Kale'de Tarih Kokan Gramofonlar

Ankara Kalesi Koyunpazarı yokuşunda küçük bir kafe işletmecisi, müşterilerini işletmesinde sergilediği gramofon koleksiyonuyla ağırlıyor.

Çeşit çeşit gramofon ile 17 bin eserden oluşan plak ve taş plak arşivine sahip Ali Olcay, 1 yıldır Gramofon Kafe'de müşterilerine müzik ziyafeti veriyor. Ali Olcay, aynı zamanda gramofon tamiri de yapıyor. Ankaralıların 'Gramofoncu Ali' olarak bildiği Olcay, eserlerini sene başında açtığı Gramofon Kafe'de meraklılarının beğenisine sundu. Satın alamayanlar ya da taş plak koleksiyonuna sahip olmayanlar burada özlemini giderirken, müşterilerin kimi plağı gramofona kendi koyuyor, kimi ise koleksiyondan bir
istekte bulunuyor ve gramofonun tarih kokan sesini dinliyor.
Ünlü halk ozanı Aşık Veysel'in 'Mecnunum Leyla'yı Gördüm' türküsünü plaktan ilk kez dinlediğinde gramofona olan merakının başladığını anlatan Ali Olcay, "Antika mobilya restorasyonuyla yıllarca uğraştım. Bu yüzden Samanpazarı civarında çok zaman geçirdim. Bir antikacının önünde gramofonda çalan Aşık Veysel'in bir türküsünü dinledim. Sanki Veysel Dede o dükkanın önüne oturmuş, türkü söylüyordu. Aşık Veysel 'Mecnunum Leyla'yı Gördüm' diyordu. Durdum, baktım. Gramofon öyle güzel çalıyordu ki dikkat
kesildim. O ses kulağımda kaldı. Bir arkadaşla beraber gramofon tekniğini öğrendim. Taş plak dinlerken sanatçı yanınızdaymış gibi hissediyorsunuz. Bu bambaşka bir duygu, inanılmazdı" diyerek gramofona duyduğu hayranlığını dile getirdi.
Zeki Müren, Elvis Presley, Hafız Burhan, Müzeyyen Senar, Sezen Aksu ve daha onlarca efsane sanatçının eserlerinin bulunduğu kafeyi işleten Olcay, "Bu işi para için yapmıyorum, gönül verdiğim için yapıyorum" dedi. Sık sık çok değerli sanatçıların kafeye gelerek sohbet ettiklerini, gramofon dinlediklerini ifade eden Olcay, kısa bir süre sonra çok sevdiği sanatçı Orhan Gencebay'ı konuk edeceğini ve o günü sabırsızlıkla beklediğini söyledi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile