Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, otizm, sağlıklı gebelik konularına karşı farkındalık oluşturmak ve çeşitli açılışları gerçekleştirmek için Konya’ya geldi. Emine Erdoğan, Selçuklu Kongre Merkezi’ndeki Beslenmenin Otizm Üzerine Etkileri Farkındalık Geliştirilmesi Projesi Tanıtım Toplantısına katıldı.
Toplantıda konuşan Emine Erdoğan, sorunların sadece aileleri değil toplumun her kesimini ilgilendirdiğini belirterek, “Her birimiz sadece kendi ailemizin değil, toplum dediğimiz daha büyük bir ailenin de mensubuyuz. Bu ailenin sağlığı, mutluluğu ve huzuru hepimizi ilgilendiriyor. Sorunlar ve ihtiyaçlar karşısında dayanışmak, gücümüzü artırıyor. Karşısındakine el uzatan bireylerden oluşan toplumların ömrü de uzun oluyor. Otizmle yaşamı öğrenmek, otizmli bireylerin ailelerini ilgilendirdiği kadar, bizleri de alakadar ediyor. Otizmli çocuklarımızın eğitimi, temel meselelerimizden birisi olarak karşımızda duruyor” diye konuştu.
“OTİZMLİ ÇOCUKLARIMIZIN HAYATLARINI KOLAYLAŞTIRMAK, HEPİMİZİN GÖREVİ”
Milli Eğitim Bakanlığının Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının ve Sağlık Bakanlığının otizm konusunda önemli farkındalık çalışmaları olduğunu ifade eden Emine Erdoğan, “Bu son derece umut verici. Otizm söz konusu olduğunda, bütünleyici ve kaynaştırıcı eğitimin önemi tartışılmaz. Otizmli çocuklar diğer çocuklarla ne kadar çok bir araya gelirse, alınan eğitimin başarısı o kadar artıyor. Otizmli çocuklarımızın hayatlarını kolaylaştırmak, hepimizin görevi. Eğitim en temel insan hakkıdır ve bu hakkın ihlali için geçerli hiçbir sebep yoktur. Otizmli bireylerin ayrıştırılmaya değil, bütünleştirilmeye ihtiyacı var. Bütün çocukları sevip korursak, gerçek bir sevgiden bahsedebiliriz. Çünkü sevgi şartlardan bağımsızlaştıkça özüne kavuşur. Otizmli evlatlarımızın içinde nice cevherler var” ifadelerini kullandı.
Genç piyano sanatçısı Buğra Çankır’ın da bu tür hastalardan birisi olduğunu aktaran Erdoğan, “Milyonda bir rastlanan mutlak kulağa sahip olduğu biliniyor. Bu yönüyle kendisi bir müzik dehası olarak tanınıyor. Özel yeteneği sayesinde, duyduğu tüm sesleri notaya dökebiliyor. Bu sanatçımız gibi, keşfedilmeyi bekleyen nice otizmli çocuğumuz olduğuna inanıyorum. Bu kadar sık rastlanan bir sendromun, ne olduğu hakkında bizlerin de, acilen bilgilenmesi lazım. Ailemizde ya da yakınlarımızda otizmli bir birey olmayabilir. Fakat otizmli bir bireyle karşılaştığımızda ona nasıl davranacağımızı ve onun davranışlarını nasıl okuyacağımızı hepimizin öğrenmesi gerekiyor. Eğer bu donanıma sahip olursak, otizmli çocukları olan ailelerle yakın temas halinde olduğumuzda, dayanışma becerimiz de kuvvetlenecektir” diye konuştu.
"ÖĞRETMENLERİMİZE YÖNELİK ’OTİZM VE BESLENME’ KONULU İKİ AYRI REHBER HAZIRLADIK"
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ise özel eğitim ihtiyacı olan çocukları bireysel farklılıklarına göre geliştirmek ve onları her alanda desteklemenin en büyük gayeleri olduğunu söyledi.
Kendine her alanda yetebilen, bağımsız, üretken ve mutlu bireyler olabilmeleri yolunda otizmi olan çocukların yaşamlarını daha kolay hale getirebilmek istediklerini kaydeden Bakan Selçuk, onlara daha nitelikli bir eğitim sunabilmenin en çok önem verdiği konular arasında yer aldığını kaydetti.
Bu proje ile otizmi olan çocukların beslenme problemleri hakkında toplumun tüm kesimlerinde farkındalık geliştirmeyi amaçladıklarını anlatan Bakan Selçuk, “Öğretmenler, aileler, hekimler ve diyetisyenlere yol göstererek, Otizmli Bireylere Eğitim Sunulan Merkezlerde Eğitim Alan Bireylerin Öğrenme Kapasitelerinin Artırılmasına Yönelik Beslenme Programı Geliştirilmesini hedefliyoruz. Bu hedefe ulaşmak için otizm spektrum bozukluğu tanısının alımını takiben yaşanan sağlık problemlerinden biri olan beslenme bozuklukları konusunda bilimsel literatür ve uygulamaları değerlendirdik. Bizler Milli Eğitim Bakanlığı olarak otizmi olan çocuklarımızın ailelerine ve bu çocuklarımızın eğitiminde görev alan öğretmenlerimize yönelik ’Otizm ve Beslenme’ konulu iki ayrı rehber hazırladık. Söz konusu rehberler otizmi olan çocuklarımızın beslenme süreçlerinde aile ve öğretmenlerimize yol gösterici öneriler sunması açısından oldukça önemli bir rol üstleniyor. Türkiye genelinde yer alan 242 rehberlik ve araştırma merkezimize hazırladığımız rehberlerin dağıtımını yaptık ve bu merkezlerimiz aracılığıyla otizm ve beslenme konusunda aile ve öğretmenlerimizi bilgilendirerek bu konuya ilişkin duyarlılık kazanmalarını sağladık” şeklinde konuştu.
"EN BÜYÜK SORUNUN SAHADA OTİZMİN BİLİNİRLİĞİNİN AZ OLMASI"
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, otizm spektrum bozukluğunun son yıllarda ivme kazandığını dile getirdi. Bilim insanlarının bir taraftan otizmin sebeplerini araştırdığını ifade eden Başkan Altay, “Otizm çocuklarımız için uzun, meşakkatli bir eğitim hayatını barındırıyor. Ama bununla birlikte en büyük sorunun sahada otizmin bilinirliğinin az olması. Vatandaşlarımızın otizm konusunda eksiklikleri olduğunu düşünüyoruz. İşin doğrusu otizm konusunda ilk çalışmalara başladığımızda çok fazla bilgi sahibi değildik. Ama aradan yıllardan geçtikten sonra hem otizm konusunda değerli bilgilere sahip olduk hem de bugün Türkiye’nin yakından takip ettiği SOBE isimli bir marka ortaya çıkarmak nasip oldu” diye konuştu.
Konya Valisi Cüneyit Orhan Toprak da otizmin çok hızlı yayılan insanlığa gelmiş olan büyük sıkıntılardan biri olduğunu ve ailelerin fark edip sağlık merkezlerine başvurmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
(Ramazan Çetin - Furkan Berk Yaşar - İbrahim Yetkin/İHA)
'Otizm Söz Konusu Olduğunda, Bütünleyici Ve Kaynaştırıcı Eğitimin Önemi Tartışılmaz'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, "Otizmli çocuklar diğer çocuklarla ne kadar çok bir araya gelirse, alınan eğitimin başarısı o kadar artıyor. Otizmli çocuklarımızın hayatlarını kolaylaştırmak, hepimizin görevi. Eğitim en temel insan hakkıdır ve bu hakkın ihlali için geçerli hiçbir sebep yoktur. Otizmli bireylerin ayrıştırılmaya değil, bütünleştirilmeye ihtiyacı var" dedi.