Türkiye’nin demokratik geleceği adına tarihi önemde bir seçimi daha geride bıraktığına dikkat çeken Öz, “Seçmenin yüzde 98’inin tercihinin yansıdığı parlamento Yeni Türkiye’nin inşa ve ihya yolculuğunun en büyük kazanımıdır. Toplumun tercihinin kuyumcu hassasiyetiyle parlamentoya yansımış olması bütün siyasi partilerce dikkate alınması gereken bir basiret örneğidir. Seçimler neticesinde tek parti iktidarıyla istikrar tercih edilmiş, istikrara fırsat tanınmıştır. Toplum uzlaşma, köklü sorunların çözümü, gelecek hedeflerine ve ülkenin gerçek gündemine odaklanma istediğini ortaya koymuştur. İktidar boşluğunu, istikrarsızlığı, yönetilemez ülke görüntüsünü hiçbir zaman hak etmeyen milletimiz, engin sağduyusu ile Türkiye’nin, huzurun, barışın, aydınlık bir geleceğin önünü açmıştır. Kara bulutları dağıtan bu güneşi söndürmemek için Sayın Başbakanın balkon konuşmasındaki birlik vurgusu, kucaklaşma ve geleceğe birlikte ilerleme çağrısı hayati bir öneme sahiptir. Zaman istikrarın Türkiye’ye kazandırdıklarını yeniden ispat etme zamanıdır” dedi.
Siyasi partilerin, insanların huzuru, ülkenin geleceğine hizmet için örgütlenmiş, millet egemenliğini temsil eden kuruluşlar olduğunu hatırlatan Öz, “Siyasi Partilerimiz, bu evrensel kurala bağlı kalarak, siyaseti bayrak yarışı temelinde sürdürmeye, söylem ve eylemleriyle demokratik ve evrensel değerleri Türkiye’de hakim kılmaya katkı sunmalıdır. Bazı marjinal söylemleri dışta tuttuğumuzda seçim kampanyalarında sergilenen saygınlık ve olgunluğun, yerleşik hale gelmesi için bütün siyasi partilerimiz özen göstermelidir. Parlamentoda temsil hakkı elde eden siyasi partilerimizin hepsinde Türkiye’nin geleceğini parti çıkarlarının önünde tutan sağduyunun hakim olduğunu görmek toplumun en büyük dileği ve beklentisidir. Yeni Türkiye idealinin emanet edildiği iktidar kadrolarına Türkiye’nin demokrasi çıtasını daha yükseğe taşıma, toplumsal kaynaşma ve hedef birliğini tesis etmede büyük sorumluluk düşmektedir. Yeni Türkiye’nin istikrarlı yolculuğunun en büyük teminatının siyasi iktidarın vakarlı duruşu ve tüm toplum kesimlerinde saygı uyandıracak yönetim anlayışı olduğu unutulmamalıdır” diye konuştu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun siyasi partilere yaptığı yeni Anayasa çağrısını en önemli mesele olarak gördüklerini ve desteklediklerini söyleyen Mehmet Öz, “Türkiye’yi konjonktürlerin, antidemokratik müdahalelerin esiri olmaktan kurtaracak, dünya nezdinde itibarımızı güçlendirecek, 1000 yıldan fazla sürede insanlığa barış, adalet ve güven tesis etmiş medeniyet ufkumuzu taşıyacak bir Anayasa’nın önce bütün partilerin desteği ile parlamentodan, sonra da milletin engin vicdanından geçmesi sağlanmalıdır. Kısır çekişmeler sona ermeli, Yeni Türkiye yolunda insanımıza değer katacak her alanda milleti kolektif bir ruhla motive edecek hamlelerle tarihi yolculuğumuz devam etmelidir. Bu ülke, fitnenin nefes alamadığı, dillerin ve gönüllerin insan diye, hayat diye, değer diye yanıp seferber olduğu bir toplumsal dinamizmi hak etmektedir. Tarihimiz ve kültürel mirasımız, ilim ve irfan pınarlarımız, geleceğimizi emanet edeceğimiz genç nesilleri yeşertecek iklim aramaktadır” şeklinde konuştu.
Memur-Sen’in ve Sağlık-Sen’in Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütleri olarak üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğini ifade eden Öz, şöyle konuştu: “Siyaset ve toplumla ilişkilerini güçlü tutarak, Yeni Türkiye’nin geleceğinin inşa ve ihya sürecinde ön safta mücadele etmeye devam edecektir. Bu duygu ve düşüncelerle 1 Kasım seçimlerimizin milletimiz ve mazlum milletlerin yarınlarına hayırlar getirmesini diliyoruz”
Öz, 1 Kasım Genel Seçimlerini Değerlendirdi
Memur-Sen Kastamonu İl Temsilcisi Mehmet Öz, 1 Kasım genel seçimlerinin hayır olması temennisinde bulundu.