'Uluslararası Güvenlik Kongresi' Başladı

Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Darhan Kydyrali, güvenlik ve istikrarın tesisi için bölgesel teşkilatlar arasında oluşturulacak işbirliği mekanizmalarının önemine inandıklarını belirterek, "BM, AGİT gibi uluslararası örgütler nezdinde gözlemci üyelik başvurusunda bulunmuştur. İslam İşbirliği Teşkilatı ile görüşmelerimiz devam etmektedir. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı nezdinde gözlemci sıfatımız artık elde edilmiş durumdadır" dedi.


Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi,Türk Konseyi, Kocaeli Üniversitesi,Astana Ulusal Avrasya Üniversitesi, Trakya Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Priştina Üniversitesi ve Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen "Uluslararası Güvenlik Kongresi", KOÜ Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi'nde başladı.

Türk Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Darhan Kydyrali, burada yaptığı konuşmada, günümüzde güvenlik konusunun herkes için önemli hale geldiğini belirterek, konsey olarak temel amaçlarından birinin bölgede barış ve istikrarın tesis edilmesini sağlamak olduğunu söyledi.

Kydyrali, 1992 yılından beri devam eden devlet başkanları zirvesi kapsamında, üye ülkeler arasında en üst düzeyde temas ve etkileşimi gerçekleştirildiklerini ifade etti.

- "Bölgeyi etkileyen sorunlar karşısında ortak bir politika oluşturuldu"

Kydyrali, ülkeler arasındaki karşılıklı güvenin sağlanması ve geçmişten gelen birtakım endişelerin aşılması için uygun zemin yarattıklarını dile getirerek, bölgeyi etkileyen uluslararası terörizm, ayrımcılık ve uyuşturucu gibi bazı sorunlar karşısında ortak bir tutum geliştirilmesi için politika oluşturulduğunu kaydetti.

Dış politikada, işleyen mekanizmaların artırılması, bölgesel ve küresel konularda ortak adım atılması için girişimlerde bulunulduğunu anlatan Kydyrali, "Ülkelerin karşı karşıya olduğu istikrar ve güvenlik sorunlarının sona erdirilmesi anlayışıyla hareket ediyoruz. Tarihe bakıldığında Türk devletlerinin, etkileşim halinde olduklarında daha güçlü ve etkin olduğunu görmekteyiz. Bu bağlamda Orta Asya ve Kafkaslar'da barış ve istikrarın yerleşebilmesi için dünya ülkeleri arasında karşılıklı işbirliğinin ve güvenliğin tesis edilmesi önemlidir. Bu anlayışla Türk Konseyi üye devletleri arasında düzenli olarak yapılan devlet başkanları zirvesi, dışışleri bakanlarının görüşmeleri ve temaslarıyla destekleniyor" ifadesini kullandı.

Kydyrali, üye ülkelerin dışışleri bakanlarının, her sene New York'ta düzenlenen BM Genel Kurulu'nda toplantılar yaparak, güvenlik konularını masaya yatırma imkanı bulduğunu belirterak, şöyle devam etti:

"Güvenlik ve istikrarın tesisi için bölgesel teşkilatların arasında oluşturulacak işbirliği mekanizmalarının önemine inanan konsey, BM, AGİT gibi uluslararası örgütler nezdinde gözlemci üyelik başvurusunda bulunmuştur. İslam İşbirliği Teşkilatı ile görüşmelerimiz devam etmektedir. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı nezdinde gözlemci sıfatımız artık elde edilmiş durumdadır."

- "Çevre konuları da güvenliğin içine girdi"

BİLGESAM Başkanı Doç. Dr. Atilla Sandıklı da eskiden sadece devletlerin güvenliği olarak değerlendiren güvenlik biliminin, günümüzde küresel güvenliği kapsadığını belirtti.

Küreselleşmeyle birlikte, dünyanın herhangi bir bölgesinde meydana gelen güvenlik probleminin, diğer bölgeleri de doğrudan etkilediğini vurgulayan Sandıklı, bölgesel güvenlik probleminin, son zamanlarda Mısır'da, Suriye'de yaşanan olayların Türkiye'ye ne kadar etkilediğinin derinden hissedildiğini kaydetti.

Güvenlik kavramının alan olarak değil, aynı zamanda boyutlarının da genişlediğini ifade eden Sandıklı, şunları söyledi:

"Eskiden sadece güvenliği askeri konularda alıyorduk. Güvenlik denilince asker, sınırların güvenliği akla geliyordu ama günümüzde silahlı kuvvetlerin kullanılmasındaki problemlerin artması, bu algıyı tamamen değiştirmese de farklı boyutlara taşıdı. Artık güvenlik denilince sadece askeri konular değil, siyasi, ekonomik, toplumsal, hatta çevre konuları da güvenliğin içine giriyor. Dolayısıyla da güvenlik, hayatın bütün alanlarını etkilemeye başladı.

Sadece askeri konular güvenliğin içinde değerlendirilen unsur değil. Çevre konuları da güvenliğin içine girdi. Bütün bunları değerlendirdiğimizde güvenlik hava gibidir. Soluduğumuz zaman onun varlığını hissetmeyiz ama bir kere bozulduğu zaman bütün hayatımızın her yönüyle iliklerimize kadar, çocuklarımıza, ailemize kadar, özgürlüklerimize, geleceğimize kadar herşeyi etkiler."

- "ABD, Çin, Rusya, İran ve AB'nin güvenlik politikası tartışılacak"

Uluslararası Güvenlik Kongresi Başkanı Prof. Dr. Hasret Çomak ise güvenlik konusunun, uluslararası düzeydeki ilişkileri belirleyen temel unsurların başında geldiğine vurgu yaptı.

Uluslararası barış ve istikrarın korunması, sürdürülebilir kalkınma için ihtiyaç duyulan huzur ortamının tesis edilmesinin gerekli olduğunu vurgulayan Çomak, bu kapsamda ülkelerin toprak bütünlüğünün korunması, kriz yönetimi operasyonlarına katkıda bulunulması, kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesi ve silahsızlanmanın teşvik edilmesi gibi unsurların önemini koruduğunu anlattı.

Prof. Dr. Çomak, sürdürülebilir bir güvenliğin, barış ve istikrar için vazgeçilmez olduğunu dile getirerek, uluslararası işbirliğin, küresel ve bölgesel ölçekte artırılmasının ön plana çıktığına işaret etti.

Çomak, kongrede, BM, NATO ve AB'nin, bölgelere yönelik güvenlik yaklaşımı, sürdürülebilir güvenliğin, barış ve istikrarın tesisi konusunda Türkiye'nin rolünün analiz edilmesi, kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesi, organize suçlar, yasa dışı göç, terör gibi güvenliği, barışı ve istikrarı bozan unsurlara karşı ortak mücadele stratejilerinin geliştirilmesi ile ABD, Çin, Rusya, İran ile AB'nin güvenlik politikasının tartışılacağını belirtti.

Yarın sona erecek konferansta, yurt içi ve yurt dışından gelen bilim adamları tarafından 67 Türkçe ve 16 İngilizce bildiri sunulacak.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile