NUR GELLE GEDİ - Somali'de terör örgütleri Eş-Şebab ile DEAŞ'ın doğrudan çatışmalara girmesi sivilleri endişelendiriyor.
İki örgüt arasında vur kaç taktiği ve tasfiye operasyonlarıyla sürdürülen rekabet, son zamanlarda şiddetlenerek bazı bölgelerde direkt çatışmalara dönüşmeye başladı.
Geçen haftalarda iki örgüt mensupları arasında çıkan çatışmalarda taraflar büyük kayıplar verdi. Bunun üzerine Eş-Şebab'dan gelen açıklamalar endişeleri artırdı.
DEAŞ'ı ticaretlerini baltalamak ve militanlarını öldürmekle suçlayan Eş-Şebab Sözcüsü Ali Mahmut Raci, "Savaşçılarımızı öldürüyorlar. Tüm savaşçılarımızı onları yok etmeye çağırıyorum." dedi.
İki örgütün ülkedeki durumu ve aralarındaki rekabet konusunda AA muhabirine bilgi veren uzmanlar, muhtemel senaryolara ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
- DEAŞ ve Eş-Şebab'ın nüfuz alanları
İslami cemaatler alanında çalışmalar yapan Yasin Muhammed, ülkedeki coğrafi ve sosyal etmenlerin, DEAŞ'ın Somali'deki nüfuz alanının Galgala Dağları'nda sınırlı kalmasına yol açtığını söyledi.
Muhammed, "DEAŞ'ın fikirleri, Şebab'dan çok daha radikal. Örgüt, bu radikal fikirler sebebiyle çok sıkıntı çekmiş ülkenin güney ve orta kesimlerinde revaç görmüyor. Bu da nüfuz alanını genişletmesini engelliyor." dedi.
Ancak Birleşmiş Milletler (BM) raporlarına göre, Somali'deki DEAŞ mensupları her geçen gün artıyor. Sayıları yüzleri bulan militanlar, ülkenin kuzeydoğusundaki dağlık bölgelerde bulunuyor.
Eş-Şebab hareketi ise Somali'nin orta ve güney kesimleri ile Orta Cuba bölgesinde yuvalanıyor. Hükümetin düzenlediği operasyonlar ve ABD'nin hava saldırıları nedeniyle hareketin askeri gücü azalmış durumda.
Örgüt buna rağmen varlığını ispat etmek ve militanlarının moralini yükseltmek amacıyla birçok bölgede saldırılar düzenliyor.
Eş-Şebab'ın 3 yıl önce 8-9 bin olan militan sayısının halihazırda 4 ile 5 bin arasında değişim gösterdiği belirtiliyor.
- Çatışmaların arkasında ideolojik değil maddi sebepler var
Siyasi aktivist Ahmed Nur, DEAŞ ile Eş-Şebab arasındaki çatışmaların, El-Kaide ile DEAŞ arasındaki çatışmalarla aynı olmadığını ifade etti.
Somali'deki anlaşmazlığın, nüfuz noktaları ile finansman kaynakları üzerinde yoğunlaştığını aktaran Nur, "DEAŞ'ın Somalili tüccarlardan 'cizye' (vergi) alması, iki örgüt arasındaki çatışmaların ideolojik sebeplerden değil nüfuz ve finansman kaynakları temelli anlaşmazlıktan kaynaklandığı teorisini doğrular nitelikte." dedi.
DEAŞ'ın nüfuz alanlarının dağlık bölgeler olduğunu, bu durumun da başta Şebab'tan ayrılanlar olmak üzere DEAŞ militanlarını büyük şehirlere maddi kaynak aramaya sevk ettiğini kaydeden Nur, buna karşılık Eş-Şebab hareketinin de finansal kaynaklarını savunmak ve DEAŞ'tan korumak için çaba sarf ettiğini dile getirdi.
- İki örgütün doğrudan karşı karşıya geldiği çatışmalar
Ülkede 1991'de merkezi hükümetin yıkılmasının ardından güvenlik sorunlarıyla mücadele eden Somali halkı, iki örgüt arasında çatışmaların kızışmasından endişe ediyor.
Siyasi aktivist Muhammed Mervi, "Söz konusu çatışmalar, ülkede istikrarın sağlanmasını uman vatandaşları korkutuyor." dedi.
Bununla birlikte örgütlerin yuvalandıkları yerlerin coğrafi konumları sebebiyle çatışmaların etkilerinin çok fazla olmayacağı değerlendirmesinde bulunan Mervi, "Birbirlerinin yuvalandıkları bölgelere saldırı düzenlemedikleri sürece iki örgüt arasında yakın gelecekte doğrudan bir savaşın patlak vermesi pek mümkün değil. Bunda coğrafi konum faktörü etkili oluyor." ifadelerini kullandı.
Somali Halkı Eş-Şebab İle DEAŞ Arasındaki Çatışmalardan Endişeli
Somali'de iki terör örgütü arasında vur kaç taktiği ve tasfiye operasyonlarıyla sürdürülen rekabet, son zamanlarda şiddetlenerek bazı bölgelerde direkt çatışmalara dönüşmeye başladı Siyasi aktivist Ahmed Nur:'DEAŞ'ın Somalili tüccarlardan 'cizye' (vergi) alması, iki örgüt arasındaki çatışmaların ideolojik sebeplerden değil, nüfuz ve finansman kaynakları temelli anlaşmazlıktan kaynaklandığı teorisini doğrular nitelikte' Siyasi aktivist Muhammed Mervi:'Söz konusu çatışmalar, ülkede istikrarın sağlanmasını uman vatandaşları korkutuyor''Birbirlerinin yuvalandıkları bölgelere saldırı düzenlemedikleri sürece iki örgüt arasında yakın gelecekte doğrudan bir savaşın patlak vermesi pek mümkün değil. Bunda coğrafi konum faktörü etkili oluyor'