Karadeniz'i Turizme Kazandırma Çabası

Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı İsmet Yılmaz ve Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu üyeleri, Ordu Valisi Orhan Düzgün ile birlikte Fatsa'nın Bolaman beldesindeki Hazinedaroğlu Konağı'nı incelediler. Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun, Vali Yardımcısı Mustafa İmamoğlu, Fatsa Kaymakam Vekili Kudret Kurnaz, Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, İl Kültür ve Turizm Müdürü Erkan Gülderen ve Bolaman Belediye Başkanı Sabri Serdaroğlu'nun da katıldığı ziyarette birlikte kahvaltı
yapıldı. TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyeleri, misafirperverliklerinden dolayı Ordu Valisi Orhan Düzgün ve Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun'a birer plaket verdiler.
Müsteşar İsmet Yılmaz, Hazinedaroğlu Konağı çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, Ordu'yu beklediğinden çok daha iyi bulduğunu belirterek, "Ordu gerçekten Türkiye'nin aydınlık yüzü olan illerden birisi. Ordulu da umut var, Ordu'da gayret var, çalışkanlık var. Mesela dün 2 tane otelin bir ay içerisinde hizmete gireceğini gördük. Bir başka otel sahibinin yanında 2 tane otelin olması ve 3. oteli açmak için çalışacağını öğrendik" dedi.
Karadeniz coğrafyasının insanlarının refah seviyesinin artmasının turizmden geçtiğini belirten Yılmaz, "Türkiye, turizmde dünyada ilk 10 ülke arasındadır. Dünyanın 7.'sidir. Gelir bakımından 8.'sidir. 21 milyar doların üzerinde hem 2008 yılında hem de 2009 yılında gelir elde ettik. Bu gelirle çok iyi bir yerdeyiz. Sıkıntı ne? Sıkıntı Türkiye'nin sadece turizmden belli illerin faydalanması. Ama istiyoruz ki turizmi çeşitlendirip 12 ay Türkiye'nin her tarafına yaymak. Karadeniz yaylaları mastır planı
Artvin, Gümüşhane, Bayburt, Trabzon, Ordu ve Giresun illerinin içinde olduğu bu bölgeyi içine alacak bir mastır plan hazırlanmış durumda. Türkiye'nin çok büyük bir potansiyeli var ve şu anda Türkiye potansiyelinin yüzde 1'ini kullanmakta ama dünyanın 7.'si. Karadeniz'in bu kullanmış olduğu dünya yedinciliğinde katkısı var mıdır? Çok azdır. Türkiye'nin potansiyeli çok mükemmel, biz bunu değerlendirsek bir olacağız, birlik olacağız, çok kültürlü ve açık olacağız" diye konuştu.
Ordu'da çok kültürlü ve açık olmayı gördüğünü kaydeden Yılmaz, "Yani kilisemiz var, camimiz var, ola ki havramız var. Bunların hiçbirisinin insanımıza ve bölgemize bir zararı olmaz ne kadar çok dış yabancı bir kültürle bir başka fikre açık olursak o kadar gelişme olur. İmparatorlular öyle oluşmuştur. Ordu'nun bir başka şansı Sayın Kültür ve Turizm Bakanımızın Ordulu olması gibi onunla birlikte turizmden gelme bir valinin Ordu'da bulunması. 2002 yılında Türkiye'ye gelen turist sayısı 13 milyon iken, bugün
yüzde 100 artış göstermiştir. Yani 4-5 yıl sonra bu rakamlar çok daha üst seviyeye çıkacaktır" şeklinde konuştu.
Ordu Valisi Orhan Düzgün ise bu programın amacının Ordu'nun ilçeleriyle beraber Karadeniz Bölgesi'nde turizmi daha genişletmek amacıyla düzenlenmiş bir program olduğunu ifade etti. Düzgün, şöyle konuştu:
"Çünkü bu bölgede gelir kaynakları tarıma dayanıyor. Ordu, doğal güzellikler bakımından dünyanın ender bölgelerinden birisi. Ancak bu doğal güzellikleri Ordu bölgesinde yaşayanlar görüyorlar. Biz sadece bu doğal güzellikleri Ordulular değil hem Türkiye'nin hem de dünyanın değişik yörelerinden insanlar doğal güzellikleri görsünler istiyoruz. Yöre ekonomisini de ikinci bir katkı sağlayacak turizm sektörü de canlansın istiyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yetkililerini ilimizi davet ettik. Tüm
Türkiye'deki müzecilerin katıldığı kurtarma kazılarının sempozyumu devam ediyor. Türkiye'den yaklaşık 300'e yakın müze müdürümüz ve uzmanımız Ordu'ya geldi. Aynı zamanda bu seyahatle beraber seyahat acenteleri birliğimizin başta Seyahat Acenteli Birliği Başkanı Başaran Ulusoy olmak üzere hem tur organizasyonları hem de seyahat acenteleri sahiplerini ilimizi tanıtmak ve bölgeye yapacakları kültür programları içinde ilimizin daha fazla yer almasını daha fazla arzu ediyoruz. Bütün bu çalışmaların Ordu
ilinin turizm'e daha fazla katkı sağlanması için yapıyoruz. İleriki yıllarda inanıyorum ki Ordu'daki turizm daha ileri bir seviyeye gelecektir."