Sp'den İsrail Saldırısı İle İlgili Açıklama

Sp'den İsrail Saldırısı İle İlgili Açıklama

Saadet Partisi (SP) Samsun İl Başkanı Av

  Saadet Partisi ( SP ) Samsun İl Başkanı Av . Hasan Var , " Bilinmelidir ki , bu hain saldırı doğrudan Türkiye muhatap alınarak yapılmıştır . Bu kabul edilemez bir durumdur ve gereği derhal yapılmalıdır " dedi .
SP Samsun İl Başkanlığı ' nda ilçe başkanlarının da katılımıyla düzenlenen basın toplantısı 2009 mahalli idareler seçimlerinde SP Siirt Belediye Başkan Adayı olan ve Mavi Marmara ' da İsrail askerlerinin saldırısında hayatını kaybeden İbrahim Bilgen için Fatiha okunmasıyla başladı . Terör devleti İsrail ' in Filistin ' e yardım götürmek için yola çıkan gemilere yaptığı saldırının tüm insanlık aleminde nefretle karşılandığını söyleyen SP Samsun İl Başkanı Avukat Hasan Var , " Siyonist terör devleti İsrail ' e karşı yıllardır biriken öfke , son olaylardan sonra patlamış ve önü alınamaz bir hal almıştır . Sadece ülkemizde değil tüm dünyada lanetlenen bir devlet yapılanmasının varlığını devam ettirebilmesi de artık mümkün değildir . İsrail ' in yıllardır dört temel politikasının hiç değişmediğini ve hükümet değişikliklerinin de bu politikaları etkilemediğini bilmekteyiz . Şu anda gemilerde işlenen insanlık suçlarının delillerinin karartılması endişesini taşımaktayız . Öyle görünüyor ki , birkaç gün sonra utanmadan ortaya çıkacaklar , Mavi Marmara Gemisi ' ndeki İbrahim Bilgen gibi elinde çakısı dahi olmayan masum , sivil , insani yardım götürmekten başka amacı olmayan insanlara ' Bunlar İsrail devletinin askerlerine saldırdılar ' diye yalan mazereti uydurup , dünya kamuoyunun önüne koyacaktır " diye konuştu .
Tarihe bakıldığında İsrailoğulları ' nın gerek peygamberlerine ve gerekse yardım için ellerinden tutanlara da hainlik yaptıklarını belirten Havan Var , " Osmanlı ' nın kendilerine yaptığı yardımlara karşılık Osmanlı ' nın torunlarına gösterdikleri muamele aslında tam da kendilerinden beklenen hareketleri içermektedir . Türkiye bu coğrafyanın en büyük ve en etkili ülkesidir . Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin mayıs ayında OECD üyeliğini veto etmeyerek İsrail ' in bu örgüte üye olmasının önünü açmasında ne kadar büyük bir yanlış içerinde bulunduğu açıkça görülmüştür . Böylesi durumda devletimizin göstereceği her türlü tepkiyi haklı ve yerinde tepki olarak görüyoruz . Atılacak adımlarda her daim destek olacağımızı , ancak atılacak adımların ivedilikle ve sonuç alıcı mahiyette atılması gerektiğini belirtmek istiyoruz . Dozajı yüksek , oldukça sert beyanların meselenin çözümüne katkı sağlamayacağı , bu dururumun öfkeli kalabalıkların gazını almaktan başka anlam ifade etmeyeceği , çünkü muhatap terör yuvasının sözden anlamadığı ortadadır . Can acıtmayan , sadece sözde kalacak , kınama ile geçiştirilecek bir tavır İsrail ' in pervasızlığına katkı sağlamaktan öte anlam ifade etmeyecektir . Bu safhadan sonra İsrail ' in Ortadoğu ' da attığı her adım , aldığı her nefes takip edilmeli , özellikle Gazze üzerinde ki ambargonun kaldırılması için her türlü adım atılmalıdır " şeklinde konuştu .
Var , Türkiye ' nin alması gereken kararları ise şu şekilde sıraladı : " İsrail ' in en büyük gücü askeri teknoloji ve ekonomisi değil , uluslararası alanda karşısına hiçbir diplomatik gücün çıkmamış olmasıdır . Şimdi Türkiye ' nin önüne çıkan görev , İsrail ' in karşısına diplomatik bir gücün çıkarılmasıdır . Türkiye ' nin bütün devletleri ve milletleri arkasına alarak , İsrail ' in karşısında oluşacak cephenin öncülüğünü yapması şarttır . Ancak bu şekilde İsrail yalnızlaştırılabilir . Mavi Marmara ve diğer gemilere saldırı kararı verenler hakkında , uluslararası savaş suçları mahkemesine müracaat yapmak için hazırlıklar vakit geçirilmeden tamamlanmalıdır . Türkiye , İsrail Büyükelçisi ' ni geri çekti . Doğru bir adımdır ama yetmez . Hemen İsrail ' in Ankara Büyükelçisi istenmeyen adam ilan edilmelidir . Gazze ' deki ambargonun kaldırılması için çok acil bir şekilde karşı atağa geçilmelidir . Bütün uluslararası kuruluşlar , örgütler ve BM aldıkları kararları uygulamaya zorlanmalıdır . İsrail ile bütün askeri ve ticari anlaşmalar askıya alınmalıdır . Halen TBMM ' de faaliyette bulunan Türkiye-İsrail Dostluk Grubu parlamento kararıyla lağvedilmelidir . Ölü , yaralı ve esir sayısı , gözaltına alınanların kimlikleri , kayıplar konusunda kamuoyunun detaylı şekilde aydınlatılması gerekir . Türkiye ' deki bütün siyasi partiler ortak bir deklarasyon yayınlamalıdır . Bunun öncülüğünü Samsun olarak biz yapmalıyız ve bu konuda Samsun ' daki siyasi partilere de çağrıda bulunuyoruz . Gemilerdeki delillerin karartılmaması için bugünden itibaren acilen bir uluslararası araştırma komisyonu kurulması gerekir . "
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile