Silahlı terör örgütü yönetmek ' , ' hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek ' ve darbeye teşebbüsle suçlarından hakkında 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istenen Levent Ersöz hasta yatağında doktorları nezaretinde savunmasına başladı .
İstanbul 13 . Ağır Ceza Mahkemesi ' nde görülmekte olan birleştirilen Ergenekon davasının 68 ' inci duruşmasında eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin , gazeteci Tuncay Özkan ve gazeteci Tuncay Özkan ' ın da aralarında bulunduğu 25 tutuklu sanık ile tutuksuz sanıklardan Emin Şirin ve emekli orgeneral Hurşit Tolon hazır bulundu . Eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof . Dr . Mehmet Haberal , eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof . Dr . Fatih Hilmioğlu , Mustafa Balbay ve Durmuş Ali Özoğlu , Mustafa Özbek , İbrahim Özcan , Yaşar Oguz Şahin , Murat Çavdar , Cengiz Köylü , Mustafa Dönmez , Oğuzhan Sağıroğlu ve Muzaffer Öztürk duruşmaya gelmedi .
Mahkeme Başkanı Köksal Şengün , daha önceki oturumda sanık Levent Ersöz ' ün savunmasının , tedavi görmekte olduğu Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi ' nden video konferans yöntemiyle ifadesinin alınması yolunda karar alındığını hatırlattı . Hastane ile mahkeme salonu arasında video konferans sisteminin kurulduğunu ve teknik altyapının , Ersöz ' ün savunmasının alınması için uygun olduğunun anlaşıldığını söyledi . Ersöz ifade verirken avukatı Filiz Esen ve mahkemenin naip hakimi Hüsnü Çalmuk da hastanedeki odasında hazır bulunuyor . Başkan Köksal Şengün , önce Levent Ersöz ' ün kimlik tespitini yaptı . İki çocuk babası olduğunu belirten Ersöz , emekli subay olduğunu ve 4 bin 100 TL emekli maaşı aldığını söyledi . Başkan Şengün , daha sonra Ersöz hakkında iddianamede geçen bölümü okudu .
Sanık Levent Ersöz ün , Bursa ' da istihbarat elemanı olarak kullandığı şüpheli Yüksel Dilsiz ' e yaptırdığı illegal işler sebebiyle jandarma istihbarat daire başkanlığına atandığı belirtilen iddianamede " Mehmet Şener Eruygur ' la önceden tanıştıkları ve Ankara ' da Ergenekon silahlı terör örgütünün talimatları doğrultusunda yürütme organını devirmeye yönelik olarak faaliyete geçen Cumhuriyet Çalışma Grubu adı altındaki oluşumu kurdukları , bu oluşumda alınan kararların uygulanması için emrinde görevli Hasan Atilla Uğur , Mustafa Koç , Cihandar Hasanhanoğlu ve diğer görevlilerle birlikte koordineli olarak çalıştıkları anlaşılmıştır . " denildi .
Şüpheli Ersöz ' ün , Jan . Gn . Kom . Mehmet Şener Eruygur çağırıyor diye birçok medya yöneticisi ve gazeteciyi komutanlığa çağırıp Hasan Atilla Uğur ' la birlikte görüştükleri , yaptıkları bütün görüşmeleri gizli kameraya kaydedip daha sonra gizli evrak gibi dökümlerini yapıp Cumhuriyet Çalışma Grubu devre raporlarında anlattıkları , yapılan çekimlerin illegal olması sebebiyle resmi kayıtlara aktarılmayıp , Cumhuriyet Çalışma Grubu özel istihbarat adı altında Ergenekon Silahlı Terör Örgütünün arşivine aktardıkları , şüphelinin emekliliği döneminde de örgütsel içerikli gizli toplantılara katıldığı , ayrıca kent otelde yapılan toplantılara sürekli iştirak ettiğinin tespit edildiği belirtildi .
Ersöz ' ün , sanıklardan Mustafa Ali Balbay ile bir kere görüştüğünü beyan etmiş ise de kendi bilgi sayar notlarında hemen hemen haftada darbe çalışmalarına yönelik toplantılar yaptıkları , toplantılarda haftalık gelişmeleri ve yapılması gereken işleri Mustafa Ali Balbay ' a aktardıkları , buna rağmen aralarındaki örgütsel ilişkiyi gizlemek amacıyla görüşmelerini ifadeden kaçındığı , Mustafa Ali Balbay ' ın da aracılık yapmak suretiyle şüphelilerden aldığı bilgileri İlhan Selçuk ve örgütün diğer üst düzey sorumlularına ilettiği , yapılan faaliyetlerin Cumhuriyet Çalışma Grubu gizli toplantılarında kararlaştırılıp uygulamaya geçirildiğinin anlaşıldığı ifade edildi .
Şüphelinin emekli olduktan sonra da örgütsel irtibatlarını devam ettirerek yapılan örgütsel içerikli gizli toplantılara katıldığı , nitekim emeklilikte de devam eden bu irtibatın İlhan Selçuk ' un yakalanmasından sonra şüphelinin kızı tarafından örgütün yöneticilerinden olan şüpheli Mehmet Şener Eruygur ' a telefonda ' babamı rahat bırakın kalpten gidecek ' şeklindeki ifadesinden de açıkça anlaşıldığı belirtildi .
Şüphelinin 1 Temmuz 2008 tarihinde yapılan eş zamanlı operasyondan bir şekilde haberdar olup bir gün önce yurt dışına kaçtığı , uzun süre yurt dışında kalmasına rağmen ameliyat olmak için Türkiye ' ye sahte bir pasaportla Zonguldak ' tan deniz yoluyla giriş yaptığı , özel bir hastaneye ameliyat olmaya gittiğinde damadı ile birlikte Mehmet Orhan G . adına tanzim edilmiş sahte kimlikle yakalandığı . Şüphelinin üst aramalarında şifreli çaldırma ve görüşme notları ile çok sayıda sim kartın çıktığı , şüphelinin istihbaratçı olması nedeniyle kendini teknik takipten kurtarabilmek amacıyla şifreli görüşmeler yaptığı , Ergün Poyraz İsmail Yıldız , Hakan Şanlı , Mehmet Şener Eruygur , Hayrullah Mahmut Özgür ' le doğrudan irtibatlarının bulunduğu anlatıldı .
Yürütme organını devirmeye teşebbüs eylemlerine fiilen iştirak ettiği ayrıca yüzlerce kişinin siyasi felsefi veya dini görüşlerine , ırki kökenlerine ; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine , cinsel yaşamlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydetme suçunu da işlediği bilgisine yer verildi .
Tüm anlatılan suçlamaların ardından Ersöz ' ün , " Silahlı örgütünün ara yöneticisi olmak " , " Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi ' ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek " , " Cebir ve şiddet kullanarak yürütme organını ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek " , " Halkı Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı bir isyana tahrik etmek " , " Kişilerin siyasi felsefi veya dini görüşlerine , ırki kökenlerine ; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine , cinsel yaşamlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydetmek " ve " Sahte evrak kullanmak " suçlarından cezalandırılması isteniyor .
550 SAYFALIK SAVUNMASINI OKUMAYA BAŞLADI
Tedavi gördüğü hastane odasında yatağında uzanmış şekilde oturarak savunmasına başlayan Levent Ersöz , " Yaşadığımız bu haksızlıklar karşısında korkan ve susan herkesi kınıyorum . " diyerek savunmasına başladı . Ersöz ' ün yazılı savunmasının yaklaşık 550 sayfa olduğu öğrenildi . Öte yandan mahkeme , örgüt yöneticiliği ile suçlanan sanıklar için savunma süresini 2 gün ile sınırlandırmıştı . Diğer suçlarla suçlanan sanıklar için ise bu süre 1 gün olarak belirlenmişti . Ersöz , " Bugüne kadar terör ve kanunsuzluklarla mücadele ettiğim için buradayım . Kaleyi içten yıkmak , dıştan yıkmaktan daha kolaydır . Bunu gören düşmanlar , kaleyi içten yıkma düşüncesini uygulamaya koymuşlardır . " diye konuştu .
Sanık Ersöz , " Atatürk devrimlerine inanmış silah arkadaşlarım , basın mensupları ve aydınları selamlıyor , tanımasam da vefat eden Kuddusi Okkır ve Prof . Dr . Türkan Saylan ' ı saygıyla anıyorum . Silivri toplama kampında arkadaşlarla olmayı çok isterdim . Ancak sağlığım buna izin vermedi . Hasta yatağımda ameliyat acılarımla vakur bir asker olarak , ettiğim yemine bağlı kalarak sorulara cevap vereceğim . Bağımsız yargının her şeyi ortaya çıkaracağına olan inancımı dile getirerek savunmama başlıyorum . " dedi .
Şanlı Türk bayrağına el koyarak yemin etmiş ve yeminine ömrü boyunca sadık kalmış bir vatandaş olarak , iddianamede belirtilen suçlamaları kabul etmediğini belirten Ersöz , " 1 Temmuz 2008 tarihinden bu yana varlığını dahi bilmediğim örgütün içinde ismim neden yer alıyor ve neden buradayım? Bunun cevabını bulmaya çalışacağım . " şeklinde konuştu . 35 yıllık meslek hayatını kısaca anlatan Ersöz , devletine hizmet etmiş , bölücü terör örgütünün kurduğu pusudan iki kez Allah ' ın izniyle kurtulmuş ve hakkında koruma kararı çıkarılmış bir kişi olmanın sonucu olarak yargılandığını öne sürdü .
Davanın siyasi olduğunu belirten Ersöz , 1 Mart tezkeresinin meclisten geçmemesinin ve 11 Eylül saldırısının ardından ABD ' nin Türkiye de dahil ortadoğuda 22 devletin sınırlarının değiştirilmesine karar verdiğini ifade etti .