HİLAL UŞTUK - Ünlü Yunan besteci Eleni Karaindrou, 'İstanbul çok güzel ve harika bir şehir. Sanatçılara ilham veren, şiirler yazdıran, resimler yaptıran şehir.' dedi.
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ile konser vermek üzere İstanbul'a gelen sanatçı, kariyerine ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, kendisi için başarılı olmanın önemli olmadığını belirterek, 'Benim için önemli olan çok fazla dost sahibi olmak. Ben her yerde çok fazla dosta, arkadaşa sahibim. Asıl önemli olan bu. Biz sanatçılar, dinleyicilerimiz arkadaşlarımız ve tüm insanlar tarafından sevilmek isteriz. Bu nedenle de çok rahat ve memnunum. Dinleyiciler, Estonya'dan Çin'e, Türkiye'den Almanya'ya dünyanın her yerinde birbirine benzer. Dinlemeye gelenlerin hepsi benim yaptığım müziği biliyor ve seviyor. Bu da bana mutluluk veriyor.' değerlendirmesinde bulundu.
Müziğe başladığında 7 yaşında olduğunu kaydeden 75 yaşındaki sanatçı, daha çocuk yaşlarda müziğe olan ilgisini fark ettiğini aktararak, şöyle konuştu:
'Müziği çok sevdiğimi biliyordum. Piyano çalıyordum. Piyano öğretmenim konfigürasyon yapabileceğimi söyleyince, saksafon da çalışmaya başladım. Daha sonra benim DNA'mın besteci olmak üzerine kurulu olduğunu anladım. Liseye gittiğimde beste yapmayı çok sevdiğimi fark ettim. Aynı zamanda piyanoyla da çalışmaya devam ediyordum.'
- 'Burada gerçekten bir evim varmış gibi hissediyorum'
Karaindrou, ailesinin müzik konusunda verdiği desteğe de değinerek, 'Annemi 7 yaşındayken kaybettim. Babam ve erkek kardeşimle yaşadım. Babam matematik profesörüydü. Müziği çok seviyordu ve müziğe yeteneğim olduğunu anlamıştı. Benim için piyano çalmak çok rahatlatıcıydı. Ailemde hiçbir problem yaşamadım bu anlamda. Ancak babama üniversiteye gitmek konusunda söz verdim ve Arkeoloji diploması aldım. Aynı zamanda piyano ve müzik çalışmalarıma da devam ettim.' ifadelerini kullandı.
Bugüne kadar 100'den fazla beste yaptığını ancak tam olarak sayısını bilemediğini söyleyen sanatçı, şöyle devam etti:
'Sevdiğim arkadaşlarıma ve çok sevdiğim müzisyenlere besteler veriyorum. Sinema, tiyatro ve kendi kayıtlarım için besteler yapıyorum. Şu anda Almanya'daki ECM Records ile çalışıyor ve kayıtlarımı onlarla yapıyorum. Bu şirketin sahibi (Manfred) Eicher arkadaşım ve kendisi bir dahi. Bu aileyle 27 yıllık bir geçmişimiz var ve çok sayıda kaydımı da onlarla yaptım.'
Eleni Karaindrou, İstanbul'a ilk kez uzun yıllar önce geldiğini dile getirerek, 'İlk geldiğimde bir film festivalinin jürisindeydim. 10 yıl önce de Ankara, İstanbul ve başka şehirlere konser için geldim.' açıklamasını yaptı.
İstanbul'da olduğu için gerçekten çok mutlu olduğunu sözlerine ekleyen Karaindrou, şunları kaydetti:
'Çünkü burası müthiş bir yer. Burada bulunduğum için kendimi ayrıcalıklı hissediyorum. İstanbul çok güzel ve harika bir şehir. Sanatçılara ilham veren, şiirler yazdıran, resimler yaptıran şehir. Benim için ise her zaman harika ve özel bir şehir. Buraya ne zaman gelsem, burada gerçekten bir evim varmış gibi hissediyorum. Türk dinleyiciler de müthiş ve bence dünyanın en iyilerinden. Müziğimi hissettiklerini anlıyorum. Konser sırasında ve konser sonrası dinleyenlerin yüzüne bakıyorum. 'Bu insanları çok eskiden beri bir yerlerden tanıyorum' hissine kapılıyorum.'
Bugüne kadar çok sayıda film, tiyatro oyunu ve dizinin müziklerini yapan sanatçı, 2012'de hayatını kaybeden Yunan yönetmen Theodoros Angelopoulos'un filmlerindeki müzikleriyle ününe ün kattı.
Sanatçının, 'Voyage To Kithira', 'Elegy of the Uprooting', 'The Weeping Meadow', 'Trojan Women', 'Eternity and a Day', 'Ulysses' Gaze' ve 'The Suspended Step of the Stork'un da aralarında bulunduğu çok sayıda albümü yayımlandı.
'Müziğimi Hissettiklerini Anlıyorum'
Ünlü Yunan besteci Karaindrou: 'İstanbul çok güzel ve harika bir şehir. Sanatçılara ilham veren, şiirler yazdıran, resimler yaptıran şehir' 'Biz sanatçılar, dinleyicilerimiz arkadaşlarımız ve tüm insanlar tarafından sevilmek isteriz. Bu nedenle de çok rahat ve memnunum'