Özal'ın ölümünde suikast izleri

Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ve eski Devlet Bakanı Güneş Taner, Turgut Özal'a yönelik suikast girişimi ve Özal'ın ölümüyle ilgili soruşturma kapsamında 'tanık' sıfatıyla ifade verdi.

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a yönelik suikast girişimi ve Özal’ın ölümüyle ilgili soruşturma kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, geçtiğimiz günlerde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na talimat yazarak Mehmet Ağar’ın “tanık" sıfatıyla ifadesinin alınmasını istedi.

Bu talimat üzerine eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, öğle saatlerinde Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne geldi. Ağar, Savcı İsmail Tandoğan’a yaklaşık 1 saat ifade verdi. Ağar, ifade sonrasında yaptığı açıklamada, “İsmail Tandoğan Bey’e merhum Cumhurbaşkanımız Turgut Bey’in ölümüyle ilgili Ankara’da yürütülen tahkikatta tanık olarak ifade verdim, ayrılıyorum" dedi.

Eski Devlet Bakanı Güneş Taner de, ‘tanık’ sıfatıyla talimatla İstanbul’da ifade verdi. Güneş Taner, sabah saatlerinde Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne geldi. Makam aracıyla adliyeye gelen Taner, basın mensuplarının soruları üzerine, Cumhuriyet Savcısı İsmail Tandoğan'ın daveti üzerine adliyeye geldiğini söyledi. Savcı Tandoğan’a tanık sıfatıyla ifade veren Taner yaklaşık 3 saat adliyede kaldı.

Eski Bakan Taner, tanık olarak dinlendi

Devlet eski Bakanı Güneş Taner, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a yönelik suikast ve Özal'ın ölümüyle ilgili soruşturma kapsamında ifade verdi. Tanık olarak dinlendiğini belirten Taner, bu konuyla ilgili devlete ilk kez ifade verdiğini söyledi.

Ankara'da yürütülen soruşturma kapsamında eski Bakan Taner, İstanbul'da talimatla ifade verdi. Tanık sıfatıyla dinlenen Taner'in savcı İsmail Tandoğan tarafından ifadesi alındı.

Adliye çıkışında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Taner, "Rahmetli Özal'a yapılan suikast ve vefatıyla ilgili biliyorsunuz Ankara'da bir soruşturma yapılıyor. Bu konuda Ankara'nın talimatıyla İstanbul'daki savcılığa tanık olarak ifade vermem için çağrıldım. Ben de geldim" dedi.

Suikast girişimi yapılan kongrede salonda olduğunu belirten Taner, "Orada olup bitenleri, yaşadıklarımız nedir ne değildir onları anlattım. İkinci bölümde de rahmetli Özal'ın vefatı sırasında yanında değildim. Onun geçirdiği rahatsızlıklar, vefat etmesi ile ilgili bilgim olup olmadığını sordular. Ben orada bir tek farklı olarak belki rahmetli Özal'ın Amerika'da daha evvel onunla beraber çalışan doktorları Muammer Aktar ile yabancı doktorunun isimlerini verdim. Onlarla vefat etmeden önceki sıhhati hakkında nasıl bilgi alınabileceğini söyledim. Keza Türkiye'deki özel doktoru Cengiz Aslan'ın bu konuya vakıf kişi olduğunu söyledim" diye konuştu.

Bu konuyla ilgili daha önce ifade verip vermediği sorulan Taner, "Hayır. Bu konuyla ilgili devlete ilk kez ifade verdim" dedi.

KONUŞURSA SUİKAST ÇÖZÜLÜR

Turgut Özal'ın ölümü ile ilgili soruşturmayı yürüten Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin, merhum cumhurbaşkanına 1988 yılında yapılan suikastla ilgili önemli bilgilere ulaştı.

Kartal Demirağ'ın gerçekleştirdiği suikastta, Özal baş parmağından yaralanmıştı. Suikastı soruşturan eski savcı Uğur Tonik de savcı Çetin'e verdiği ifadede kızının kaçırıldığını ve eski MGK Genel Sekreteri Sabri Yirmibeşoğlu tarafından tehdit edildiğini söylediği belirtildi.

Yüksekova Çetesi'ni ortaya çıkaran eski Jandarma İstihbaratçı Hüseyin Oğuz da Özal suikastı soruşturmasında Tonik'e dikkat çekmişti. Fikri Sağlar ise "Soruşturmayı rütbeliler engelledi" demişti.

AHMET ÖZAL DA 'YİRMİBEŞOĞLU' DEDİ

Ahmet Özal bir gazeteye verdiği demeçte suikastla ilgili ilk kez bir isim zikretmiş ve Yirmibeşoğlu'nu adres göstermişti. Ahmet Özal'ın iddiasına göre Sabri Yirmibeşoğlu suikast soruşturmasını inceleyen savcıyı "Bu işin üzerine fazla gitme" diye uyardı. Savcı Uğur Tonik ise suikast davası bittikten sonra bu bilgiyi Ahmet Özal'la paylaştı.

TONİK KONUŞURSA SUİKAST ÇÖZÜLÜR

Hüseyin Oğuz da Özal suikastı soruşturmasında Uğur Tonik'e dikkat çekmişti. Susurluk Komisyonu'na verdiği ifadede Tonik'i işaret eden Oğuz, Tonik'in konuşması halinde Özal suikastı ile ilgili birçok karanlık noktanın da aydınlanacağını söylemişti.