Kurban Bayramı'nda Beslenme Önerileri

Kurban Bayramı'nda iştahımızın kurbanı olmayalım" dedi.


Kurban Bayramı'nda beslenmeyle ilgili açıklamalarda bulunan Dr. Aytekin Kemik, bayramların birlik ve beraberliğin göstergesi olarak Müslümanları birbirine yaklaştıran, dargınlıkları ortadan kaldıran, kardeşlik duygularını kuvvetlendiren sevinç günleri olduğunu kaydederek, "Aynı zamanda ziyafet günleri olan bayram süresince aşırı yemek yemek, şeker, çikolata, ağır hamur işleri ve diğer tatlıları aşırı tüketmek mide, kalp ve bağırsak sisteminde çeşitli rahatsızlıklara ve kilo alımına yol açabilmektedir. Özellikle Kurban Bayramı boyunca kırmızı et tüketim miktar ve sıklığı da artmaktadır" ifadelerini kullandı.

Doğru beslenme ilkeleri arasında yeterli miktarda protein tüketiminin önemli yer tuttuğunu ifade eden Kemik, "Proteinleri hayvansal ve bitkisel kaynaklı proteinler olmak üzere ikiye ayırıyoruz. Gün içinde toplam tüketilmesi gereken protein miktarı kişinin ağırlığına, fiziksel aktivitesine, sağlık durumuna göre değişmektedir. Hayvansal kaynaklı proteinlerin büyük bir kısmını etler oluşturmaktadır. Fakat hayvansal kaynaklı proteinlerin doymuş yağ ve kolesterol içerikleri fazla olduğundan tüketim miktarlarına dikkat edilmesi gereklidir. Bireye göre tüketim miktarı değişmekle beraber günde 100-150 gram et tüketilmesi uygundur. Ayrıca etin tüketim miktar ve çeşidi kadar pişirme ve saklama koşulları da önemlidir. Yanlış uygulanan pişirme ve saklama yöntemleri sonucunda etlerde protein, vitamin ve mineral kayıpları oluşmaktadır. Etlerin yağda kavrulması ve kızartılması besin öğesi kayıplarının artmasına, fazla miktarda yağ tüketilmesine ve ileride sağlık sorunlarının oluşmasına yol açabilmektedir. Buna bağlı olarak etlerin buğulama, ızgara, haşlama şeklinde pişirilip tüketilmesi sağlık açısından daha yararlı olacaktır. Bunların yanında dikkat edilmesi gereken diğer bir konu da taze kesilen etlerin hemen tüketilmemesidir. Taze kesilmiş etin sindirimi çok zordur, hazımsızlık yapabilir ve sert olmasından dolayı pişirilmesi zordur. Dolayısıyla buzdolabında 1-2 gün bekletilmiş etin tüketilmesi önerilmektedir" dedi.

"MİKTARI AZALTMAK KADAR ETLERİ PİŞİRME YÖNTEMLERİ DE ÖNEMLİDİR"
Kurban etinin uygun koşullarda saklanması gerektiğini vurgulayan Kemik, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Doğru saklama yöntemlerinin kullanılması ile besin öğelerinin kayıpları en aza indirilmiş olur, hem de mikroorganizmaların çoğalması engellenmiş olur. Bu şekilde hazırlanan etler, buzlukta -2 derecede birkaç hafta, -18 derece derin dondurucuda ise daha uzun süreyle saklanabilir. Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği yüksektir. Az yağlı ve yağsız et tüketmeye ve porsiyonları azaltmaya özen gösterelim. Miktarı azaltmak kadar etlerin pişirme yöntemleri de önemlidir. Kızartma yerine haşlama veya buğulama yapalım. Etle yapılan yemekleri kendi yağı ile pişirelim ve ilave yağ eklemeyelim. Özellikle kuyruk yağı veya tereyağının et yemeklerinde kullanımından kaçınalım. Et sindirimi zor bir besindir. Etlerin birkaç gün soğuk ortamda bekletilmesi sonrasında pişirilmesi sindirimi kolaylaştırır. Bayram sofrasında etin yanı sıra sebze yemeklerine, süt ürünlerine, salatalara ve meyvelere de yer verelim. Tek yönlü beslenme yerine çeşitlilik sağlayalım. Bayramda kalorisi yüksek şekerli tatlıların tüketimi özellikle şeker seviyesinde yükselmelere ve şişmanlığa sebep olmaktadır. İkram olarak sunulan tatlılardan en hafif olanları, sütlü tatlıları ve meyveleri tercih edelim. Ev ziyaretleri sebebi ile artan çay ve kahve tüketimi uykusuzluk, mide problemleri ve kalp ritim bozukluklarına neden olabilmektedir. Ihlamur, rezene, adaçayı vs. bitki çaylarını tercih edelim. Su tüketmeyi ihmal etmeyelim."