Kılıçdaroğlu, OSİAD'ın 21. Olağan Genel Kurulu'na katıldı

Sivil toplum örgütleri başta olmak üzere herkesin düşüncelerini özgürce dile getirmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Eğer bir ülkede sivil toplum kuruluşları gerçekleri dile getiremiyorsa, demokrasisinde bir sorun var demektir'' dedi.

Sanayicilerin sadece kendi çıkarlarını düşünen kişiler olmadığını, 21. yüzyılın sanayicilerinin, ''ekonominin kamu görevlileri'' olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, sanayicilerin ürettikleri ve istihdam yarattıkları zaman mutlu olduklarını belirtti.

Bütün organize sanayi bölgelerinde yatılı meslek liseleri kurulması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, bunu gerçekleştirmek için ise hiçbir engel bulunmadığını kaydetti.

Kılıçdaroğlu, 21. yüzyılın en stratejik ürününün ''insan beyni'' olduğunu söyledi. İnsan beyninin yaratıcı gücünün önünün açılarak, ona her türlü imkanın sağlanması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, bunun için ise eğitim politikasının yeniden oluşturulması gerektiğini ifade etti.

Çağdaş bir ülkede eğitim politikasının tüm paydaşların katılımıyla belirlenmesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''8 yıllık eğitim 1960'larda konuşulmaya başlandı. Şimdi 'kesintisiz eğitimi ikiye böleceğiz', neden? 'İlk 4'ten sonra öğrenci mesleğini seçsin.' Şimdi elinizi vicdanınıza koyun, çocuk üniversiteye giderken bile 'baba ben tercihimi nasıl yapayım' diye bize sorar. Şimdi biz ilkokul 4. sınıftaki çocuğa 'tercihini yap' diyoruz. Nasıl bilecek bu çocuk? Denebilir ki bu 8 yıllık eğitim bazı sorunlar çıkardı, olabilir. Bugüne kadar hiçbir üniversitenin, hiçbir eğitim kurumunun 8 yıllık kesintisiz eğitimle ilgili olumsuz bir tek raporu çıkmış değil. Olumludur diye çok rapor var.

Şu soru akıllara gelebilir, 'biz bunu din eğitimi için yapıyoruz' Din eğitimine kim karşı? Hiç kimse karşı değil. Elbette verelim, bu bir ihtiyaç mıdır? Bakın ben CHP Genel Başkanı olarak söylüyorum bu bir ihtiyaçtır. Bunu gidermek gerekir mi? Elbette ki gidermek gerekir, peki nasıl yapacağız. Onun da uzmanları var, toplayacağız. Çocuklarımıza nasıl bir din eğitimi vereceğiz, oturulur, konuşulur, karar verilir. Siyasetçi çocuk üzerinden politika yapmaz, yanlışlık buradadır. Çocuklar hepimizin. Eğitimin konusunda kararı uzmanlara bırakmak gerekir.''

-''Dayatma mantığı yanlış''-
Bu konuda ''dayatma mantığının'' yanlış olduğunu defalarca söylediğini belirten Kılıçdaroğlu, iktidarın yapması gerekeni kendilerinin yaparak, konunun uzmanlarıyla görüştüklerini ve bir rapor hazırladıklarını anlattı. Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın akademisyenlerle konuyu tartışması gerektiğini söyledi.

Türk Ticaret Kanunu ile ilgili şikayetler geldiğini de öne süren Kılıçdaroğlu, ''Ama bu kanunun yasalaşmasını sizler istediniz, biz karşı çıktık. Düzeltmekte yine biz ısrar ediyoruz, arkadaşlarımız 60 maddeyle ilgili kanun değişikliği teklifini verdi'' dedi.

Siyasal iktidarın demokrasilerde eleştiriye tahammül etmek gibi bir görevi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, doğruların ancak soru sorularak, konuşularak, tartışılarak bulunabileceğini dile getirdi.

Her konunun demokrasi ve insan hakları bağlamında ele alınıp değerlendirilmesi gerektiğine inandıklarını belirten Kılıçdaroğlu, ''Bu çerçevede olaya baktığımız zaman Türkiye'nin önünde hiçbir engel kalmaz. 4 4 4 modeli nedir biliyor musunuz? Türkiye gelişmesin demektir, Türkiye büyümesin demektir. Türkiye'de çocuklar yaratıcı bir güç olmasın demektir'' diye konuştu.

Sorunlar bulunduğunu ancak bunların çözümsüz olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, ''Yeter ki yaptığımız eleştirilerin gereğini seçimlerde yerine getirelim. Eğer bir siyasal iktidar başarılıysa elbette başarısını devam ettirebilmeli. Ama sorun yaratıyorsa, başarısızsa o gitmeli, imkanı olan 'evet bu sorunu bunlar çözebilir' diyen başka bir iktidara kapı aramalıyız'' dedi.

-''12 milyar dolar paranın kaynağı bilinmiyor''-
Kur politikasının yanlış olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, şu an Türkiye'de 111 milyar dolar sıcak para bulunduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu, ekonomideki 12 milyar dolar paranın kaynağının ise bilinmediğini savundu.

Kılıçdaroğlu, ''111 milyar dolar sıcak para varsa, dolar kuru yükselmez sizi öyle yönetiyorlar. Malları nasıl satacaklar size? ABD Merkez Bankası trilyonlarca para bastı, doların değerini düşürmek için neden? ABD malları uluslararası piyasada satılsın diye, biz ne yaptık övündük paramız değerlendi diye, ne oldu malımızı satamadık. Ekonomiyi yönetmek farklı bir şeydir, bu ekonomi politikası uzun süre devam edemez'' ifadelerini kullandı.

OSİAD Başkanı Adnan Keskin de zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran teklife yönelik eleştirilerde bulundu.

Eğitim sisteminin yaratıcı düşünmeyi teşvik etmesi gerektiğini belirten Keskin, ''Eğitim sistemi bunu yapmıyorsa, yeni fikirler geliştiremiyorsa kendimize 'yoğurdu biz bulduk' diyerek teselli verebiliriz ama boşunadır bu'' dedi.

Türkiye'nin büyüdüğünü ifade eden Keskin, ancak bu büyümenin sürdürülebilir ve dengeli olması gerektiğini söyledi. Keskin, sanayicilerin beklentileri hakkında da bilgiler verdi.