Moldova Dışişleri ve Avrupa Entegrasyon Bakanlığı yaptığı açıklamada, ülkenin rızası olmadan bu güçlerin Moldova'da yerleştirilmesine dayanak oluşturan tek bir belge bulunmadığını vurguladı. Bakanlık Rusya Federasyonu'na ait mühimmat depolarının ve mühimmatı koruyan askerlerin yanı sıra barış gücü birliği adı altında Moldova topraklarında bulunan Rus askerlerinin ülkeden çıkmasını, ayrılıkçı bölge Transdinyester probleminin ise diğer ülkelerden gelen meslektaşları ile birlikte çok uluslu bir sivil misyon ile çözülebileceğini açıkladı.
Moldova'da ayrılıkçı bölge Transdinyester Kolbasna yerleşim birimine yakın depoda Rusya'ya ait 21,5 bin ton mühimmat bulunduğu, bunun yaklaşık 22 bin ton mühimmatın ise Rusya'ya trenler aracılığıyla gönderildiği kaydedildi. Mühimmatın en son sevkiyatının Kolbasna'dan 2003'te çıkarıldığı da belirtildi. Geri kalan Rus mühimmatın çıkarılması Moldova yönetiminin Transdinyester ihtilafı çözüm planını imzalamayı reddetmesinden sonra, Transdinyester yetkilileri tarafından engellendiği kaydedildi.
AGİT temsilcileri yakın geçmişte iç savaş geçiren bu bölgede büyük miktarda patlayıcı mühimmatın bulunmasının büyük bir tehdit oluşturduğunu ve Rus mühimmatın çıkarılmasını savunduklarını belirtmişti. Moldova Cumhurbaşkanı Vekili M.Ghimpu da daha önce defalarca Rusya'nın askerlerini Moldova'dan geri çekmesini talep etmişti. Moldova topraklarında Rus askeri varlığının, Dinyester üzerinde ihtilafı barışçıl çözmek için uluslararası çabalara ciddi zarar verdiğini ve Transdinyester ayrılıkçılarını beslediğini belirtti.
Aynı zamanda Moldova Rus Büyükelçisi Valeri Kuzmin 1999 yılında İstanbul AGİT zirvesinde alınan karar uyarınca Rusya'nın Moldova'dan askerlerini ve mühimmatını çekemeyeceğini çünkü zamanın değiştiğini söyledi.
Rus diplomat, Rusya'nın yükümlülüklerini yerine getirdiğini ancak Transdinyester ihtilafı çözüm sürecinin kesildiğini ve cephane çıkarılmasının imkansız hale geldiğini, barış gücü askerlerin kalmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Rus Büyükelçi Valeri Kuzmin "Bu bir şantaj değil, işgal değil, fakat Transdinyester üzerindeki çatışmanın yeniden alevlenmemesinin bir garantisi olduğunu belirtti.
