Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu bir dizi ziyarette bulunmak üzere Tekirdağ’a geldi. İlk ziyaretini Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Şimşek’e gerçekleştiren Bakan Müezzinoğlu, ardından rektörlük binasındaki kahvaltı salonunda muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldi. Müezzinoğlu, burada yaptığı konuşmada, 2002 yılından bu yana mili iradenin hep sandıkta tecelli ettiğini belirterek, şunları söyledi:
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözü zaman zaman sekteye uğramış. Zaman zaman bazı güç odakları tarafından bu millete ben ne kadar istersem o kadar demokrasi yakışır demiş. Ben ne kadarını uygun görürsem o kadarını müsaade ederim demiş, 60 darbesini yapmış, 70 müdahalesini yapmış, 80 darbesini yapmış, 28 Şubat’ı yapmış ve hep istemiş ki ben bu millet yeterince anlamaz ben daha iyi bilirim, daha iyi şekillendirip, daha iyi yönetirim dolayısıyla demokrasiyi benim istediğim kadar olmasını uygun görüyorum, gibi dönemleri bu ülke atlattı. Ama milletin vicdanı, milletin sağduyusu, hep milli iradenin hakim olmasından yana oldu, ve fırsat buldukça hep milli iradeyi baş tacı etti. Zaman zaman tepesine inen balyozlara da hemen itirazlarını yaptı. Allah’a şükürler olsun ki, özellikle 2002 yılından bu yana milli irade hep sandıkta tecelli etti. Sandıkta tecelli eden milli iradenin hak ve hukukunu korumak da siyasilere düştü ve düşmelidir.”
“SAĞLIKTA EN İYİ HİZMET TÜKETİCİSİ BİR ÜLKE HALİNE GELDİK”
Türkiye’nin 2002 yılında alt gelir gurubu ülke olduğunu, şimdi ise orta gelir gurubu ülke haline geldiğini hatırlatan Bakan Müezzinoğlu, “Kişi başına düşen gayri safi milli hasıla 3 bin dolardan 10 bin dolara çıktı. Hedefimiz, 20 bin doların üzerine çıkmak. Şimdi 20 bin doların üzerine bu ülkenin çıkabilmesi için orta gelir gurubundan üst gelir gurubuna çıkabilmesi için orta gelir tuzağına düşmemesi lazım. Bunun için yapması gereken, yüksek katma değeri olan teknolojileri bu ülkemize kazandırmamız lazım. Bu nedenle stratejik yüksek teknoloji yatırımlar diyoruz. Bunlardan biri, enerji, diğeri sağlık, diğeri milli savunma. Kendi tankını, kendi insansız uçağını, kendi uçağını kendi stratejik yatırımlarını sağlıkta da kendi kanser ilacını, kendi tıbbi teknolojilerini üreten bir ülke olamazsak biz şu anda dünya ile yarışır, ister Almanya deyin, ister İngiltere deyin, ister Fransa deyin, ister Amerika deyin. Sağlık hizmeti sunumunda, onlarla hepsiyle yarışabilecek noktadayız. Hizmeti sunmakta en iyi hizmet sunucusu bir ülke haline geldik. Bu neyi getiriyor bize, sağlıkta en iyi hizmet tüketicisi bir ülke haline geldik” dedi.
“2018 YILINDA KANSER İLACINI ÜRETECEĞİZ”
Türkiye’nin 2018 yılı itibariyle kanser ilacını üretebilen bir ülke haline gelineceğini belirten Bakan Müezzinoğlu, “Kanser ilacını tüketiyoruz, diyabet ilacını, şeker ilacını tüketiyoruz, kronik hastalıklar, kardiyovasküler hastalıklarını tüketiyoruz, peki tüketirken bunu üretebiliyor muyuz, Bunu üretemediğimiz sürece biz bağımsız bir ülke olamayız. Dolayısıyla lafla bağımsızlık cümlesi söyleyenlere de prim vermeyin. Biz inşallah kanser ilacını 2018 itibariyle üretebilen bir ülke olmayı, tıbbi teknolojide kendi kullandığı cihazları üretebildiği bir ülke olmayı başarabildiğimiz zaman işte büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün muasır medeniyet seviyesinin üzerindeki hedefe yolculuğa yürürüz. Yoksa lafla peynir gemsi yürümez diye bir cümle var” ifadelerini kullandı.
“Üniversite gençlerimizin aklıyla, vicdanıyla, gönlüyle üretebilen bir üniversite gençliği yetiştirebilirsek, diploma sahibi olurken, aklını, bilgisini, üretebilen ve topluma katma değer katabilen bir gençlik yetirttirmeyi amaçlıyoruz” diyen Sağlık Bakanı Müezzinoğlu:
“BİZE 50 YILDIR, 60 YILDIR ŞEYTAN TAŞLATTILAR, BİRBİRİMİZLE ÇATIŞTIRDILAR, AYRIŞTIRDILAR”
“Bakınız bugün Amerika’da dün itibariyle bizim ülkemizde doğmuş Prof. Dr. Aziz Sancar bey Nobel ödülü aldı. Bu hocamız bizim ülkemizin çocuğu, bu ülkenin evladı. Ama ödülü Amerika Birleşik Devletleri’nde yaptığı araştırmalar sonucu alıyor. Peki, biz kanser enstitüsünü daha yeni kurduk. ABD kanser enstitüsünü 1928’de kuruyor. Biyoteknoloji enstitüsünü 1950’lerde kuruyor. Şimdi bize 50 yıldır, 60 yıldır şeytan taşlattılar, birbirimizle çatıştırdılar, ayrıştırdılar. Bu ülkeyi geri kılabilecek ne varsa gereğini yaptılar. Şimdi tam yukarı çıkarken yeni yeni tuzaklar kuruyorlar ve tuzakları da büyük oranda millet üzerinden milli irade üzerinden şekillendiriyorlar. Şimdi biz hep birlikte bu ülkeyi seven, bu milletin bir evladı, bu bayrağın altında yarınlara umutla ve güvenle bakmak isteyen bir toplum olarak milli iradeye hep beraber sahip çıkacağız. Demokrasiye beraber sahip çıkacağız. Bu ülkenin geleceğine kaderine beraber sahip çıkacağız. Önce ben değil, önce ülkemin sağlıklı yürüyüşü, güçlü yürüyüşü. Orası güçlü yürüyorsa, onun altında hep beraber birlikte kazanacağız” şeklinde konuştu.
“Bakınız 7 Haziran’dan bu yana kaybeden kim oldu, 78 milyon ülke insanımız oldu. İstikrar, soru işareti, güven, soru işareti, istikrar ve güvende soru işareti varsa, faizler yükseliyor, yatırımlar duruyor, enflasyon artıyor, dolar yükseliyor” diyen Müezzinoğlu, “Bunun bedelini 78 milyon hep beraber ödüyoruz. Peki hemen 7 Haziran akşamından sonra 8 Haziran sabahından itibaren siyasi partilerin genel başkanları ya millet kaybediyor, millet kaybetmemeli hep beraber çözüm üretmeliyiz de ne gördük, 3. sınıf bir tiyatro gördük. Herkes kendisi haklı karşı taraf suçlu kendi yapacağını değil, başkasının yapacağının talimatlarını veya kararlarını veren bir yapım. Bu 3. sınıf tiyatro oyununu milletçe bozmamız lazım ve bu ülke tarımda da, sanayide de, yatırımda da geleceğe umutla ve güvenle bakmalı” ifadelerini kullandı.
Sağlık Bakanı Müezzinoğlu Tekirdağ'da
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Biz inşallah kanser ilacını 2018 itibariyle üretebilen bir ülke olmayı, tıbbi teknolojide kendi kullandığı cihazları üretebildiği bir ülke olmayı başarabildiğimiz zaman büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün muasır medeniyet seviyesinin üzerindeki hedefe, yolculuğa yürürüz” dedi.