'Kelimelerle Uğraşmak Matematik Problemi Çözmek Gibi'

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Vakfı Başkanı, yazar Mehmet Doğan'ın son kitabı, "Kelimelerin Seyir Defteri", kelimelerin zaman içerisinde yaşadığı değişimi ve yaptığı yolculukları ele alıyor.

AA muhabirine açıklamada bulunan Doğan, 1970'li yıllardan beri sözlük işiyle uğraştığını dile getirdi.

Mehmet Doğan, bilinmeyen kelimelere ilgisinin orta öğretim döneminde başladığını ifade ederek, şu bilgileri aktardı:

"Edebi eserleri okumaya başladığım zamanlarda, bir akrabamız Dil Kurumu'nun inşaatında çalışıyordu. Bana Dil Kurumu'nun 1959 basımlı sözlüğünü hediye etti. Üçüncü baskıydı. O zaman, en geniş sözlük oydu. Peyami Safa'nın Dokuzuncu Hariciye Koğuşu'nu okuyordum. Bazı anlamadığım kelimeler vardı. Bakıyorum sözlükte yok. Yahya Kemal'in, Mehmet Akif'in şiirini okuyorum, bakıyorum, anlamadığım kelimeler burada yok. Bu da benim kafamda, en azından benim işime yarayacak bir sözlük olmalı, düşüncesini oluşturdu."

O zamanki sözlüklere değinen Doğan, "Kelimelerin bir kısmı artık geride kaldı, kullanılmayacak. Biz kullanılacak kelimelerden bir sözlük yaptık. Bir çoğu eski ama bunlarla okunsun, yazılsın. Bunun dışındakiler de unutulsun gitsin" anlayışıyla sözlüklerin hazırlandığını aktardı.

Yazar Doğan, Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi'ni hazırlarken, İstanbul, Ankara, Hacettepe, Erzurum, Karadeniz Teknik, Yıldız Teknik, İstanbul Teknik, İzmir 9 Eylül üniversitelerinin, Türk edebiyatı bölümündeki bütün öğretim üyeleriyle tanıştığını kaydederek, "Hepsi aynı şeyi, doğru dürüst sözlük olmadığını söylüyordu. Ne yapalım, Kamus-u Türki'yi bugünkü harflere aktaralım, öyle idare edelim. Ben de o sırada bir sürü kelime toplamıştım. Böyle bir sözlüğü hazırlamaya karar verdim. 1981 yılında o sözlük basıldı" dedi.

- "Tercümelerde çok hataya rastlıyoruz"

Kelimeleri araştırmanın çok eğlenceli, eğitici ve faydalı bir şey olduğunu belirten Doğan, şunları söyledi:

"Aslında kelimelerle uğraşmak matematik problemi çözmek gibi bir şey. Bir kelimeyi insan derinlemesine düşünmezse, onun nereden geldiğini ve ne manaya geldiğini pek bilemiyor. Tercümelerde çok hataya rastlıyoruz. Biri, bir kitap tercüme ediyor, bir kelimeyi tercüme ederken, kelimenin birinci anlamını yazmış. Halbuki o kelimenin ikinci, üçüncü hatta bazı kelimelerin yirmiden fazla anlamı oluyor. Arapça'dan çevrilen bir kitabın tercümesinde şöyle bir şey geçiyor, 'Trenin balkonuna çıktım. Şöyle, böyle yaptım'. Trenin balkonu olmaz. Bunun, sahanlık olduğuna kanaat ettik."

Mehmet Doğan, sözlükle uğraşmanın aynı zamanda kelimelerle uğraşmak anlamına geldiğini vurgulayarak, bir kelimenin zaman içinde çok çeşitli anlamlar kazandığını dile getirdi.

Bazen Türkçe köklü bir kelimenin de anlam değişikliğine uğradığını söyleyen Doğan, "Derin Tarih dergisinde, Mustafa Armağan bana iki sayfa tahsis etti ve bu konuyla ilgili yazılar yazmamı istedi. Yazmaya başladım. Bir kelime alıp, onun anlamı, kökü, etimolojisine bakıyoruz. Tabii etimolojiden daha fazlasını yapıyoruz. Şair ve yazarlar bu kelimeyi nasıl kullandı? Sonra başına ne işler geldi? Böyle yazılar yazdım. O yazıları ve sözlüklerle ilgili bazı yazıları bir araya getirip, 'Kelimelerin Seyir Defteri' diye bir kitap hazırladım" ifadelerini kullandı.

- "Seyir defteri, dilimize Uzay Yolu'ndan geçti"

Yazar Doğan, "seyir defteri" kavramının, son yıllarda televizyonlarda, kurmacalarda çok fazla kullanılmaya başlandığının altını çizerek, şöyle konuştu:

"Bu bir denizcilik kavramı ama bugün Türkiye'de gemiciler bunu kullanmıyor. Gemilerde bu kavramı karşılayan bir şey var. Gemi jurnali, güverte jurnali olarak kullanılıyor. Kanunda da böyle geçiyor ve bunu resmi olarak kaptanın doldurması gerekiyor. Gemide olan biten her şey orada oluyor. Ne zaman kalkıyor? Ne gibi hadiseler cereyan etti? Kanunda var. Yazmak mecburi."

Denizcilikle ilgili terimlerin genellikle İtalyanca'dan geçtiğini aktaran Doğan, "Biz denizciliğe ara verince, İtalyan, Cenovalı gemicilerin tabirleri ağırlıklı oldu. Bu kelimeleri onlardan öğrenmişiz. Dolayısıyla da gemicilik literatüründe jurnal kelimesi kullanılıyor" dedi.

Mehmet Doğan, seyir defterinin, "Uzay Yolu" dizisinden Türkçe'ye geçtiğine işaret ederek, "Uzay Yolu dizisinde bu çok kullanıldı, 'kaptanın seyir defteri', diye. Biz o diziyi çok izledik ve sanırım oradan dilimize geçti. Günlük dilde kullanılmaya başlandı ama hala denizciler bunu kullanmıyorlar. Bu ilginç mesela, hiç kimsenin aklına böyle bir değişim olduğu gelmez. Bir vatandaş kaptana sorsa, kaptan bu kavramı hiç duymamış olabilir. Böyle ilginç bir durum" diye konuştu.

İnsanın, bir buluş yapıyormuş gibi kelimelerin peşine düşebileceğini kaydeden Doğan, "Bir dilde bulunan kelimelerin yaşadığı macera bana çok çekici geliyor. Balta girmemiş ormana girip de bir şey buluyormuş gibi. Uğraşabilen, bir takım anlamlara ulaşabiliyor" ifadelerini kullandı.

- Mehmet Doğan

Mehmet Doğan, 1947'de Ankara'da doğdu. Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın ve Yayın Yüksek Okulu'nu bitiren Doğan, Türk Tarih Kurumu Yeni Türkiye Araştırma Merkezi, Dergah Yayınları ve TRT'de çalıştı.

Doğan, TYB'nin kuruluş çalışmalarını yürüttü ve Birlik Yayınları'nı kurdu. "Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi" ve "Türk Aile Ansiklopedisi"nin yayınını yöneten Doğan, "Hareket", "Türk Edebiyatı", "Mavera", "İslam", "İlim ve Sanat", "İzlenim" ve "Nehir" dergilerinde yazdı.

Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı ve Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı'nın kurucularından olan D. Mehmet Doğan, halen Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı'nın başkanlığını üstleniyor.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile