Su Içmek Için Susamayi Beklemeyin

Hava sicakliginda yasanan yogun artis vücutta da belirli degisimleri beraberinde getiriyor. Metabolizma, artan vücut isisini terleme ile dengede tutmaya çalissa da, asiri sicak havalarda yeterli olamiyor. Artan vücut isisi da basta beyin olmak üzere diger hayati öneme sahip organlara olumsuz yönde etki ediyor. Tüketilen besinlere oldukça dikkat edilmesi gerektigini belirten Beslenme ve Diyetetik Uzmani Bayram, özellikle kronik hastaligi bulunanlarin, yüksek sicak havalarda beslenmelerine daha çok dikkat etmeleri konusunda uyarilarda bulundu.

Su tüketiminde zorlanan kisiler için öneriler

Sivi, vücudun olmazsa olmazi. Özellikle yaz aylarinda daha da önemli hâle gelen sivi takviyesi, hayati bir öneme sahip. Terleme ile vücutta sivi, mineral ve elektrolit kaybi görülüyor. Sivi ve mineral kaybini önlemek için günde en az 2-2,5 litre su içmenin önemine deginen Bayram, “Su içmek için susamayi beklemeyin. Su tüketiminde zorlanan kisiler de, su içimini kolay hale getirmek için suyun içine taze meyve parçalari, nane, limon, zencefil, salatalik gibi yiyecekler ekleyebilirler. Soguk bitki çaylari, ev yapimi limonata, ayran ve maden suyu da sivi tüketimini artirmaya yardimci olabilir. Kahve, çay ve gazli içecekler su tüketme egilimini azalttigi için, vücutta sivi kaybinin yerine geçmeyecekleri unutulmamali. Yeterli sivi tüketiminin olup olmadigi idrar renginden anlasilabilir. Eger, idrar rengi renksize yakinsa sivi alimi yeterlidir fakat koyu sari ise sivi alimi yetersizdir, dikkat edilmesi gerekir” seklinde belirtti.

“Hem sagligi hem de çevreyi olumlu yönde etkiledigi kanitlanmis Akdeniz tipi beslenme”

Vitamin, mineral ve su içerigi yüksek sebze ve meyvelerin tüketimi sicak havalarda büyük önem tasiyor. Meyvenin fruktoz içerdiginin unutulmamasi gerektigini ve asiriya kaçilmasi hâlinde olumsuz sonuçlar dogurabilecegini belirten Bayram, “Sicak havalarda asiri yagli, baharatli ve sekerli besinlerden kesinlikle uzak durulmali. Kizartmalar, asiri yagli besinler ve sakatatlar yerine izgara, haslama ve bugulama seklinde yapilan yagsiz etler tercih edilmeli. Baligin da haftada minimum 2 kere tüketilmesine özen gösterilmeli. Asiri baharatli yiyecekler bagirsak hareketlerini artirabilir ve vücutta sivi kaybina yol açabilir. Bunlarin yerine sivi, vitamin ve mineral açisindan zengin sebze, meyve ve tam tahilli yiyecekler tüketilmelidir. Hem sagligi hem de çevreyi olumlu yönde etkiledigi kanitlanmis Akdeniz tipi beslenme buna en güzel örnek” dedi.

Aksam yemegi saatinin çok geçe birakilmamasi, mümkünse en geç saat 20.00 gibi yenmesi gerektiginin altini çizen Merve Bayram, “Uyumadan 2-3 saat öncesinde minik bir ara ögünle günün bitirebilecegini” dedi.

“Tüketilecek besinlerin güneste uzun süre bekletilmemesine dikkat”

Bayram, sözlerini söyle sonlandirdi:

“Gida güvenligi özellikle sicak günlerde daha da önemli bir hâle geliyor. Sicak havalarda özellikle et ve et ürünleri, tavuk, balik, yumurta, süt ve süt ürünleri içeren yiyecekler daha çabuk bozulmakta ve besin zehirlenmelerine yol açabilmekte. Tüketilirken kesinlikle dikkat edilmesi gerekiyor. Sebze ve meyveler iyice yikanmali. Ayrica, temiz olmayan su kullanimi ve bu sularda yikanan sebze ve meyvelerin tüketilmesi ishale yol açabilir. Tüketilecek besinlerin güneste uzun süre bekletilmemesine de dikkat edilmelidir.”