İskoçya Bölgesel Hükümeti Başbakanı Nicola Sturgeon, Srebrenitsa kurbanlarını saygıyla hatırlarken, nefret, hoşgörüsüzlük ve ön yargıyla her zaman, her yerde mücadele kararlılığının yinelenmesi gerektiğini söyledi.
Srebrenitsa soykırımının 22. yılında kurbanlar İngiltere'nin başkenti Londra'da anıldı.
İngiltere merkezli sivil toplum kuruluşu Remembering Srebrenica'nın (Srebrenitsa'yı Hatırlamak) kentin tarihi Guildhall binasında düzenlediği programda konuşan Sturgeon, Bosna savaşında hayatını kaybeden binlerce erkeğin yanı sıra binlerce kadının da sistemli cinsel saldırıya maruz kaldığını belirtti. Sturgeon, bu kadınların çoğunun öyküsünün ise toplumsal ve ahlaki kaygılar yüzünden dile getirilmeden kaldığını kaydetti.
Geçen ağustos ayında Bosna Hersek'e gittiğini hatırlatan Sturgeon, 'Srebrenitsa Annelerinin daveti üzerine Potoçari'deki mezarlığı ziyaret ettim. Bu benim hayatımdaki en duygusal ve güçlü tecrübelerden biri, belki de en önemlisiydi. Hiçbir şey beni bu deneyime hazırlayamazdı çünkü bütün o mezar taşı sıralarının görüntüsü Srebrenitsa'daki katliamın boyutunu gösteriyordu.' dedi.
Sturgeon, şiddet eylemleri ve nefret suçlarını işleyenlerin adalet önüne çıkarıldığından emin olunması gerektiğini vurguladı.
Sessizlik ve korkunun bu suçları işleyenlere sığınak olmaması gerektiğini anlatan Sturgeon, 'Bugün, anmaların bu en hazininde, Srebrenitsa kurbanlarını saygıyla hatırlarken, farklılıkları kutlama, adaleti teşvik etme, nefret, hoşgörüsüzlük ve ön yargıyla her zaman, her yerde mücadele kararlılığımızı yinelemeliyiz.' ifadesini kullandı.
- 'BM'nin karanlık anı'
Bosna Hersek Saraybosna Kantonu Başbakanı Elmedin Konakovic de Srebrenitsa'daki soykırımda Birleşmiş Milletlerin (BM) sorumluluğuna değinerek, 'Srebrenitsa, BM'nin en karanlık anlarından birine dönüştü.' yorumunu yaptı.
Konakovic, Srebrenitsa'nın eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın 2002 yılında hazırladığı rapordan, 'Hata, yanlış değerlendirme ve karşımızdaki kötülüğün çapını görmedeki eksikliğimiz yüzünden Srebrenitsa halkını Sırpların katliamından kurtarmada üzerimize düşeni yapmakta başarısız olduk.' ifadesini aktardı.
İngiliz hükümetini Toplumlar ve Yerel Yönetimden Sorumlu Devlet Bakanı Nick Bourne'un temsil ettiği etkinlikte, Bosna savaşının tanıkları da konuşmacı olarak yer aldı.
ABD'li sinema oyuncusu Angelina Jolie de programa bir video mesajıyla katıldı. Jolie mesajında, 'Biz de bazen bu çatışmanın ve mirasının tarihte kaldığını düşünme suçunu işliyoruz fakat Srebrenitsalı anneler başka bir öykü anlatıyor. 22 yıl sonra bile pek çoğu sevdiklerini toprağa vermeyi bekliyor.' değerlendirmesinde bulundu.
- 'Anneler oğullarının birkaç kemiğini bulabildi'
Bosna savaşında ailesinin 22 üyesini kaybeden Munira Subasic, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Srebrenitsa'da yaşananları ve kaynağındaki nefreti konuşmaya ve hatırlamaya devam etmenin önemini vurguladı.
Srebrenitsa'da kaybettiği oğlunun naaşına ait parçaları birbirine 20 kilometre uzaklığındaki iki toplu mezarda bulduğunu anlatan Subasic, 'Bütün yalanları mahkeme önüne çıkarmak ve aydınlatmak gerekiyor. Bunu, biz annelerin yapması önem taşıyor.' açıklamasını yaptı.
Bazı annelerin Srebrenitsa soykırımında katledilen oğullarının sadece birkaç kemiğini bulabildiği bilgisini veren Subasic, 'Bosnalı anneler çocuklarını bütün doğurdular ama sonunda sadece birkaç kemiklerini gömebildiler. Şimdi gerçeğin ortaya çıkması ve bütün bunların bir daha tekrarlanmaması için mücadele ediyoruz. Çocuklarımızın adı nasıl kurban listesine girdiyse, faillerin de isimlerinin utanç listesine girmesini istiyoruz.' diye konuştu.
- 'Yaşananlar 70-80 yıl öncesine ait siyah beyaz fotoğraflar değil'
Etkinliği düzenleyen Srebrenitsa’yı Hatırlamak örgütünün yöneticilerinden Joe Peacock da Srebrenitsa'da yaşananları hatırlamanın, benzer olayların dünyanın başka yerlerinde tekrarlanmasının önüne geçmek bakımından önemli olduğuna değindi.
Nefret suçlarının İngiltere'de de arttığını, insanların karşılarındaki kişilerin dinlerini, derilerinin rengini başkalarına saldırmak için gerekçe yaptığını söyleyen Peacock, 'Bu yapıldığında neler olduğunu göstererek, bu ülkede bir şeyleri değiştirmenin mümkün olduğuna inanıyoruz.' dedi.
Çalışmaları sayesinde İngiltere'de artık daha çok insanın Bosna'da yaşananlar hakkında bilgi sahibi olduğunu aktaran Peacock, şunları kaydetti:
'Buradan uçakla sadece birkaç saat mesafede, Avrupa'nın kalbinde ve sadece 20 yıl önce yaşanmasına karşın Srebrenica'daki soykırımdan habersiz pek çok insan var hala tabii. İnsanların yüzde 80'nin aklına 'soykırım' denildiğinde Holokost geliyor ancak konuyu kendilerine anlattığımızda, insanların ilgisi artıyor çünkü Bosna'da yaşananlar 70-80 yıl öncesine ait siyah beyaz fotoğraflar değil.'
- 'Nefretin kök salması fazla zaman almadı'
Bosna savaşı başladığında 19 yaşında askere alınan ve Saraybosna kuşatması sırasında kenti savunanlar arasında yer alan Reşad Trbonja ise o günleri, 'Müslümanların, Hırvatların, Sırpların yüzyıllardır karışık yaşadığı ülkede bir savaş olabileceğini kimse düşünmüyordu ama birdenbire, hiçbir büyük anons filan yapılmadan savaş başlayıverdi.' ifadesiyle anlattı.
Bosna ordusunda sadece Müslümanların değil, Hırvat ve Sırpların da milliyetçi Sırplara karşı savaştığını dile getiren Trbonja, sözlerini şöyle sürdürdü:
'3,5 sene Bosna ordusunda askerdim ve savaş tıpkı başladığı gibi hiçbir büyük anons olmadan sona erdi ama modern savaşın tarihindeki en uzun kuşatmanın altında yaşadım Saraybosna'da, memleketimde. Sırp milliyetçiler 47 ay kuşatma altında tuttu; su, gıda, gaz, elektrik olmadan. Bugün günlük hayatımızda var olan temel şeyler bir haftada elimizden alındı. 11 bin 500 insan öldürüldü Saraybosna'da, bunların bin 500'ü 14 yaşın altındaki çocuklardı.'
Trbonja, bugün Londra'da, Bosna savaşının gerçeklerini hatırlamalarının önemli olduğunu belirtti.
Bosna'nın farklı milletlerden insanların yüzlerce yıldır bir arada yaşadığı bir ülke olduğunu ancak nefretin kök salması ve gelişmesinin fazla zaman almadığını vurgulayan Trbonja, 'Bosna'yı bugün işlerin nasıl kötüleşebileceğini gösteren kötü bir örnek olarak hatırlamak, nefretle daha işin başında mücadele edilmesini ve kötülüğün toplumlar arasında yayılmasının önlenmesini sağlayabilir.' değerlendirmesinde bulundu.
- Srebrenitsa'da ne oldu?
Srebrenitsa'nın 11 Temmuz 1995'te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birlikler tarafından işgal edilmesinin ardından BM bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar Sırplara teslim edildi.
Kadın ve çocukların Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmasına izin veren Sırplar, 8 binden fazla Boşnak erkeği ormanlık alanlarda, fabrikalarda ve depolarda katletti. Katledilen Boşnaklar o dönemde toplu mezarlara gömüldü.
Savaşın ardından kayıpları bulmak için başlatılan çalışmalarda, toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz'da Potoçari Anıt Mezarlığı'nda düzenlenen törenle toprağa veriliyor.
Srebrenitsa Kurbanları Londra'da Anıldı
İskoçya Bölgesel Hükümeti Başbakanı Sturgeon: 'Bugün, anmaların bu en hazininde, Srebrenitsa kurbanlarını saygıyla hatırlarken, farklılıkları kutlama, adaleti teşvik etme, nefret, hoşgörüsüzlük ve ön yargıyla her zaman, her yerde mücadele kararlılığımızı yinelemeliyiz' Bosna Hersek Saraybosna Kantonu Başbakanı Konakovic: 'Srebrenitsa, BM'nin en karanlık anlarından birine dönüştü'.