KADEM'den Nafaka Sorunu İçin Çözüm Önerileri

KADEM nafaka tartışmalarına ilişkin görüş ve çözüm önerilerini açıkladı: 'Aile hukuku bağlamında ara buluculuk kurumu işletilmelidir' 'Nafaka alacaklısının ihtiyacı halinde, kısa süreli evliliklerde dahi, en az 2 yıl nafaka ödenmesi gerektiği kanaatindeyiz. Nafaka alacaklısının ihtiyacının devam etmesi halinde ise en fazla evlilik süresi kadar süre boyunca nafaka ödenmesi kanunla düzenlenebilir'

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) nafaka tartışmalarına ilişkin hukuki değerlendirme ve çözüm önerilerine ilişkin görüşlerini açıkladı.

KADEM'den yapılan açıklamada, Türk Medeni Kanunu'na göre nafaka türlerine değinilerek, en fazla tartışmalara yol açanın, nafakanın süreklilik arz etmesi ve boşanılan eski eşe yapılacak ödemenin kabulünde zorlanılması nedeniyle "yoksulluk nafakası" olduğu belirtildi.

Boşanmaya bağlı yoksulluk nafakasını kadın ve erkek gelir dağılımından bağımsız düşünmenin mümkün olmadığı aktarılan açıklamada, kadınların refah paylarının artması sorunu çözülmeden, nafaka tartışmalarının bitmeyeceği vurgulandı.

Süresiz nafaka ile ilgili kanunda yapılan değişiklik ve uygulamalara yer verilen açıklamada, "Bu konuda yetkili üst mahkeme olan Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin, TMK 175. maddede düzenlenen 'süresiz talep edebilme' imkanını hükümde de süresizlik olarak yorumladığı görülmektedir. Kanaatimizce, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin bu görüşünde ısrar etmemesi ve tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre nafaka yükümlülüğünü süreyle sınırlayan görüşü kabul etmesi, bu konudaki tartışmaların bertaraf edilmesi açısından daha uygundur. Ancak Yargıtay 2. Hukuk Daire Başkanının açıklamalarından anlaşıldığı üzere, halihazırda Yargıtay bu görüşünü değiştirmek istememektedir. Kuvvetle muhtemeldir ki bu ısrarın nedeni, yasa maddesini her dava için yeniden yorumlamanın sebep olacağı iş yükü ve süre tayini için gereken araştırma ve değerlendirme çalışmalarıdır." ifadesi kullanıldı.

Yoksulluk nafakası üzerinde toplumsal talebin hükümet ve Meclis tarafından değerlendirildiği, KADEM'in önceliğinin hukukun temel ilkelerine ve insanların güncel ihtiyaçlarına uygun çözümler bulunarak yeni mağduriyetler oluşmasının önüne geçmek olduğu vurgulanan açıklamada, uygulamadaki örneklere yer verilerek taraflar için yeni bakış açısına ihtiyaç duyulduğu ifade edildi.

Açıklamada, KADEM'in çözüm önerileri şu şekilde sıralandı:

"Aile Hukuku bağlamında ara buluculuk kurumu işletilmelidir: Aile içi şiddet kapsam dışı bırakılarak aile hukukundan doğan uyuşmazlıklarda öncelikle zorunlu ara buluculuk kurumu işletilmelidir. Özellikle nafakaya ve tazminata hükmedilmesinin kusura endeksli olması nedeniyle taraflar öncelikle birbirlerinin özel hayatlarına müdahale etmekte, süreç bir savaşa dönüşmekte ve çok yıpratıcı olmaktadır. Bu sebeple uygulamaya konulacak zorunlu ara buluculuk kurumu, tarafların, hem boşanmadan kaynaklanan haklarına daha kısa sürede kavuşmasını hem de yıpratıcılığa engel olunmasını sağlayacaktır.

Nafakanın toplu ödenmesi - maddi ve manevi tazminat: Boşanma davaları, taraflar arasındaki gerilim ve çekişmenin en yüksek olduğu ve duygusal anlamda en yıpratıcı noktaya ulaştığı davaların başında gelmektedir. Boşanma sürecinde hem davanın hem de sonuçlarının olabilecek en kısa sürede sonuçlanıp bitmesini sağlayacak tedbirlerin gözetilmesinin uygun olacağı kanaatindeyiz. Nafaka borcunun zamana yayılarak taraflar arasındaki çekişmeyi sürdürmek yerine, maddi ve manevi tazminat, nafakanın topluca ödenmesi gibi yasada tanınan diğer imkanların daha sıklıkla uygulanması mümkündür.

Yargıtayın içtihat değişikliği: Nafaka kararlarında, tarafların durumuna göre, süre tayin edilmesi mevcut kanunumuza göre mümkündür. Halihazırda süren nafaka tartışmalarını sonlandırmak için, kanunda değişiklik talebi yerine, Yargıtayın görüş değişikliği yapması için etkin bir kamuoyu oluşturmanın daha sağlıklı bir çözüm yolu olduğu kanaatindeyiz.

Nafakanın azaltılması ya da kaldırılması: Türk Medeni Kanunu'nda açık cevaz olmasına karşın uygulamada nafakanın azaltılması veya kaldırılması kararlarının çok zor verildiğini görmekteyiz. Oysa nafaka alacaklısının ihtiyacının azalması ya da ortadan kalkması halinde nafaka miktarında da buna uygun yeni düzenlemeler yapılmasının kolaylaştırılması gerektiği kanaatindeyiz.

Evlilik süresine bağlı nafaka ödemesi: Yukarıda ayrıntılarıyla açıkladığımız üzere, bizce yasa değişikliğine ihtiyaç olmamakla birlikte, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin görüş değiştirmemesi halinde, nafaka ödeme süresiyle evlilik süresi arasında orantı kurulması da mümkündür. Nafaka alacaklısının ihtiyacı halinde, kısa süreli evliliklerde dahi, en az 2 yıl nafaka ödenmesi gerektiği kanaatindeyiz. Nafaka alacaklısının ihtiyacının devam etmesi halinde ise en fazla evlilik süresi kadar süre boyunca nafaka ödenmesi kanunla düzenlenebilir. Burada şu şekilde bir tasnif yapmak mümkündür; 0-2 yıl arası süren evliliklerde, nafaka alacaklısının ihtiyacı varsa mutlak surette 2 yıl; 2 yıldan fazla süren evliliklerde ise nafaka alacaklısının ihtiyacı devam ettiği sürece en fazla evlilik süresi kadar nafaka ödenir. Örneğin, 10 yıl süren bir evlilikte nafaka alacaklısına en fazla 10 yıl nafaka ödenecektir."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile