Prof. Topçuoğlu: 12 Eylül'de perde aralanacak ve arkasındakiler bir bir açığa çıkacak

Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Topçuoğlu, referandumun Türkiye açısından son derece önemli olduğunu belirterek, "Bu millet çok a

Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Topçuoğlu, referandumun Türkiye açısından son derece önemli olduğunu belirterek, "Bu millet çok acılar gördü darbelerde. Darbeler dışında Heron görüntüleri hepimizin gözü önüne serildi. Bir kişi çıkıp açıklama yapmıyor. Kim kimle beraber, kimi kim yönetiyor. Bir korku imparatorluğundayız şu an. O yüzden bundan çıkışın yolu 12 Eylül'dür. Perde aralanacak ve arkasındakiler bir bir açığa çıkacak." dedi.

AK Parti Elbistan İlçe Başkanlığı tarafından 2. kez organize edilen Siyaset Akademisi Sertifika Töreni'ne katılan ve burada bir konferans veren Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Topçuoğlu, artık Türk insanının sorduğunu, sorguladığını ifade etti. Prof. Topçuoğlu, şöyle dedi:

"Yüzyıldır değişik fikirlerin arkasında sürüklenip gidiyoruz. Bu yüzyıldır da ayağa kalkmaya çalışıyoruz. Ama ne oluyorsa o dizimizin üstünde bir türlü doğrulamıyoruz. Bu nedenle artık kalkmak istiyoruz. Yakın zamanlarda bizi bir sözcük çok rahatsız ediyor. Nedir bu? Derin devlet. Bir Türkiye Cumhuriyeti devleti var. Bu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin daha derininde, daha içine işlemiş, başka devlet veya devletler mi var. Esasında bu sözcük şunu kastediyor. Devletin halkın seçtiği yöneticilerin arkasında ve onların üstünde bir devlet daha var ki siz ne kadar kimi seçerseniz seçin onlar sizin seçtiklerinize hükmediyor. Seçtiğim kişi iyi veya kötü onun cezasını ben verebilmeliyim. Çünkü irade bende olmalı. Fakat benim seçtiğim adam boynu bükük bize durum bildiğiniz gibi değil deyip çekiliyor. O gidiyor başkası gelir o da aynı ifadeleri kullanıyor." dedi.

"2001'DE IMF İLE YAPILAN ANLAŞMANIN BİR NÜSHASINI DÖNEMİN İDARECİLERİ ALMAMIŞ"

IMF ile ilgili gerçeklerin yeni yeni ortaya çıktığına değinen Topçuoğlu, şöyle devam etti: "Sene 2001, ekonomik kriz olmuştu. Bu krizde Türkiye'yi kurtaracak bir adam geldi dışarıdan, Kemal Derviş. O zaman bir koalisyon hükümeti var. Türkiye'yi kurtaracak. Ve hazinede para kalmamış. Nereden isteyeceğiz IMF'den.

Türkiye IMF'ye gidip yalvardı bana para ver diye. IMF Türkiye'ye para verdi. O günkü hükümetin imzalarıyla IMF ile bir anlaşma yapıldı. Anlaşmayı biz bilmiyoruz. O anlaşma daha bugün anlaşıldı ne olduğu. Ne olmuş anlatayım; IMF Türkiye'ye diyor ki sana para veririm, bu parayı bu yıl ödersen yüzde 5,5 faiz alırım. Eğer bu yıl içinde ödeyemez isen borcu yapılandırırım 10 yılda ödersin, faizi yüzde 14.75 olarak tahsil ederim. Oranlara bir bakın. 2006 yılında Türkiye ekonomiyi düzeltmiş, her şey rayında gidiyor.

2001'DE IMF İLE TÜRKİYE ARASINDA YAPILAN BİLİNMEYEN ANLAŞMA

IMF 6 ayda bir gelip rahatsız ediyor bizleri. Başbakan da diyor ki sıkıldım bu IMF'nin borcunu ödeyelim. O zaman 10.5 milyar dolar borcumuz var IMF'ye. Hazine'de kaç paramız var. 65 milyar dolar paramız var. Ali Babacan başkanlığında bir heyet gidiyor, IMF'lye oturuyorlar görüşmeye. IMF diyor ki niye geldiniz? Biz parayı ödeyeceğiz, borcu bitireceğiz. IMF bize, siz anlaşmayı biliyor musunuz? Biz bilmiyoruz diyoruz. Çünkü anlaşmanın bir nüshası Türkiye'de yok. Ali Babacan gelen anlaşmayı okuyor ve renkten renge giriyor maddeleri gördükçe. Maddelerin 1.'si yüzde 5.5, 2. madde 10 yıla borç yayılır, faizi ise 14.75, 3. madde 10 yıl boyunca Türkiye IMF ile birlikte çalışmaya mecbur, 4. madde ise Türkiye borcunu erken öderse, hiç ödememiş gibi faiz ödemeye devam eder. Ben borcumu ödeyeceğim, adam ben paranı alayım ama ben sana faizini yazarım.

Bu anlaşma imzalanırken neredeydiniz 'hayır'cı beyler. Bu nasıl bir anlaşma? Nasıl imza attınız. Türkiye daha yeni temizliyor ve bu yıl bitti. İstanbul'da 'hayır' diyen beyefendiler halen IMF ile yeni bir anlaşma yapılsın diyor.

Türkiye krize girecek diye. Bu büyük adamlar 'IMF ile anlaş aksi halde işçi çıkartacağım' dediler ve çıkardılar. Oradan da yayın yaptılar bir takım kanallardan. Şuna alışmış beyefendiler;

'IMF ile anlaş, parayı al, o parayı da bize dağıt. Çünkü biz ekonomik kriz içindeyiz.' Bir de bakıyorsunuz ki Türkiye'nin önde gelen iş adamlarının tespit edilen İsviçre bankalarında 80 milyar dolar kuru paraları var. Bu adamlar bu paralarını ipotek veriyor ve İsviçre bankasına diyor ki bana kredi ver. Parayı alıyor ve Türkiye Cumhuriyeti'ne geliyor. 'Benim şu bankalara borcum var. Dünyada kriz var, benim şu borçlarımı ödeyiver.' Geçmişte hep böyle yapmış ağalar. Şimdi Maliye 'senin orada paran var git onunla öde' diyor. Devletin içindeki devletçikleri fark etmeye başladınız mı?"

"TÜRKİYE 2040 YILINDA DÜNYANIN 2 .BÜYÜK ÜLKESİ OLACAK"

12 Eylül'deki referandumun Türkiye açısından son derece önemli olduğunu belirten Topcuoğlu, "Bu millet çok acılar gördü darbelerde. Darbeler dışında Heron görüntüleri hepimizin gözü önüne serildi. Bir kişi çıkıp açıklama yapmıyor. Kim kimle beraber, kimi kim yönetiyor. Bir korku imparatorluğundayız şu an. O yüzden bundan çıkışın yolu 12 Eylül'dür. Perde aralanacak ve arkasındakiler bir bir açığa çıkacak. Artık Türkiye, inanıyorum ki sorguluyor. Bu sorgulamaların sonucunda perdeyi açacak ve görecek, kral çıplak. 12 Eylül, hamlenin son virajıdır. 12 Eylül'de perde açıldığında vay canına diyeceğiz. Çok değil, Türkiye'nin 2040 yılında dünyanın 2. büyük ülkesi olacağı belirtiliyor. Artık dünya Türkçe öğrenmek için ülkemizden hoca istiyor. Bu yüzden bize büyük görev düşüyor ve bu görevi en iyi şekilde yerine getirmemiz şart." ifadelerini kullandı.

AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan, Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Topçuoğlu, Elbistan Belediye Başkanı Av. Durmuş Küçük, Siyaset Akademisi Kahramanmaraş İl Koordinatörü Av. Vahit Bağcı'nın yapılan sınav sonucu sertifika almayı hak eden katılımcılara belgelerini takdim etti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile