Soros'tan Brexit Karşıtı Kampanya İddiası

ABD’li iş adamı George Soros’un, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılmasını (Brexit) engellemeye dönük “gizli bir planın” arkasında olduğu iddia edildi.

Daily Telegraph gazetesinin haberine göre Soros, İngiltere’de bu ay Brexit’e karşı büyük bir reklam kampanyası başlatmaya hazırlanan bir gruba destek sağlıyor.

Açık Toplum Vakfının da kurucusu olan Soros’un “İngiltere için en iyisi” adlı kampanyanın arkasındaki 3 isimden biri olduğu öne sürüldü.

Soros’un destek verdiği kampanyanın amacının, Brexit müzakereleri sonucunda varılacak anlaşmanın parlamentodaki oylamasında “hayır” çıkmasını sağlayarak, ülkenin AB üyeliğini ikinci kez referanduma götürmek olduğu belirtiliyor.

Gazetenin "gizli" diye nitelendirdiği kampanya kapsamında, iktidardaki Muhafazakar Partinin bağışçılarının ve milletvekillerinin etkilenmesine yönelik çalışmalar yapılacağı ve Başbakan Theresa May’in de zayıflatılacağı ileri sürülüyor.

Gazetenin, grubun toplantılarından birinde hazırlandığı öne sürülen strateji belgesine dayandırdığı habere göre, kampanyada “Brexit olmuş bitmiş bir iş değil. Brexit’i durdurmak için geç kalınmış değil.” mesajları üzerinde durulacak.

Gençleri de hedef alacak kampanya kapsamında büyük mitingler ve konserler de planlandığı iddia edildi.

Soros’un, kampanyaya destek sağlamak için geçtiğimiz günlerde Londra’nın Chelsea semtindeki evinde bazı isimleri yemekte bir araya getirdiği öne sürüldü.

Öte yandan Macar asıllı iş adamı Macaristan'da hedef haline gelmiş durumda. Sığınmacı krizindeki sert tutumuyla bilinen Macaristan hükümeti, finanse ettiği sivil toplum kuruluşlarının aracılığıyla yıllık 1 milyon sığınmacıyı Avrupa'ya taşımayı hedeflediğini iddia ettiği iş adamına karşı "Soros'u durdur" mesajı veren kampanyalar düzenliyor.

Birçok ülkenin iç siyasetine müdahale etmek ve iç karışıklıkların finansörü olmakla suçlanan Soros, Soğuk Savaş döneminde Doğu Bloku'nun çözülmesinde oynadığı rolle biliniyor.

Soros, geçen yıl 24,6 milyar dolar olan servetinin 18 milyar dolarını, Doğu Avrupa'daki yönetim değişiklikleri ve iç karışıklara finansman sağlamaya aracı olduğu ileri sürülen Açık Toplum Vakfına bağışlamıştı.

İngiltere, önceki yıl haziran ayında yapılan referandumla yüzde 48'e karşı yüzde 52 oyla AB'den ayrılma kararı almış, geçen yıl 29 Mart'ta da Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesini işleterek 2 yıl sürecek ayrılık sürecini resmen başlatmıştı.