Samsung Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Lee Jae-yong, Güney Kore'de Devlet Başkanı Park Geun-hye'nin yetkilerinin parlamento tarafından elinden alınmasına yol açan rüşvet skandalıyla ilgili verdiği ifadede devlet başkanını yakın dostuna mali yardım yapılması için şirkete baskı yapmakla suçladı.
Dün Seul'de 22 saat boyunca özel bir soruşturma ekibi tarafından sorgulanan 48 yaşındaki Lee Jae-yong bu sabah yerel saatle 7.50'de savcılıktan ayrıldı.
Koreli elektronik devinin veliahtı olarak görülen Lee Jae-yong'un, şirketin 75 yaşındaki babasından kendisine sorunsuz devri için Park Geun-hye ve yakın dostu Choi Soon-sil'le bağlantılı vakıflara milyonlarca dolar yardım yaptığı iddia ediliyordu.
Lee Jae-yong'un dün verdiği ifadede daha önce meclis soruşturmasında yaptığı tanıklığı değiştirdiği, bu kez devlet başkanının Choi Soon-sil'e para aktarılması için şirketi zorladığını iddia ettiği bildirildi.
Lee Jae-yong, daha önce yapılan bağışları kabul etmiş, fakat şirketin bunun karşılığında herhangi bir siyasi nüfuz sağlamadığını ileri sürmüştü.
Hükümete bağlı Ulusal Emelilik Hizmetleri (NPS) şirketinin Samsung'un ortağı olduğu iki şirketin birleşmesine verdiği destek, bağış karşılığı siyasi nüfuz sağlandığına dair şüphelere sebep olmuştu. Birleşme, Lee Jae-yong'a büyük avantaj sağlarken, NPS gibi kurumsal ortaklara herhangi bir yararı bulunmuyordu.
Samsung ve Choi Soon-sil'in kısmi ortağı olduğu bir Alman şirketi arasındaki milyonlarca dolarlık anlaşmayı mercek altına alan savcılar, ilk kez Lee Jae-yong'u şüpheli olarak sorguladı.
Soruşturma ekibinden bir yetkili yerel haber ajansı Yonhap'a yaptığı açıklamada Lee Jae-yong'un usulsüz bağışlarla ilgili devlet başkanını suçlamasının yargı sürecinde yalnızca hafifletici sebep olarak değerlendirileceğini belirtti.
Samsung'un Veliahtından Güney Kore Liderine Suçlama
Samsung Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Lee Jaeyong savcılar tarafından 22 saat sorgulandı Lee Jaeyong siyasi nüfuz karşılığında yapıldığı iddia edilen bağışlarla ilgili Güney Kore Devlet Başkanı Park Geunhye'nin şirkete baskı yaptığını savundu.