Kamer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Nimet Çubukçu'nun milli eğitim bakanı olduğu dönemde gerçekleştirilen 18. Milli Eğitim Şurası İzmir Bölge Toplantısında karma eğitimin kaldırılması için çeşitli öneriler getirildiğini hatırlattı.
Karma eğitimin Selçuklu döneminde sıbyan mekteplerinde uygulandığını ifade eden Kamer, şöyle konuştu:
"Aslında karma eğitim uygulamasına örnek verecek olursak ülkemizde 1913-1914 ders yılında açılan 4 bin 486 resmi ilkokulun 477'si karma eğitim verdi. O dönemde en fazla resmi karma ilkokulun Edirne ve Bursa'da olduğunu görüyoruz. Günümüze gelinceye kadar karma eğitimle ilgili tartışmalara ve ileri sürülen fikirlere bakıldığında ilkokul, üniversite, ortaokul ve lise sıralamasında tartışmalar olduğu görülmektedir. Karma eğitimle ilgili en büyük tartışma, bu eğitimin üniversitelerde yani darülfununda verilip verilmemesi yönünde. 1950 öncesi karma eğitimle ilgili fikirlere ve tartışmalara bakıldığında dini, ekonomik ve çağdaşlık gerekçeler ileri sürülmüştür. Aslında günümüzde de bunun pek değiştiği söylenemez."
- "Türkiye'de karma eğitime 3 bakış var"
Kamer, Türkiye'de karma eğitime 3 bakış açısı bulunduğunu dile getirdi.
Karma eğitimi cumhuriyetin dayatması gören bir kesim olduğunu aktaran Kamer, "Atatürk'ün görüşlerine bakıldığında eğitimin milli, laik, karma, bilimsel olması şeklinde olduğu görülüyor. Bir başka kesimin görüşüne göre, 1968'de feminist hareketinin Avrupa'dan yansımasının ülkemize gelmesi ve kadın haklarının artırılmasıyla ilgili Türkiye'de uygulama boyutunun karma eğitim olarak karşımıza çıkmasıdır. Bu da yanlış bence. Üçüncü tartışmada ise karma eğitimin 28 Şubat'ın ürünü olduğu söyleniyor. Üçüncü tartışmanın çıkış noktası da bazı dershanelerin kız ve erkek ayrı eğitim verirken, dönemin Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun yayımladığı genelgeyle özel eğitim kurumlarındaki kız ve erkek ayrımının kaldırılmasıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Kamer, insanların yeni hamle ya da reformların altında şüphe aradığını, bu tür konuların siyasi malzeme yapılmasının çok üzücü olduğunu söyledi.
Her kesimin konuyu kendilerinin kırmızı çizgisi görmesinin doğru yaklaşım olmadığına dikkati çeken Kamer, şöyle devam etti:
"Ayrıca bazı gazete yazılarında görülen karma eğitim yüzünden okuldan ayrılanlar olduğu ve bunun rövanşının alınmasının zamanı geldiği gibi ifadeler hiç de yakışık almıyor. Bu konuda önemli olanın, insanın yetiştirilmesi olduğu unutulmamalıdır. Bizim kriterimiz, kızların daha çok okutulması, gençlerimizin daha iyi yetiştirilmesi ve ülkemizin hak ettiği seviyede olması gerekliliğidir. Karma eğitimin demokratik eğitim kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. İnsanlar istediği gibi eğitim almalıdır. Bu konuda engellemelerin yapılmaması gerekiyor. Karma eğitimin kaldırılmasıyla ilgili, Milli Eğitim Bakanı da Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı da açıklama yaparak, karma eğitimle ilgili herhangi bir zorunluluğun olmadığını söylediler. Baktığımızda, kız meslek liselerinde sadece kızlara yönelik eğitim verilebiliyor yani yasal engel yok, 'bunu uygulayabiliriz' diyorlar."
Akademik kurullarda alınan kararların zorunlu olmadığını, tavsiye niteliği taşıdığını belirten Kamer, şu ifadeleri kullandı:
"Karma eğitim konusunda öncelikle, öğrenme psikologlarının, sosyologların, pedagogların, eğitim tarihçilerinin, yöneticilerinin, ekonomistlerinin ve program geliştirme uzmanlarının mutlaka içinde yer aldığı kapsamlı akademik kurul oluşturulmalı, çalışmalar ve araştırmalar yapılmalıdır. Buradan çıkan sonuçlara göre adım atılması gerektiği kanaatindeyim. Tabii bu kurulda yer alacak isimlerin de toplumun her kesimi tarafından benimsenen isimler olmasına dikkat edilmelidir. Buna sivil toplum kuruluşları ve sendikalar da eklenmelidir."
Kamer, karma eğitim sisteminin kaldırılmasının maliyetinin eğitim ekonomistleri tarafından çok iyi hesaplanması gerektiğini vurgulayarak, kız ve erkekler için ayrı okullar ve öğretmenlerin devlete yeni maliyetler getireceğini sözlerine ekledi.
Karma Eğitime 'Akademik Kurul' Önerisi
Kastamonu Üniversitesi (KÜ) Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Selman Tunay Kamer, karma eğitime ilişkin, "Karma eğitim konusunda öncelikle öğrenme psikologlarının, sosyologların, pedagogların, eğitim tarihçilerinin, yöneticilerinin, ekonomistlerinin ve program geliştirme uzmanlarının mutlaka içinde yer aldığı kapsamlı akademik kurul oluşturulmalı, çalışmalar ve araştırmalar yapılmalıdır" dedi.