Mütercimler: Askeri Darbeyi İstemek Ahmaklıktır

  Mütercimler, 'iddianamede belirtilen suç tarihlerinde darbe gibi olgularla uğraşarak vaktim yoktu. 'dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi`nde görülen ikinci Ergenekon davasının 152. duruşma; Mustafa Balbay ile İbrahim Şahin, Tuncay Özkan ve Hasan Atilla Uğur`un da aralarında bulunduğu 14 tutuklu sanık katıldı. Tutuksuz sanıklardan Erol Mütercimler ve Emin Şirin de duruşmada hazır bulundu. Mehmet Haberal, Levent Ersöz, Fatih Hilmioğlu ve Oğuz Bulut ise duruşmaya gelmedi.

Kimlik yoklamasının ardından Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese tutuksuz sanık Erol Mütercimler`in dünkü oturumda yoğun kar yağışı nedeniyle saat 16.30`da ara verilen duruşmada yarım kalan savunmasına devam edeceğini açıklandı.

Mütercimler, savunmasında yabancı yazarlara ait askeri darbenin nasıl yapılacağını konu alan kitaplardan örnekler verdi. Türkiye`de ise askeri darbe konusunda ilk kitabın 1997 yılında yayınlandığını söyleyen Mütercimler, bu kitabın da İngiliz bir yazarın kitabına ait çeviri olduğunu ifade etti. Türkiye`de zamanında bakanlık yapmış bazı kişilerin dahi, anılarını ya da düşüncelerini yazdığı kitaplarda darbe beklentilerini dile getirdiğini belirten Mütercimler, 'TSK`dan emekli olmuş, halen muvazzaf olan abilerim ve kardeşlerim kurusa bakmasınlar, özür diliyorum ama askeri darbeyi istemek ahmaklıktır. Bunu soruşturma aşamasında savcıya ifade verirken de söyledim. Hatta ifadem sırasında odada bulunan Savcı Fikret Seçen de buna şahittir. 'ifadesini kullandı.

Stratejik ilişkiler hocası olduğunu da dile getiren Mütercimler, '1960 darbesinde sağ görüşlüler TSK`dan nefret ettirildi. 12 Eylül 1980 darbesinde ise solcular ile ile ülkücülerin yüzde 80`i TSK`dan nefret ettirildi. 28 Şubat 1997`de ise mütedeyyin Müslüman halkın ordudan nefret ettirilmesi amacıyla bir grup general ve amiral tarafından organizasyon yapılmıştır. Bunu organizasyonu yapan generaller adına `post modern darbe` demişlerdir. Ben savcılıkta ifade verirken de beni ilgilendirmediğini söylemiştim. Post modern tabirinin bana ait olmadığını da dile getirmiştim. 'diye konmuştu.