tamamlayıcı unsuru olarak transfer merkezleri ele alındı. Türkiye’deki en güçlü entegre toplu taşıma şebekesine sahip olan İzmir özelinde transfer merkezleri yeni bir vizyon ile yeniden tasarlanarak, tüm teknik altyapı ihtiyaçlarının güzel bir mimari yaklaşım ile çözülmesi öngörüldü.
Mevcut 24 transfer merkezi ve noktasına ek olarak 27 noktada yeni transfer merkezi planlandı. Özel araç kullanımını azaltmak ve toplu taşımayı teşvik etmek amacıyla 52 adet "park et-devam et" alanı kurulacak.
6 yeni iskele, 11 yeni hat
İzmir’in liman kenti kimliğine uygun olarak deniz ulaşımını geliştirmek için 6 yeni iskele ile birlikte 11 yeni hat planlaması yapılacak. Böylece iskele sayısı 17’ye, mevcut 10 hatla birlikte hat sayısı 21’e yükselecek. Planın en önemli yaklaşımı olan motorsuz ulaşım kapsamında yeni bisiklet yolları da planlandı ve yeni yaya alanları geliştirildi.
Toplamda 350 km bisiklet yolu planlandı ve 670 ha alan da yayalaştırma için belirlendi.
Kent içi karayolu ulaşımında ufak dokunuşlar ile düzenlenebilecek 110 kavşak alanı yeniden projelendirildi. Bunlar ile beraber orta ve uzun vadede uygulamaya yönelik yaklaşık 200 km karayolu aksı yeniden düzenlendi.
Karbon salımında yüzde 18 azalma
Kentteki tüm işletmecilerin İzmirimkart ile entegre olması ve bütüncül bir yaklaşım ile koordinasyonu amaçlanıyor
Tüm hedefler çerçevesinde planın orta ve uzun vadede getirdiği faydalar dikkate alındığında özel araç kullanımında 4 puana yakın azalma öngörüldü.
Raylı sistem kullanımının da 2 kat artacağı planlandı. Bu çerçevede sabah zirve saatte CO2 salımında 2030 yılında %18 azalma hedefleniyor.
İzmir'in Ulaşım Ana Planı 2030 Açıklandı
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2015 yılı Ağustos ayında çalışmalarını başlattığı İzmir Ulaşım Ana Planı tamamlandı. Uluslararası düzeyde uzmanlığa sahip 10 akademik danışmanın kontrolünde geniş bir teknik ekip ile gerçekleştirilen planla, İzmir’in 2030 yılına kadar izleyeceği yol haritası belirlendi. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da katıldığı toplantıyla kamuoyuna açıklanan plana göre, önümüzdeki 12 yılda kentin raylı sistem ağının 465 km’ye çıkarılması öngörülüyor. Aynı süreçte 27 noktada da yeni transfer merkezi kurulacak, 6 yeni iskele ile birlikte deniz ulaşımında 11 yeni hat planlanacak.