Sinema ve Dizi Oyuncuları Telif Hakları İçin Şikayetçi Oldu

Sinema Oyuncuları Meslek Birliği (Biroy), 1995 yılı öncesinde yapılmış filmlerden sonra şimdi de bu tarihten sonra çekilen dizi ve filmlerin telif hakkı için savcılığa başvurdu.Sanatçılar, sektörün uluslar arası standartlara kavuşturulması için oyunculara haklarının verilmesi gerektiğini söyledi.

Biroy yönetimi, oyunculara telif hakkı verilmesi için savcılığa dilekçe verdi. Avukat Sedef Erken, Türkiye’deki BİROY üyesi oyuncuların 1995 sonrası dizi ve filmlerin telif hakkıyla ilgili savcılığa şikayet dilekçesi verdiklerini ifade etti.

Türkiye’de oyuncuların bugüne kadar 1 TL dahi telif alamadığını belirten avukat Erken, “Avrupada oyuncularının telif alamadığı tek ülkedir Türkiye. Artık bu bir hata olmaktan çıkıp utanç vesilesi bu ülke için. Dolayısıyla 16 TV kanalını savcılığa bu anlamda şikayet ediyoruz. Tabiki amacımız öncelikle şikayet değil. Bağcı dövmek değil aslında üzüm yemek. Fakat bütün uzlaşma ve beraber görüşerek çözüm bulma çağrılarımıza cevap alamadığımız için bunu artık hukuk yoluyla yapma zorunluluğu doğdu.” dedi.

Kültür Bakanlığı nezdinde ve tazminat davaları bakımından da girişimlerde bulunacaklarını kaydeden Erken, “Çünkü oyuncuların telif almadığı bir sektörün setör olarak tanımlanması bile mümkün değil dünya standartlarında. Türkiye’de bu sektörün gerçek bir endüstri olması için herşeyden önce temelinde hukuki bir bazın yerleşmesi lazım. Oyuncular bakımından da biz bu çabayı hukuki anlamda sürdürmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

Kemal Sunal’ın açtığı dava sonucunda Sunal ailesine telif verilmesi yönündeki kararın kendi dilekçeleriyle doğrudan ilgisi bulunmadığını söyleyen Erken, “Ama tabiki Kemal Sunal ismiyle oyuncu teliflerinin gündeme gelmiş olması bir karar çıkmış olması bizim açımızdan emsal teşkil ediyor. Türkiye’de piyasanın darlığı ve işsiz kalma korkusu sebebiyle zaten bir çok oyuncu haklarını almak için hiç kimseyi dava edemedi. Kemal Sunal bu konuda çok duyarlılık göstermiş ve ailesine de bu konuda ‘benden sonrada devam ettirin’ diye hukuken bir miras bırakmıştı. Öncülük yapmıştır. Belki biz de kaybettiğimiz oyuncular için aynı davayı açabiliriz.” şeklinde konuştu.

Yapımcıların ve yayıncıların dava edilmemiş olmasının her şeyin yolunda olduğu anlamına gelmediğini kaydeden Erken, işsiz kalmamak için oyuncuların dava açamadığını ileri sürdü. Herkesin üzüm yemesi gerektiğini ifade eden sanatçı Erkan Can, “Herkes üzüm yesin daha güzel olacak. Daha demokratik ve medeni olacak. Şu an biz bu medeni durumun dışındayız, girmeye çalışıyoruz. Tabi bir süreç meselesi, yolumuza devam edeceğiz.” dedi.

Sanatçı Mehmet Ali Alabora, hem birey hem de sendika olarak yapmaya çalıştıkları şeyin aslında sektörü uluslararası standartlara getirebilmek, o standartlarda işler üretebilmek olduğunu söyledi.

Alabora, “Çünkü biz artık dünyaya iş ihraç eden bir ülke olmaya başladık. Sektörümüz de avrupadaki sayılı sektörlerden biri haline geldi. Ama bu sektör eğer uluslararası kuralları, hem çalışma hayatı hem de telif hakları açısından benimsemezse sürdürülebilir olmaz. Daha önce de yine çok büyüdüğü zamanlarda sürdürülebilir olamadığı için çektiği sıkıntılara şahit olduk.” ifadelerini kullandı. Sanatçı Janset de, Biroy olarak uluslararası ilişkilerini sistematik bir şekilde sürdürdüklerini söyledi.

Janset, “8 ülke ile görüşmelerimiz devam ediyor. Yakında güzel haberlerimizi de duyacaksınız. Maalesef burada telif haklarımız için dava açmaya hazırlanırken uluslararası toplantılarımızda onlar telif haklarımızı vermeye çok razılar ve bunun için gerekli bütün anlaşmaları yapmaya da hazır görünüyorlar. İsterdik ki ilk telifimizi kendi ülkemizden alalım. Ama görünen o ki ilk telif bize yurt dışından gelecek. Bunun da müjdesini verelim.” diye konuştu.

Biroy'un 16 televizyon kanalı hakkında yaptığı suç duyurusunda Türkiye’de sinema sektörünün Yeşilçam filmleri sayesinde geliştiği ve bugünkü hacmine ulaştığı belirtildi. Gerek Yeşilçam filmlerinin gerekse bu dönemden sonra çekilen filmlerin ve dizilerin, televizyon kanalları için vazgeçilmez olduğuna vurgu yapılan dilekçede, “Gerek dizi gerek film olsun bu eserlere asıl olarak can veren kişiler olan oyuncular, gösterimlerden doğan telif haklarına ilişkin bugüne kadar 1 TL bile alamamışlardır. Her sanatçının telif hakkı gasp edilmektedir” denildi. Aralarında oyuncu Erkan Can ve Mehmet Ali Alabora’nın da olduğu 325 sanatçının, yapılan gösterimler nedeniyle manevi ve mali haklarının ihlal edildiğine dikkat çekilen dilekçede, bu eserler hakkında el koyma koruma tedbirinin alınması ve şüpheliler hakkında Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince dava açılması talep edildi .
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile