MHP Kars İl Başkanı Yaver Özcan Terör Olaylarına Tepki

MHP İl Başkanlığı Binası’nda düzenlediği toplantısında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Özcan, “Terör örgütünü toplumun vicdanında meşrulaştırma, şirin gösterme ve onların aslında nasıl “saz çalan” güzel çocuklar olduğu safsataları ile Türk milletinin vatan savunma refleksini zayıflatmayı kendilerine misyon edinen “Boğazdaki aşiret” hakkında Sayın genel başkanımızın her açıdan haklı “şerefsiz” nitelemesi karşısında, HDP isimli kuruluşun ilimizden seçilen temsilcisi “Sonuçta 7 Haziran’da bir seçim olmuştur ve toplumun bir kısmı HDP’ye oy vermiştir. Oy verenlerin hangisinin kımız içtiğini, hangisinin ayran, hangisinin çay veya viski içtiğini tespit etmek, onları fişlemek, listelemek, Kimin yalısı var? Kimin yazlığında yatıyor? Gibi bunlara dair hedef gösterebilecek dil kullanmak son derece risklidir. Bu durum hem MHP ve hem de Türkiye açısından ciddi bir tehdittir. Yani siyasetçi sorumlu konuşmak ve hareket etmek zorundadır. Öfkesiyle, nefretiyle o andaki kendi duygu ve dünyasında istediği gibi keyfi biçimde ekranlar önünde yansıtma hakkına sahip olamaz.” Diyerek MHP’nin güya durumunu tanımlamaya kalkışmış, kullanılan dilin riskinden ve siyasi sorumluluktan bahsetmiştir. Bu seçilmişimizin; Milliyetçi Hareketin, karanlıkta kahpe pusular kurup insan öldüren katilleri göremeye ve onlara layık oldukları dersi vermek için milletin gözünü açmaya ne kadar kararlı olduğunu görmüş olması sevindiricidir” dedi.

“TERÖR ÖRGÜTÜ MHP’NİN KAĞIZMAN BELEDİYESİ’Nİ KAZANMASINI BİR TÜRLÜ İÇİNE SİNDİREMEDİ”

Terör örgütü ve onun siyasi uzantısının MHP’nin Kağızman Belediyesini kazanmasını içine sindiremediğini ifade eden MHP Kars İl Başkanı Yaver Özcan, “Yeri gelmişken bu katile “çözüm süreci zarar görmesin” diye dokunmayıp, hukuku askıya alıp, bir sene sonra oy kaybedince fezleke hazırlatanlara; yine “çözüm süreci zarar görmesin” diye 30 Mart 2014’ta Kağızman Belediye Başkanlığı’nı MHP’nin kazanmasını bir türlü içine sindiremeyen terör örgütü ve onun siyasi uzantılarının Kağızman’ın demografik yapısını değiştirmeye yönelik Kağızmanlılar üzerindeki baskı ve tehditlerine göz yuman yetkililere ne demek gerektiğini de kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Kurtuluş Savaşı ile ateşin içinden çıkarılmış bu ülkeyi, parçalamak için ortaya çıkan ve çıkacak her hareketi kimlik hikâyeleri üreterek destekleyen, küçük Türkiye idealinin tetikçileri şerefsiz değilde nedir?” diye konuştu.

Biz Ülkücüler ve MHP, bu vatanın bütünlüğünü ve varlığını teröristlerle müzakere masası yapan “açılım” siyasetinin; Türk varlığını bu topraklarda sonlandırmak için elinden gelen melaneti ortaya koymaktan çekinmeyen her türlü terör grubunun, Türk milletine düşmen olan herkesin bize saldırmasından onur duyarız diyen Özcan, “Onlar bilir ki son ülkücü toprağa düşmeden ne Türkiye’de ne de Serhat Kars, Iğdır ve Ardahan’da Türk Bayrağı yere düşmeyecektir. Onlar bilir ki, ülkücü hareket sarsılmaz bir vatan siperidir ve o siperi dün aşamadılar bugün de aşamayacaklar. Bölücü terörü mazur ve masum göstermek için ağır bir kara propaganda yürütülmektedir. Biz MHP olarak çağdaş dünya nasıl bakıyorsa öyle bakıyoruz: insan öldürmeyi, cana kıymayı amacına ulaşmak için meşru bir araç, bir hak olarak gören terörün ve teröristin hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Vatan evlatlarının katilleri ile kim ne gerekçe ile uzlaşırsa uzlaşsın, MHP asla ve asla bölücü ihanete teslim olmayacaktır” şeklinde konuştu.

MHP Kars İl Başkanı Yaver Özcan, daha sonra şunları söyledi:

“Bilinmelidir ki; bir kadının ırzına geçen bir tecavüzcü, çocukları taciz eden bir sapık ne kadar haklı sebeplere sahipse, insan öldürmeyi hak olarak gören bir terörist de o kadar haklı sebeplere sahiptir. Teröre mazeret üretmeye çalışan, onlarla empati yapmamızı bize önerenler, tecavüzcü ve pedofil, sübyancı sapıkları “anlayışla karşılamak” gerektiğini söyleyebilecek kadar düşük karakterli insan müsveddeleri düzeyindedirler. Ve onlar bilmelidirler ki; Doğu ve Güneydoğu üzerinden çıkar sağlayan yabancı uşakları, emperyalizme keşif kolu sağlayan fesat yuvaları Kürt kökenli kardeşlerimizin vahdet kararıyla hüsrana uğrayacaklardır. Kürt kökenli kardeşlerim istismara aldanmayacak, isyana davet eden alçak telkinlere kapılmayacaktır. Çünkü biz cenazelerimizde, düğünlerimizde, sevincimizde ve kaderimizde; inancı, ideolojisi, etnik yapısı ne olursa olsun insanımızla omuz omuzayız. Beraber ağlar, beraber güleriz, türkülerimizi beraber söyleriz. Sonsuza kadar da beraber söyleyeceğiz. Çünkü biz biriz ve hep birlikte Türkiye’yiz.”