Düğünün başkahramanı gelin, aşkını, düğününü ve sonrasında yaşadıklarını Habertürk'ten Hüseyin Şentürk'e anlattı.
‘MASUM BİR HATAYDI’
Düğünü için “Masum bir hatadan başka bir şey değil” diyen 34 yaşındaki gelin, “Büyük üzüntü içindeyim” ifadesini kullandı. Düğünden önce sevgilisinin kardeşiyle yaptığı resmi nikâhı kastederek, “Aslında evliyim. İşte bu da yeni çıkarttığım Türkiye Cuhuriyeti’nin bana vermiş olduğu resmi nüfus cüzdanım” diye gösteren Eda O.G., “Sahte nikâh iddiaları yalan. Ben resmen Abdullah’ın (43) kardeşi A.G.’yle evliyim. Nikâh şahitlerimiz bile var. Günlerdir konuşulmaktan çok yorulduk. Hayatımın en kötü günlerini yaşıyorum. Artık buna ‘Dur’ demek için doğruları anlatmaya karar verdim” diye konuştu.
‘AİLEMDEN İSTEDİ’
İmam olan damat ile 3.5 yıl önce arkadaş ortamında tanıştıklarını belirten Eda O.G., düğün öncesi ve düğün günü yaşananları şöyle anlattı: “5 ay önce, aile büyüğü olan bazı kişilerle eline çiçek ve çikolatasını alıp beni babamdan istedi. Ailemin onay vermesiyle aramızda nişan yapıp yüzükleri taktık. Her genç kız gibi ben de gelinlik giyip güzel bir düğün olsun istiyordum. Ancak duyulur diye çok korkuyordum. Aileme ‘Nikâh yapalım, sade bir tören olsun’ diye direttim ama kabul etmediler. Korktuğum başıma geldi. Düğün için hayalimdeki yatı tuttuk. Birkaç gün önce Abdullah G.’nin kardeşi A.G ile Üsküdar’da nikâh kıydım. Evlilik cüzdanındaki fotoğrafı söküp Abdullah’ın resmini yapıştırdık. Arkadaşımız Cemil’den düğünde formalite nikâh kıymasını istedik. Bizi kırmayıp kabul etti. Çok korkuyorduk. O büyük gün gelip çattığında davetliler yata gelmeye başladı. Her şey çok güzeldi. Cemil cübbe giyip formaliteden nikâh kıydı. ‘En zor kısmını atlattık’ derken dayım Mehmet Bekaroğlu da geldi. Heyecandan bayılacak gibi oldum. Dik durmaya çalıştım. Dayım, yanıma gelip bilezik taktı. Çok korkmuştum. ‘Acaba dayımla birlikte düğüne katılan gazeteci var mı?’ endişesine kapıldım. Sürekli etrafı kollamaktan yorulmuştum. Davetliler arasında siyah takım elbiseli biri vardı. Sürekli bizi ve dayımı gözetliyordu. İlk anda anlam veremedim. Tanımıyordum. Abdullah da tanımadı. Dayım gittikten sonra bu adam da yok oldu.”
‘İNTİHAR ETMEYİ DÜŞÜNDÜK’
Düğün bitip davetliler ayrıldıktan sonra 2 sivil polisin yata gelip haklarında ihbar olduğunu söylediğini ifade eden gelin, şöyle devam etti: “Bizi karakola davet ettiler. İfade verip, emniyetten ayrıldık. Abdullah G.’yle tatile gittik. ‘Her şey bitti’ derken annem arayıp hakkımızda çıkan ‘sahte nikâh’ haberlerini söyledi. Telefonum susmak bilmedi. Sokağa bile çıkamadık. Ne yapacağımızı şaşırıp bir evin içine hapsolduk. Bir anda Türkiye’nin gündemine bomba gibi düşen haberin iki kahramanı oluverdik. Korkuyordum. Çaresizlikten yapayalnız kaldık. Hatta bir ara birlikte hap içerek intihar etmeyi bile düşündük.”
‘BİZİ RAHAT BIRAKIN’
Bu süreçte Abdullah G.’nin babasının geçirdiği kalp krizi sonucu öldüğünü de belirten Eda O.G., “O cenazeye katılmak için annesinin yanına gitti. Babası, daha önce üç ya da dört kez kalp ameliyatı geçirmişti. Şekeri yükseliyordu. Düğünden haberi yoktu. Bu evlilikle ilgili çok yanlışlar oldu ama lütfen bizi rahat bırakın. Bu benim ve Abdullah’ın sorunu. Hatamız nedeniyle çok zor günler geçiriyorum” diye konuştu.
‘SORUŞTURMA AÇILDI’
Nikah memurluğu görevini üstlenen arkadaşlarının gözaltına alındığını da ifade eden Eda O.G., “Onun bir suçu yok. Yaptıklarımdan dolayı herkesten özür diliyorum. Çok pişmanım. Abdullah ile 1 haftadır ayrıyız. Annesinin yanında kalıyor. Ben de ailemin yanına döndüm. Şu an için boşanmayı düşünmüyorum. Çünkü hakkımızda bir soruşturma açıldı. Ne yapacağımıza bu soruşturma sonunda karar vereceğiz” dedi. Gelin Eda O.G. ayrıca yaşanılanların dayısına yönelik bir komplo olduğunu da iddia etti.
