Erdoğan, Sinan Erdem Spor Salonu'nda Rize Dernekler Federasyonu (RİDEF) tarafından düzenlenen "Rizeliler Buluşuyor" programında, "Atayurdum, anayurdum, Rize ile iftihar ediyorum. Rizeli olmakla iftihar ediyorum. Her fırsatta sılah-i rahim yapmak için Rize'ye, Güneysu'ya gidiyor, yakınlarımla hemşehrilerimle kucaklaşıyor, hasbıhal ediyorum. Sizin güveninize, itimadınıza layık olabilmek, benim için mutlulukların en büyüğüdür" diye konuştu.
Rize'nin, millete hizmet yoluna çıktıkları ilk günden beri hep yanlarında olduğunu belirten Erdoğan, bilhassa son cumhurbaşkanlığı seçiminde 81 il içinde yüzde 81 oy oranıyla şahsına en yüksek desteği veren şehir olarak ilk sırada yer aldığını söyledi.
Erdoğan, böylece Rize'nin tarihinde ilk defa bir cumhurbaşkanı çıkardığını ifade ederek, "Hem de Türkiye'nin, milletin oyuyla seçilmiş ilk cumhurbaşkanını çıkarma unvanını elde etti. Seçimin hemen ardından 11 Ekim'de Rize'ye giderek hemşehrilerime bizzat teşekkür ettim. Bir kez de buradan İstanbul'dan, Rize'ye, Rize'deki, İstanbul'daki ve diğer şehirlerimizdeki hemşehrilerime şükranlarımı ifade ediyorum" ifadelerini kullandı.
Toplu açılışlar yapmak üzere 11 Mayıs'ta Rize'de, ardından da Trabzon'da bulunacağını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Sizler benim yüzümü hep ak çıkardınız. Allah da sizin her işinizden yüzünüzün akıyla çıkmanızı nasip eylesin. 12 yıllık başbakanlığım döneminde sizleri hiç mahcup etmediğime inanıyorum. İnşallah cumhurbaşkanlığım dönemimde de sizleri mahcup etmeyecek, sizlere mahcup olmayacağım. Rize sadece havasıyla, suyuyla, yeşiliyle, çayıyla değil, aynı zamanda insanlarının çalışkanlığıyla, mertliğiyle, delikanlılığıyla, sözünün eri olmasıyla, inancının bağlılığıyla da öne çıkan bir şehrimiz. Biz de Rize'den tevarüs ettiğimiz işte tüm bu özellikler sayesinde ülkemizde ve dünyada dikkatle takip edilen çalışmalar ortaya koyduk. Farkımızın Rizeli olmamız olduğunu da her fırsatta gösterdik. Bundan sonra da Rize insanının yiğitliğinden, azminden, heyecanından aldığımız ilhamla inşallah aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz."
- "Bizim sözcümüz medya değil, millet oldu"
Erdoğan, geçen günlerde bir televizyon kanalının spikerinin Rize'ye gittiğini ve orada bir program yaptığını belirterek, "Oradaki hemşehrilerime güya benim aleyhimde, hizmetlerimiz aleyhinde bazı şeyler söyletecek. Hemşehrilerimden laf alamayınca araya girip kafasındakileri kendi söylüyor ama benim hemşehrilerim meydanı boş bırakır mı? Erkeğiyle kadınıyla çıkıyor, çatır çatır çıkıyor tüm gerçekleri, doğruları mikrofona ifade ediyor" şeklinde konuştu.
O televizyon spikerinin Rizelilerin sözlerini dinlemek yerine önce ara verdiğini sonra da yayını tümden kestiğini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
"İşte bunların maalesef yapısı bu, karakteri bu. Bunların dertleri milleti dinlemek değil, kendi söylemek istediklerini oradaki insanların ağzından almaya çalışıyorlar. Ya hu Rizeli bu oyuna gelir mi? Nitekim gelmedi. Hepsi de aslanlar gibi yapılan hizmetleri bir bir anlattı, muhalefet partilerinin hesapsız, kitapsız vaatlerinin ipliğini pazara çıkardı. Hepsinin de diline sağlık, gönlüne sağlık. Gazeteci, televizyoncu kisvesi altında muhalefetin borazanlığını yapanlar inşallah bu örnekten gerekli dersi almışlardır. Bu hadise aslında bizim 40 yıllık siyasi hayatımızda verdiğimiz mücadelenin bir özeti. Biz manşetlerle çarpışa çarpışa bu günlere geldik. Manşetlerin desteğiyle gelmedik. 'Muhtar bile olamaz' başlıklarını atanlar bunlar değil miydi? Bunlardı. Ne oldu? Kudret, kuvvet sahibi olan Allah. İrade millette, millet iradesini ortaya koydu ve kaderin üstünde bir kader vardır denildiği gibi o kadar tecelli etti. Onlar 40 yıl boyunca hep bizim sesimizi kısmaya çalıştılar. Milletimiz ise görüşlerimizi, düşüncelerimizi bizim adımıza çok daha gür sedayla ifade etti. Bizim sözcümüz medya değil, millet oldu."
- "Bu millet Kabe'sinin neresi olduğunu gayet iyi biliyor"
Erdoğan, 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığı sırasında da yine bir televizyon kanalında böyle bir tezgahın kurulduğunu dile getirerek, "Neler yapmadılar. Üsküdar'da oturduğum evimin imarının olmayışından hareketle beni köşe sıkıştıracaklarını sanıyorlardı. Biz zaten bu sorunları çözmek için geliyorduk. Belediye başkanlığına bunun için aday olmuştuk" ifadelerini kullandı.
Nitekim, İstanbul halkının desteğiyle o zaman göreve geldiği vurgulayan Erdoğan, bu sorunları peyderpey çözmeye başladıklarını, şimdi de gerek başbakanlığı, gerekse cumhurbaşkanlığı döneminde kentsel dönüşüm ve değişimlerle bunları çözmenin gayreti içerisinde olduklarını ifade etti.
Erdoğan, hukuksuz ve adaletsiz şekilde cezaevine girdiğinde, o başlıkları atan manşetlerden "sevinç naraları" çıktığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Başbakanlığım döneminde de her fırsatta aynı tavrı ortaya koydular. Bugün de hala yüzde 52 oyla cumhurbaşkanı olmuş şahsıma, yüzde 50 oyla ülkeyi yöneten iktidara, onun kadrolarına karşı bitmek tükenmek bilmeyen bir kinle saldırıyorlar. Sorsanız tarafsızlar. Sorsanız objektif davranıyorlar ama hepsi amigo, amigo. Ülkemize ve dünyaya ideolojik saplantılarıyla bakıyorlar. Bizimle değil, milletimizin tarihiyle kültürüyle değerleriyle inançlarıyla sorunları var. İşte bakın. Bu ara tuttular, malum ana muhalefet imam hatip okullarını kapatmaktan bahsediyor. Bakıyorsunuz bir diğeri, Diyaneti kaldırmaktan bahsediyor. Bakıyorsunuz Kudüs, 'Yahudilerindir' diyor. Bakıyorsunuz, 'Taksim bizim Kabemizdir' diyor. Bunlar rotayı şaşırmışlar. Bunlar istikameti şaşırmışlar. Bu millet Kabe'sinin neresi olduğunu gayet iyi biliyor ve ben inanıyorum ki Taksim'i Kabe olarak gösterenlere 7 Haziran'da Kabe'nin neresi olduğunu gösterecektir."
(Sürecek)
'Rizeliler Buluşuyor'Programı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Onlar 40 yıl boyunca hep bizi, sesimizi kısmaya çalıştılar. Milletimiz ise görüşlerimizi düşüncelerimizi bizim adımıza çok daha gür seda ile ifade etti. Bizim sözcümüz medya değil, millet oldu" dedi.