“kadir İnanır’da Çehov’un, Stanislavski’nin Ruhu Var!”

Aktör Sanatı Anabilim Dalı Başkanı ve aynı zamanda ünlü Moskova Çehov Tiyatrosu yönetmeni Nikolay Skorik, “İnanır’da ünlü Rus yazar Anton Çehov ve tiyatrocu Konstantin Stanislavski’nin ruhu var!” diyerek övdü.Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) izlenimlerini aktaran Skorik, “İnanır’la buluşma bende muazzam bir izlenim bıraktı. Ben yıllardır sanata hizmet ediyorum, ders veriyorum ve günün birinde bir değerli meslektaşımın aynı sözlerini duymak ne kadar önemli bir duygu. İnanır bize Rusya sanatından güzel şeyler söyledi, şimdi İnanır’ı dinledikten sonra benim de Türk sanatına büyük ilgim doğdu. Biz Rusya olarak on yıllardır Stanislavki tiyatro sanatının tüm inceliklerini tanıtıyoruz dünyaya. Ama az önce İnanır’ın sanat deneyimlerinde Stanislavski’nin sırlarını hissettim. Kendisinde Çehov ve Stanislavski’nin ruhunu keşfettim. Bana göre İnanır Stanislavski mezunu! Kendisi tiyatro eğitimi almadığını belirtti.

Ama onun hayata bakış açısı, sanat felsefesi, sanat mesajı bunu kanıtlıyor. Ben bu okulumuzda İnanır’ın bu deneyimini bizimle paylaşmasını ve öğrencilerimize ders vermesini rica ettim. Çok iyi olurdu! Çünkü İnanır Rus sanat çizgisiyle bağdaşmakta. Onun deneyimleri bizim için önemli.” değerlendirmede bulundu.RUS REKTÖR: KADİRİZM EKOLÜNDEN YARARLANMAK İSTERDİKRusya’da faaliyet gösteren Türk-Rus Kültür Merkezi’nin organize ettiği ziyarette İnanır’ı okulun Rektörü Tatyana Kuznetsova ağırladı. İnanır’ı kendi okullarında görmekten büyük memnuniyet duyduğunu ifade eden Kuznetsova, sinema sanatçısıyla üniversite olarak işbirliğine hazır olduklarını belirtti.

Rus rektör, “182 filmde oynayarak sinema alanında başarılara imza atan Sayın İnanır’ın sanatçılığı okulumuz için de önemli. Bu deneyimi paylaşmak isterdik. Türkiye’de çok ünlü sanatçı ve hatta bildiğim kadarıyla Kadirizm ekolünün kurucusu. Bu ekolden yararlanmayı çok arzu ediyoruz.” dedi.

İnanır da ilgiden dolayı rektöre şükranlarını ileterek her zaman işbirliğine hazır olduğunu belirtti.

Daha sonra rektör Kuznetsova’nın elinden hediye alan sanatçı üniversitenin özel defterine de duygularını yazdı. Üniversite öğretmenleriyle de kahvaltı masasında bir araya gelen İnanır, Rus tiyatro sanatına ve özellikle dünyaca ünlü Rus tiyatrocu Stanislavski’ye büyük ilgi duyduğunu ifade etti.

İnanır, “Dünyanın en ünlü oyuncuları Stanislavski ekolü mezunu. Bununla Rusya onur duymalı!.” dedi.

İnanır’ın sözlerine destek veren üniversite hocası Skorik, “Dün Stanislavski’nin doğumunun 150. yıldönümünü kutladık. Belki bu sayın İnanır’ın Moskova’da olması ve Elveda Katya filmiyle ilgili anlamlı bir vesile.” dedi.

RUS ÖĞRENCİLERİNDEN İNANIR’A BÜYÜK İLGİDaha sonra büyük salonda geleceğin sinema ve tiyatrocularıyla buluşan İnanır, “Zaman zaman Türkiye’de üniversiteler beni davet ediyor. Ama her üniversiteye de gitmiyorum. Sizlerle buluştuğum için ise çok mutluyum. Çünkü sanat açısından okuduğunuz üniversite çok önemli. Siz de böyle bir güçlü ve önemli üniversitede okuduğunuz için çok mutlu olmanız lazım. Bu mesleğe başladığım zaman Türkiye’de sinema okulları yoktu. 20 yaşında başladım ve şu anda 63 yaşındayım. Mesleğimle ilgili tüm sırları film setlerinde öğrendim. Bence sanat akademisinden mezun olmanın tüm dünyada bir ayrıcalığı var.” şeklinde konuştu.

Yuliya isimli bir öğrencinin “Tiyatro eğitimi aldınız mı?” sorusuna İnanır, “Genelde batıda sanatçılar tiyatro eğitimi alır. Bence tiyatro üstün bir sanat, sinema ile çok farklılıkları var. Aktör hayatından içinden gerçekleri araştırarak sanata aktarmalı ve başarmalı. Ben tiyatro eğitimi almadan da sinemada bunu sergiledim. Ve ülkemin tüm tiyatrocuları tarafından takdirle alkışlanan bir sinema oyuncusuyum.” cevabını verdi.“Elveda Katya filmindeki rolünüzde zorlandınız mı?” sorusuna sanatçı, “Bir karakteri seçerken toplumda çok olan karakterleri oynamak istiyorum. İnsan onurunu kıran, zedeleyen ne kadar karakter varsa onu açığa çıkaran, tartışan bir filmde oynamak istiyorum. Bunu da şart koşuyorum. Elveda Katya da bu filmlerden biri. Filmi izlemeden bile siz tartışmaya başladınız. Dolayısıyla filmin ne kadar önemli olduğunu fark ettiniz mi?” dedi.

“Filmlerinizden memnun musunuz?” sorusuna İnanır, bu kararın asıl seyircinin vermesi gerektiğini belirtti.

İnanır, “Biz kitleler için film yaparız. Film büyük kitlelere aktarılmalı ve onlar tarafından sevilmeli. Hedefim bu. Zaten en mükemmel film diye bir şey de yok. Olsaydı o zaman yeni filmler de çevrilmezdi ve böyle bir arzumuz olmazdı. Çünkü sanatçı hiç bir şeyi beğenmez. En iyisini buluncaya kadar hep muhalefette.” dedi.

Uluslar arası projelerine de değinen sanatçı, “İtalyan ve İranlılarla filmler yaptım. Rusya’dan döndükten sonra bir Amerikan firmasıyla sözleşme aşamasındayım. Filmlerim dünyanın tüm film etkinliklerinde dolaşıyor ve beğeni topluyor. Örneğin Selvi Boylum Al Yazmalım filmim dünya aşk filmleri arasında ilk 10’a girmiş durumda.” bilgisini verdi. Film setinde çalışırken çok sert ve acımasız olduğunu vurgulayan İnanır, “Her kes ciddi olmak zorunda, şaka yapamaz. Sinema bireysel bir sanat dalı değildir.” dedi.

“Filme kim sponsor oldu?” sorusunu yanıtlayan filmin yapımcısı Osman Sönmez “Ben Rusya’da çalışıyorum, ticaret yapıyorum ve para kazanıyorum. Kendimi borçlu hissederek bunu bu filmle ödemeye karar verdim. Kimseden bir kuruş almadık ve destek de istemedik.” dedi.

Yönetmen Ahmet Sönmez ise “Dünyadaki düşmanlığın en temel nedeni ön yargılarımız. Amacım bu filmle önyargılara tokat atmak. ” şeklinde konuştu.