ALİ CEVAHİR AKTÜRK - Tarihçi-yazar Mustafa Armağan, 100. yılı kutlanan Kut'ül Amare Zaferi'nin yakın tarihin dönüm noktalarından biri olduğunu belirterek, 'Çanakkale'yle özdeş, onun kardeşi olarak görmemiz gereken bir savaş.' dedi.
Armağan, 29 Nisan 1916'da galibiyetle sonuçlanan Kut'ül Amare Savaşı'na ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk savaşları tarihinde 1911'de Trablusgarp'ta başlayan yenilgiler zincirinin, 18 Mart Çanakkale Zaferi ile son bulduğunu ve İngilizler karşısında alınan en büyük ikinci zaferin Kut'ül Amare sayılacağını söyledi.
Çanakkale Zaferi'nden sonra Selman-ı Pak ve Kut'ül Amare'nin de İngilizlere karşı taarruza geçilerek hücumda başarılı olunan savaşlar olduğunu ifade eden Armağan, 'Kut'ül Amare, Çanakkale'den sonra İngiliz ordusunu yenebilecek kadar öz güvenin zirveye ulaştığı bir savaş. Bu öz güvenle Nisan 1917'de 1. Gazze ve hemen ardından mayıs 1917'de 2. Gazze muharebesiyle İngilizlere karşı bir kez daha zafer elde edildi.' diye konuştu.
İngilizlere karşı devam eden bu zaferler zincirinin 1917'nin kasım ayında gerçekleşen 3. Gazze muharebesinde son bulduğunu aktaran Armağan, şöyle konuştu:
'Arada bazı yenilgilerimiz olmakla beraber, başa baş giden muharebeler, Osmanlı ordusunun, İngiliz ordusunu yenebilecek kadar güçlü bir askeri potansiyele sahip olduğunun göstergesidir. Bir İngiliz ordusunu 1780'lerden bu yana ilk kez teslim alan taraf biz olduk. Yani 135 yıldır İngilizler hiçbir orduya karşı askerlerini esir vermemiştir. Bir İngiliz ordusunu, topuyla tüfeğiyle, subayıyla ve generaliyle yaklaşık 14 bin civarında askeriyle teslim aldık. Bunun da öncesinde 20 bin civarında zayiat verdirdik. İngilizlere büyük bir utanç yaşattık. Ders kitaplarında bu galibiyet tek bir cümleyle geçiyor. Çok zor şartlarda kazanılan bu zaferin herkes tarafından iyi bilinmesi gerekiyor.'
- 'Çanakkale kahramanı, Kut'ül Amare'de şehit düştü'
Armağan, Çanakkale Savaşı'nda sahte para basarak ordusuna Yahudi bir tüccardan lastik alan Mehmet Muzaffer’in, Kut'ül Amare'de yüzbaşı rütbesiyle şehit düştüğünü anlattı.
Muzaffer'in, bölüğüne 'Süngü tak' emrini verdikten sonra askerleriyle savaşa girdiğini dile getiren Armağan, 'Boynuna isabet eden şarapnel parçasıyla ağır yaralanan Muzaffer, emir erinden istediği dolma kalemi mürekkep olmadığı için kanına batırarak şu üç cümleyi yazmıştır. Kıble ne tarafta? Bölük intikamımı alın ve kelime-i şehadet.' ifadelerini kullandı.
Savaşın sonralarına doğru İngilizlerin yenileceğini anlaması üzerine General Townshend’in Osmanlı paşası Halit Kut'a rüşvet teklif ettiğini iddia eden Armağan, şunları kaydetti:
'Kut'ül Amare'de bileğimizi bükemeyen İngilizler iki yola başvurdu. Birincisi Sykes-Picot Anlaşması'nı imzalayarak savaş meydanında bizi yenemeyenler, Osmanlıyı entrikalarla yenmeye çalıştı. İkinci olarak, rüşvet teklif ettiler. İngiliz General Townshend, Halil Kut Paşa ile bir görüşme yapmaya gelmiş ve üç maddelik teklif sunmuştur. Bütün toplarını, silahlarını ve mühimmatlarını vermeyi teklif ettiler. 'Bizi görmezden gelin, yanımıza bir tane silah almadan kaçalım gidelim' dediler. İkinci madde de isim isim belli olan askerlerin savaş bitene kadar karşılarına çıkmayacaklarının teminatını verdiler. Son olarak da 1 milyon sterlin teklif ettiler.'
Armağan, o zamanki para değerlerine bakıldığında verilen miktarın günümüze göre 100 katı daha değerli olduğunu ve yaklaşık 6 milyar liraya denk geldiğini ifade etti.
İngiliz Komutan Townshend tarafından yapılan bu teklife Halil Paşa’nın, 'Bizim satılık zaferimiz yoktur' cevabını verdiğini vurgulayan Armağan, daha sonra yaşananları şöyle anlattı:
'Ünlü İngiliz ajanı Lawrence'nin yer aldığı 3 kişilik bir heyet Londra'dan aldıkları yetkiyle Halil Paşa'yı ziyarete geldi. Heyet, İngiliz askerlerinin serbest bırakılması karşılığında 2 milyon sterlin önerdi ancak Halil Paşa bunu da reddetti. Rüşvet hadisesi İngilizler için en az savaş meydanında aldıkları yenilgi kadar büyük bir skandal. İngilizlerin ne kadar vahim bir durumda kaldığını rüşvet hadisesinden anlayabiliyoruz.'
Kut'ül Amare Zaferi'nin Türkler için tarihte çok önemli bir yeri olduğunu dile getiren Armağan, 'Bu zaferi anlatmak bizim boynumuzun borcudur.' diye konuştu.
Kut'ül Amare Zaferi 100 Yaşında
Tarihçiyazar Armağan: 'Kut'ül Amare bizim yakın tarihimizin dönüm noktalarından bir tanesi ve Çanakkale'yle özdeş, onun kardeşi olarak görmemiz gereken bir savaş'.