MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu Açıklaması

MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu Açıklaması

MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, düzenlediği basın toplantısında son aylarda yaşanan terör olaylarını değerlendirdi.

MHP İl Binasında gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, "Biliyorsunuz ki TBMM 1 Kasım sonrasında meclis başkanını seçti ve çalışmalarına başladı.

Özellikle bugüne kadar üzerinde durulan en önemli konularından bir tanesi terör operasyonları. Diyarbakır’ın Sur ilçesinde Şırnak Hakkari’de güvenlik güçlerimiz mücadele vermektedir. Dün bile 5 şehit verdik. Keskin nişancılar tarafından şehit edildiler. Bugüne kadar 138 asker 107 polis 5 korucu olmak üzere 250 şehit verdik. İnşallah bundan sonra vermeyiz. Sadece 1 Ocak itibariyle verdiğimiz şehit sayısı 19 polis, 1 korucu olmak üzere 37 şehit verdik" dedi.

"3 yıllık çözüm süreci altındaki gelişmelerle birlikte PKK şehir yapılanmasını tamamladı" ifadesinde bulunan Halaçoğlu, "Öte yandan şehir yapılanması son derece önemliydi. Sur mahallesi merkez bölgededir. Yeraltında tüneller olan bölgedir. Evler arasında geçiş hazırlamışlar. Mahalle bugüne kadar hale temizlenmiş değildir" diyerek şunları söyledi:

"Diğer yerler içinde aynı şeyler geçerlidir. Güvenlik güçleri bu konuda hassasiyetlerini gösteriyorlar. Bu mahallelerde Suriye’yi andıran görüntüler var. Bu çatışmalardan evleri zarar görenlerin zararların giderileceği açıklanmıştır. Bu konularda çok dikkatli davranmamız gerekir. TBMM’de HDP tarafından Diyarbakır’ın Sur mahallesinde halkın katliama uğradığına dair meclis araştırmaları istenmektedir. Tabi bunlar her gün reddedilmektedir. Bundan dolayı bizler artık isyan ettik. Bunlar teröre silahları bırakın demiyor. Askerlere çekilin diyorlar.

Bu konuyu bir bütün olarak ele almak zorundayız. PKK teröristlerinin yer aldığı olay sadece Türkiye ile ilgili olay değil, değişik yerden gelmiş teröristler var. İşin garip tarafı PKK terör grubu olarak kabul ediliyor. IŞİD de kabul ediliyor. IŞİD’e dünyanın her tarafından karşı çıkılırken, PKK’ya karşı çıkılmıyor. Kobani’deki başarıyı elde edeceklerini belirtiyorlar. ABD Suriye’de PYD’yi belli bir yere getirdi. Bununla iki iş yaptılar birincisi kendi içlerindeki radikal kişileri IŞİD’e gönderdiler ve İslam’ın yayılmasını engellemek için çalışmalar yaptılar. Fransa’da bıçak kesilir gibi Müslümanlık yayılması durduruldu. Şimdi bu çerçeve içerisinde Suriye’de meydana gelen olaylar içerisinde PYD’ye destek veren ABD ama bir süre sonra ABD’nin işlevini sona erdirdi ve Rusya ile anlaştılar.

Muhalif adı altında Türkmen dağını bombalamaya başladılar. Dün de bir ilçe başkanımız şehit olarak toprağa verildi.

Rusya ile elde etmek istedikleri büyük Kürdistan’ın Akdeniz’e inme projesini gerçekleştirecek olan Rusya’dır. Bunun sonrasında Rusya, Türkmenleri bombalamaya başladı ve neredeyse 2 Türkmen köyü düştü.

Şimdi düşünün Türkiye diyor ki ’PYD PKK’nın uzantısıdır’ Biz bunu çok yıllarca söyledik. Peki Cizre’de ya da Sur’da meydana gelen yapılanmalara karşı ne diyeceksiniz? Biliyorsunuz 1126 akademisyen bir bildiri yayınladı. O bildiri ’bu suça ortak olmayacağız’ diye başlıyor ve ardından ’bu kasıtlı ve planlı kıyım Türkiye’nin kendi hukukunun ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar’ diye söz ile başlıyor. ‘Kasıtlı ve planlı kıyım’ sözü uluslararası hukuka göre bir devleti yok etme kastıyla bir grup insanı öldürmesi siyasi, dini olabilir, öldürmesi soykırım demektir. Yani bu akademisyenler Türkiye’nin orada soykırım yaptığını söylüyorlar. Ama bu akademisyenler normal bildiğimiz akademisyenler değil. Bunlar Kayseri’ye de gelen Türkiye’nin değişik şehirlerine de giden akil adamlardı. Bunların içerisinde o akil adamlar vardı. Biliyorsunuz ki hükümetin halkı yaptıkları sözde barış ve çözüm sürecine katkıda bulunmak için derlediği 60 akil adam vardı. Bunlar onların içerisinde yer alıyor. Bugün hain dediğiniz adamlar akil adamlardı ya bugün hain değiller ya da o zaman akil değiller, ikisinden biri. Ama Kayseri’ye diğer şehirlere gönderdiniz insanları ikna etmek ve inandırmak için bu akil adamları kullandınız. Bugün o akil adamlar dediğiniz Türkiye’yi güvenlik güçlerinin yaptıkları hareketle birlikte soykırımla suçluyorlar. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kaymakamlarla yaptığı toplantıyı hatırlatan Halaçoğlu, "Daha 2 gün önce Cumhurbaşkanı Kaymakamlarla toplantı yapıyor ve onlara mevzuatı ve birtakım kanunları bir tarafa bırakın, bildiğiniz gibi yapın diyor. Bir hukuk devletinde böyle bir sözü hiç kimse söyleyemez. Cumhurbaşkanının sözü üzerine kaymakamlar mevzuatı bir kenara bırakıp iş yaparlarsa suçlu duruma düşerler. Böyle olursa kaymakamlar ve aynı şekilde Cumhurbaşkanı da bu durumdan kurtulamaz. Çünkü Anayasa sadece Cumhurbaşkanının yaptığı işlerden dolayı mahkemeye çıkarılamayacağını söylüyor. Ama bu işe değil kanunsuzluğa, suça teşvik anlamanı geliyor. Cumhurbaşkanı bundan dolayı yargılanır. Bugün kanunları hiçe saymasını insanlardan, yöneticilerden isteyen kişi yarın başkan olursa ne yapacak? Bugün kaymakamlara mevzuat içerisinde bulunmamayı söyleyen bir Cumhurbaşkanı yarın kendisi hiç bulunmayacak. Anayasada tarafsızlık ilkesini de kendisi aynı şekilde ihlal ediyor. Dolayısıyla Başkanlık sistemi dediğimiz sisteme Türkiye yönlendirilmeye çalışılıyor" dedi.

HDP’nin Kürt halkını temsil etmediğini söyleyen Halaçoğlu, basın toplantısının son bölümünde şunları söyledi:

"Bugün Millet Meclisinde Kürt halkının çıkarlarını savunduğunu söyleyen HDP’nin Kürt halkıyla hiç alakası yok. PKK’nın savunuculuğunu yapıyor. PKK’da zaten Kürt halkının temsilcisi değildir. Biz yaratılışı itibariyle hangi ırktan olursa olsun hiç kimseyi dışlamayız. Irkçılık yapan ve bu ırkçılıkla TBMM’de aslında terörün temsilcisi olan ve terörü destekleyen ama asla insan haklarından söz etmeden, insanlıkla alakası olmayanlarla Türkiye’nin bir yere varamayacağını herkesin bilmesi lazım. Ben kendilerine TBMM’de siz Kürt çocukları ölüyor diyorsunuz peki Türk çocukları ölünce neden sesinizi çıkarmıyorsunuz diye sordum."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile