Komisyon Raporunu, Tbmm Başkanı Çiçek'e Sundu

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, kendilerine bu kadar hizmet veren sağlık çalışanlarına teşekkür etmek, saygı duymak yerine şiddete başvurmayı, ''ilkellik'' olarak nitelendirerek, buna karşı herkesi tavır koymaya çağırdı.

TBMM Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddeti Araştırma Komisyonu Başkanı Necdet Ünüvar ve komisyon üyeleri, TBMM Başkanı Çiçek'i ziyaret ederek, komisyon raporunu sundu.

Ünüvar, insanların acılarını dindirmek, dertlerine derman olmak, huzur içinde yaşatma gayretinin zorun ve zahmetli, aynı zamanda erdemli bir hizmet olduğunu söyledi.

Temel amacı en iyi sağlık hizmeti sunmak olan hekimler ve diğer sağlık çalışanlarının, insanların en zor günlerinde yanlarında yer aldığını, en mahrem durumlarına tanıklık ettiğini, insan üstü gayret gösterdiğini belirten Ünüvar, ''Sağlık hizmetlerinin sunulmasında, asla sağlık çalışanlarından kaynaklanmayan, bazen beklentilerin karşılanmadığı durumlar da olabiliyor. O hizmeti yerine getirirken, sağlık çalışanları, hepimizi derinden üzen, yaralayan şekilde şiddet olaylarına maruz kalabilmektedir'' dedi.

Ünüvar, sağlık hizmetinin bir hak olduğunu ancak hakkın aranmasında şiddetin asla kabul edilemeyeceğini vurguladı. Ünüvar, tek bir sağlık çalışanına dahi şiddet uygulanmasının, bütün toplumu derinden yaraladığını dile getirdi.

Doktor Ersin Arslan'ın, bundan bir yıl önce, 17 yaşında bir çocuk tarafından bıçakla ağır yaralandığını, daha sonra hayatını kaybettiğini anımsatan Ünüvar, bu olayın, bütün parlamentoyu derinden sarstığını söyledi.

Ünüvar, bütün grupların araştırma önergesi verdiğine, 10 araştırma önergesinin birleştirilerek, Meclis'te araştırma komisyonu kurulduğuna işaret ederek, komisyonda bütün paydaşları dinlediklerini belirtti.

-297 sayfalık rapor-

Necdet Ünüvar, 287 sayfadan oluşan rapordan, 3 başlık altında toplanan 66 maddelik önerilerden bazılarını şöyle sıraladı:

''Sağlık çalışanlarına psikolojik ve fiziksel şiddetin önlenmesi için her türlü hukuki, idari önlemlerin eksiksiz alınması, uygulanması. Toplumun ve sağlık sektörünü oluşturan bütün paydaşların, siyasetçilerin, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet karşısında söz ve eylem birliği içinde olması. Kamu-özel sektör ayırımı yapılmaksızın sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesine dair politika oluşturulması. Adli süreçlerin hızlıca başlatılması, aktif olarak uygulanması. Sağlık çalışanlarının şiddete maruz kaldığında her türlü hukuki, tıbbi ve sosyal desteğin sağlanması. Sağlık çalışanlarının mesai, nöbet saatlerinin yeniden gözden geçirilerek, uzun çalışma sürelerinden vazgeçilmesi. Hasta ve hasta yakınlarının bilgilendirilmesine özel önem verilmesi. Şiddete maruz kalan sağlık personelinin hizmetten çekilme hakkının olduğu konusunda halkın bilgilendirilmesi. Medyaya çok önemli görevler düşüyor, bu konuda daha duyarlı olmalı. Şiddet olaylarında tek taraflı yayın yapılmaması, sağlık çalışanlarının maruz kaldığı şiddetin de ötesinde ağır bir iş yüküyle çalıştığının ifade edilmesi. Sağlıkla ilgili eğitim veren, lise, yüksekokul ve fakültelerde sağlık iletişimi derslerinin konulması. Sağlık çalışanlarına psikolojik veya fiziksel şiddetin önlenmesi için her türlü hukuki ve idari önlemlerin eksiksiz alınması.''

Ünüvar, sağlık çalışanlarının hiç de hak etmediği şiddet olaylarını önlemek için TBMM'ye, siyasetçilere, Sağlık Bakanlığı'na, medya ve topluma çok önemli görevler düştüğünü vurguladı. Ünüvar, herkesin görevini eksiksiz yapması halinde, şiddet olaylarının önleneceğini, sağlık alma hakkının da toplum açısından yükseleceğini belirtti.

CHP İçel Milletvekili Aytuğ Atıcı, 1 yıl önce Ersin Arslan'ın hunharca katledildiğini, o güne kadar sağlıkta artan şiddetin araştırılması için verdikleri önergeler kabul edilmezken, bu acı olaydan sonra komisyon kurulmasına karar verildiğini söyledi.

Atıcı, şimdi komisyonun ne kadar önemli olduğunu anladıklarını dile getirerek, sağlık çalışanlarına şiddet konusunun siyaset üstü ele alınmasında hemfikir olduklarını kaydetti.

Atıcı, şiddetin Türkiye'nin her alanında arttığını ancak sağlıkta 17 kart artış gösterdiğini ifade etti.

MHP İçel Milletvekili Ali Öz, eksiklikleri olmakla birlikte, ortaya güzel bir rapor çıktığını kaydederken, BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken de komisyonun güçlü tespitlerle, bir rapor ortaya koyduğunu vurguladı.

-''Tek başına kanun yetmiyor''-

TBMM Başkanı Çiçek, bu önemli çalışmayı gerçekleştirenlere teşekkür etti.

TBMM'de, toplumun tümünü ilgilendiren, üzerinde hassasiyetle durmaları gereken bir çok konuda araştırma komisyonlarının kurulduğunu anımsatan Çiçek, TBMM'nin, bu tür hassas konulara duyarlılık göstermesinin, Meclis'e ve siyaset kurumuna güven, farkındalık oluşturmak açısından önemli olduğunu kaydetti.

Çiçek, Darbeleri Araştırma Komisyonu, Üstün Zekalı Çocukları Araştırma Komisyonu, Yasa Dışı Dinlemeleri Araştırma Komisyonu'nun çalışmalarına işaret etti.

Ersin Arslan başta olmak üzere hayatını kaybeden bütün sağlık çalışanlarına Allah'tan rahmet dileyen Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Yaşayıp da sağlık çalışanlarından hizmet almamış hiçbir insan olamaz. Dolayısıyla hepimizin teşekkür borcu var. Sağlık, hayat hakkıyla da doğrudan ilgilidir. Şiddet hiçbir şekilde tasvip edilemez. Kime karşı yapılırsa da tasvip edilemez ama iki kesim bakımından biraz daha tepkiyle, nefretle kınamamız gerekiyor. Bunlar kadınlara yönelik şiddet ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddettir. Bize bu kadar hizmet verenlere teşekkür etmek, saygı duymak varken şiddete başvurmak bence ilkelliktir. Buna karşı herkesin tepki, tavır koyması gerekiyor. Bu, siyasi görüş meselesi değil, partiler, siyaset üstü bir konu, insani bir mesele. Bu konuda alınacak önlemler önemli. Bu rapor, Genel Kurul'da görüşülecek, süratle bastıracağız.''

Çiçek, bu raporların kamuoyuna tanıtımı bakımından, medyaya yazılar gönderdiğini ifade ederek, kamuoyunun bu çalışmaların farkına varması gerektiğini belirtti.

Çiçek, bu konularla ilgili basında biraz daha fazla programlar yapılmasının önemine dikkati çekti.

En kolay şeyin, işin yasal düzenleme boyutu olduğunu ifade eden Çiçek, ''Bunu yapabiliriz, yapıyoruz da. Aslında iyi uygulanabilirse mevcut yasalar bile belli bir caydırıcılığı sağlar. Bunlar toplumsal rahatsızlıklardır. Toplumsal eğitimde medyaya önemli görevler düşüyor. Bizler toplum önünde görev yapan insanlarız, bizlere görevler düşüyor. Zaman zaman konuşmalarımızda, özellikle sağlık çalışanları başta olmak üzere, bu hizmeti yapanlara karşı şiddeti, doğru bulmadığımızı anlatırsak, şuur oluşmuş olur. Tek başına kanun yetmiyor. Nitekim töre cinayetleriyle ilgili en ağır cezaları getirdik, kanun çıkardıktan sonra sayı azalmadı'' diye konuştu.

Çiçek, geçmişte Meclis Araştırma komisyonları kurduklarını, ancak İçtüzükte komisyon raporlarının akıbeti konusunda denetim mekanizmasının bulunmadığını belirtti.

Çiçek, İçtüzüğe bununla ilgili denetim mekanizmasının konulması gerektiğini ifade etti.

Muhabir: Meltem Yılmaz

Yayıncı: Kudret Topçu
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile