Şehrin Ortasında Yabani Hayat

Eskişehir-Bursa karayolu üzerinde bulunan Uluönder Parkı, yeşilliği ile herkesin dikkatini çekiyor. Yüksek binaların arasında kalan bu park, aynı zamanda yaban hayatına da ev sahipliği yapıyor. Yıllar önce yaralanan 2 yaban ördeğini tedavi eden bir avcı, bu ördekleri Uluönder Parkı’na bıraktı. Ördekler için parkın uygun olduğuna inanan avcı, düşüncesinde yanılmadı. Çünkü aradan geçen yıllarda üreyen ördeklerin sayısı 100’ü aştı. Parkın içerisinde yer alan Ayten Usta Gurme Restoran çalışanları ise ördeklerin aç kalmaması için her gün belirli saatlerde yemlemelerini veriyor. Saatleri geldiği sırada göle sınırı bulunan restoranın önüne dizilen ördekler adeta ziyafet çekiyor. Tabii bu yemleme saatine sadece ördekler değil, gölde yaşayan balıklar da dahil oluyor. Renkli görüntülerin ve yaban hayatının minimize edilmiş halini sunan Uluönder Parkı, birçok kişi tarafından bu özelliğinden habersiz ziyaret ediliyor.

"Yaban hayatı şehrin ortasında yaşamaya devam ediyor"

Ayten Usta İşletme Müdürü Cahide Ünal, geçen süreçte parkta yaşananları anlattı. Yaban ördeklerinin parka farklı bir hayat kattığını belirten Ünal, "Bir avcı büyüğümüz önceki senelerde buraya 2 adet yaban ördeği bırakmıştı. Bu ördekler burada yaşarken en dondurucu soğuklarda bile; göl içerisinde eksi 26 derecede kuluçkaya yatarak çıkan yavrularına yüzmeyi gösterdiler. Onları küçük uçuşlarına, yüzmelerine şahit olduk. Bu bizi çok sevindirdi. Bu yıl da diğer ördekler kuluçkaya yatarak toplam 40 civarında yavru yaptı. Toplam 60 civarında yeni yavrumuz daha meydana geldi. Sürekli biz uçuşlarına bakıyoruz, gözlemler yapıyoruz. Onun haricinde mesela 2 adet de Pekin ördeği var. Ama onlar hala 2 tane duruyorlar göletimizde. Yaban hayatı şehrin ortasında yaşamaya devam ediyor. Bu hayvanlar zarar görmeden burada yaşayabiliyorlar. Biz de onları gördükçe mutlu oluyoruz. Gölümüzün içinde balıklar da var. Çevremizdeki bahçemizde tavşanlarımız, kuşlar ve kediler hepsi birlikte beraber yaşıyorlar. Çocuklar bu durumu çok seviyorlar. Ördeklere ekmek atmak istiyorlar, beslemek istiyorlar. Yani küçük çocukların onları beslemek istemesi bile bizim için mutluluk verici, onur verici bir durum. Tavşanlardan çok mutlu oluyorlar. Onları gördükçe sevmek istiyorlar ama yaban hayvanı olduğu için hayvanlar biraz bu durumdan kaçıyorlar. Ama sonra yavaş yavaş alışıyorlar" dedi.