Hayri Erce, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, 20 yaşın üzerindeki binek araçlar için hurda teşviki düzenlemesiyle ilişkili açıklamaların arka arkaya geldiğini söyledi.
İlk önce Maliye Bakanlığının, Motorlu Taşıtlar Vergisi'nin hesaplanmasında aracın emisyon oranının da dikkate alınması yönünde çalışma başlattığını çünkü araç yaşlandıkça düşen MTV'nin tüketiciyi yaşlı aracını kullanma noktasında motive ettiğini anlatan Erce, arkasından Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün, 20 yaşın üzerindeki binek araçlar için hurda teşvikine yönelik çalışma yürüttüklerini açıkladığını anımsattı.
Erce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla lansmanı yapılan Karayolları Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı'nda da bu konunun altının çizildiğini ifade etti.
Türkiye'de mevcut 12,7 milyon aracın yaklaşık 8,7 milyonunun otomobil olduğuna, bunların da 2 milyonunun 20 yaş üzerinde bulunduğuna dikkati çeken Erce, "Yani Türkiye'de 4 tane otomobilden biri bugün 20 yaşın üzerinde. Bu gerçekten çok korkunç bir rakam. Çünkü batılı ülkelerde 12, bilemediniz 13 yaşın üzerindeki bir aracın artık yaşlı olduğu için hurdaya ayrılmasıyla ilgili çeşitli programlar var" bilgisini verdi.
Yaşlı araç parkı probleminin çevre kirliliğine neden olan emisyonların artmasına ve yıllık yaklaşık 60 milyar dolara yakın faturayla cari açığa neden olan yakıt kullanımının fazla olmasına yol açtığına işaret eden Erce, en önemli etkinin de trafik kazalarında görüldüğünü, İçişleri Bakanlığı istatistiklerine göre trafik kazalarının Türkiye'ye maliyetinin yıllık 20 milyar lira seviyesinde bulunduğunu söyledi.
-"Vergi affı, MTV'nin azaltılması ve hurda teşvikinden oluşan 3 ayaklı bir program gerekiyor"-
Bu konuda yapılması gerekenlerin 3 ayaklı bir programa oturması gerektiğini belirten Erce, şunları kaydetti:
"Birincisi hurda aracını bertaraf edenlere birikmiş vergilerinin affı. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın bu konuda ticari araçlarla ilgili bir çalışması olmuştu. Maliye Bakanımız bu konuda 1990 model ve öncesindeki araçlarını teslim edenlere vergi affı yapılacağını söyledi.
Ama tek başına vegi affı yeterli olmuyor.
İkincisi MTV yapısını değiştirmemiz gerekiyor. Bizim MTV yapımız tamamiyle varlık vergisi mantığıyla ortaya konmuş. Yani 'Yeni aracı olanın geliri çok fazladır, bundan fazla alalım, aracı eski olanın geliri azdır bundan da az MTV alalım' gibi bir mantıkla hazırlanmıştır. Bunun araç yaşlandıkça vergi düşüşü yerine daha dengeli bir yapıya getirilmesi gerekiyor. Üçüncüsü de bunların yanına bir hurda teşvikinin eklenmesi gerekiyor. Tüketicinin 1990 model ve öncesindeki aracını bu 3 enstrümandan, yani vergi affı, MTV'nin azaltılması ve hurda teşvikinden yaralanarak hurdaya çıkaracağını söylüyoruz."
Ömrünü Tamamlamış Araçlar Tebliği'nin 2 yıldır çalıştırılamadığını savunan Erce, "Hurda teşvikinde araçların ÖTA merkezlerine teslim edilmesi ve imha edilerek geri dönüşümünün sağlanması gerekiyor. Ancak imha edilmeyip parçaları tamirhanelerde kullanıldığı için bu araçlar bir şekilde piyasaya geri dönüyor ve daha büyük bir tehlike yaratıyor" diye konuştu.
Erce, ömrünü tamamlamış araçlarla ilgili Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın 3,5 tonun üzerindeki ticari vasıtalar için yaptığı hurda programının şu ana kadar yapılmış en başarılı hurda programı olduğunu ifade etti.
Erce, buna benzer bir programın otomobil ve hafif ticariler için yapılmasının yaşlı araç parkı problemine bir çözüm olacağını ve bu programın da 10 sene boyunca devam etmesi gerektiğini dile getirdi.
-"Otomobil pazarı vergi farklarından dolayı 1600cc ve altı bir pazar haline geldi"-
Türkiye otomotiv pazarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Erce, bu yılın ilk 3 ayında toplam pazarda yüzde 12,41 oranında artış olduğunu ancak otomobilde yüzde 17,32'lik büyüme görülürken hafif ticari araçta 0,12 oranında daralma olduğunu söyledi.
Otomobil pazarının gerek düşük faiz ortamından gerekse son dönemde tüketici güven endekslerindeki yukarı yönlü toparlamadan olumlu etkilendiğini belirten Erce, hafif ticari araç pazarında ise düşük büyüme sürecinin yanı sıra ticari araç belgelendirme ve vergi maliyetlerinin artması nedeniyle bir durgunluk yaşandığını aktardı.
Türkiye otomobil pazarının vergi farklarından dolayı 1600cc altı bir pazar haline geldiğine işaret eden Erce, 2013 yılının ilk 3 ayında otomobil pazarındaki toplam satışın 114 bin 434 olarak gerçekleştiği, bu dönemde satılan 1600cc üzeri otomobil sayısının sadece 7 bin 712 olduğu bilgisini verdi. Yıl sonu satış beklentilerinin ise 790-840 bin adet arasında olduğunu anlatan Erce, "İkinci rekor yılı olabilir ama otomobil ve hafif ticari vasıtalar birbirinden ayrıştığı için toplamda belki ikinci en iyi yıl olur. Ama otomobil açısından ya birinci ya ikinci yıl olabilir" yorumunu yaptı.
-"Kuvvetli bir iç pazara ihtiyaç var"-
Erce, yeniden yapılandırılan teşvik programının Cumhuriyet tarihinin en önemli teşvik programlarından biri olduğunu kaydetti.
Teşviklerin verimli çalışabilmesi için Türkiye'nin sürdürülebilir büyümesine devam etmesi gerektiğini vurgulayan Erce, "Türkiye'nin büyüme potansiyeli yüzde 5-6'dır, kesinlikle en az potansiyeli seviyesinde büyümeye devam etmesi lazım. Özellikle dünyanın düşük büyüme sürecinde olduğunu ve en önemli ihracat pazarımız olan Avrupa'daki sıkıntıların bir iki senede geçmeyeceğini düşünürsek kuvvetli bir iç pazara ihtiyaç var" ifadelerini kullandı.
Erce, teşviklerin sadece ana ve yan sanayiye ya da tüketiciye değil distribütörler ve yetkili satıcılar gibi değer zincirindeki bütün paydaşlar dikkate alınarak dizayn edilmesinin daha olumlu sonuçlar doğuracağını da sözlerine ekledi.
Yayıncı: Zekeriya Gülün
Odd Genel Koordinatörü Hayri Erce Açıklaması
Mücahid Eker - Otomotiv Distribütörleri Derneği Genel Koordinatörü Hayri Erce, Ömrünü Tamamlamış Araçlar Tebliği'nin 2 yıldır çalıştırılamadığını savunarak, hurda teşvikinde araçların ÖTA merkezlerine teslim edilmesi ve imha edilerek geri dönüşümünün sağlanması gerektiğini ancak imha edilmeyip parçaları tamirhanelerde kullanıldığı için bu araçların bir şekilde piyasaya geri döndüğünü kaydetti.