Mehmet Feyzi Efendi, Kabri Başında Anıldı

Mehmet Feyzi Efendi, Kabri Başında Anıldı

İslam alimi Mehmet Feyzi Efendi, ebediyete intikal edişinin 27’nci yılında Kastamonu’da kabri başında anıldı.

Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı (TÜRKAV) Kastamonu Şubesi tarafından Mehmet Feyzi Efendi’yi anma etkinliği düzenlendi.

Mehmet Feyzi Efendi’nin kabri başında başlayan anma etkinliği, Kur’an-ı Kerim tilaveti ve dualarla devam etti.

Kabri başındaki anma etkinliğinin ardından Rüya Düğün Salonu’nda anma programı düzenlendi.

Programa çok sayıda davetli ve protokol üyeleri katıldı.

Programda İmam Hatip Liseleri arasında 2015 yılında düzenlenen Kur’an-ı Kerim’i en güzel okuma yarışmasında Türkiye birincisi olan Emre Kısa, Kur’an-ı Kerim okudu.

Anma etkinliğinde konuşan TÜRKAV Kastamonu Şube Başkanı Abdullah Ünal, TÜRKAV’ın Kastamonu’nun yetiştirdiği bütün milli ve manevi şahsiyetlere sahip çıktığını belirterek, "TÜRKAV, bu milli ve manevi şahsiyetleri anma ve kamuoyuna tanıtma görevini ve sorumluluğu üstlenmiştir. Bu kapsamda, vefatının 27’inci senesinde Mehmet Fevzi Efendi’yi anmak için program düzenledik" dedi.

Mehmet Feyzi Efendi’nin, Türk ve İslam dünyasının problemlerine bir bütün halinde baktığına işaret eden Ünal, "Dini ve milli değerlerin birlikte yaşatılması gerektiğini hayatı boyunca ısrarla dile getirmiştir. Onun tespitlerine göre ’mefâhir-i dîniyye, mefâhir-i milliyye ve sadâkat-İ vatanıyye’ denilen üç değere birden sahip çıkılması gerekmektedir. Yani dini değerlere, milli değerlere ve vatana birlikte sahip çıkarak, bu üçlünün ayrılmasına asla müsaade edilmemelidir. Çünkü bu üçü bir arada oldukça onulmayacak, tedavi edilmeyecek hiçbir yara ve hastalık yoktur. Bu demektir ki, bugün karşı karşıya kaldığımız problemlerin ana sebebi, ’üçlü sac ayağı’ diyebileceğimiz din, milliyet ve vatan ile ilgili konularda gösterdiğimiz zaaf ile bunların parçalanması ve adeta birbirlerine düşman gibi gösterilmesidir" ifadelerini kullandı.

Sağlam bir şekilde ayakta durabilmek için bunlardan birini diğerinin önüne geçirmeden ve hiçbirini de ihmal etmeden hareket etmek gerektiğini vurgulayan Ünal, şunları kaydetti:

"Çare bu üçlünün bir arada olmasıdır. İslami değerlerin ayakta tutulabilmesinin yolu, milliyetimize/Türklüğe sahip çıkmaktan geçer; çünkü milli bünyemiz sağlıklı olmazsa, ayakta duramayız ve dinimize de sahip çıkamayız. Millet olarak ayakta duramadığımızda, kendi başına ayakta duramayan diğer Müslüman milletlerle bir araya gelmemiz de mümkün olmayacaktır. Yahut mümkün olsa bile, kol kola vermiş sarhoşlar gibi hep birlikte yere kapaklanmak veya yuvarlanmak kaçınılmaz olacaktır. Tek başına Türklüğü öne çıkarmak da çare değildir. Çünkü İslam varsa Türklük bir anlam ifade eder. İslam’dan çıkan Türkler, Türklüklerini de kaybetmiştir. Bu iki unsur birbirini tamamlar. Bu nedenle, ’İslamiyet ruhumuz, Türklük bedenimizdir’ Bunların muhafazası için ise vatan şarttır. Vatan olmazsa İslam’ı da Türklüğü de korumak mümkün değildir. Sağlam bir şekilde ayakta durmak için İslam, Türklük ve vatan mefhumları bir arada olmak zorundadır. Bunların bir arada olduğu bir Türk dünyasının, aynı zamanda diğer Müslüman milletler için de büyük bir güven ve huzur kaynağı olacağı muhakkaktır."

NECMETTİN NURSAÇAN, AİLE KONULU KONFERANS VERDİ

Mehmet Feyzi Efendi’yi anma etkinlikleri kapsamında Emekli Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı ve televizyon programcısı Necmettin Nursaçan, ’Ailede Huzur, Yurtta Huzur’ konulu konferans verdi.

Aileyi 4 kuralın ayakta tuttuğunu belirten Nursaçan, "Bunlar sevgi, saygı, sabır, sadakattir. Aileler yıkılırsa millet yıkılır. Çanakkale ruhunun arkasındaki şey sağlam aile yapısıdır" dedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile