'Sürdürülebilir Balıkçılık İçin Yasa Dışı Faaliyetler Önlenmeli'

Doğal Hayatı Koruma Vakfı Türkiye: 'Balıkçılıkta sürdürülebilirliğin sağlanması için aşırı avlanmanın önlenmesi, uygun av araçlarının ve yöntemlerinin kullanımın sağlanması ve yasa dışı kayıt dışı ve kural dışı balıkçılık faaliyetlerinin önlenmesi gerekiyor'.

Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye, balıkçılıkta sürdürülebilirliğin sağlanması için aşırı avlanmanın önlenmesi, uygun av araçlarının ve yöntemlerinin kullanımın sağlanması, yasa, kayıt ve kural dışı balıkçılık faaliyetlerinin önlenmesi gerektiğini bildirdi.

WWF Türkiye'den balık av sezonuna ilişkin yapılan açıklamada, deniz ürünlerinin sorumlu tüketimi konusunda halkın bilgilendirilmesi ve teşvik edilmesinin, gerek balık stoklarının gerekse de balıkçılıkla geçinen insanların ekonomik sürdürülebilirliği açısından önem taşıdığı belirtildi.

Doğal kaynakların sürdürülebilirliği ve balıkçılık mesleğinin gelecek nesillere aktarılması için tüm paydaşları kapsayan bir ortak yönetimin talep edildiği açıklamada, dünya genelinde balık nüfuslarının yüzde 33'ünün aşırı avlandığına, yüzde 59'unda limitlerin sonuna gelindiğine ve son 10 yılda deniz balıkçılığının düşüşe geçen bir grafik izlediğine dikkat çekildi.

Gidişatın böyle sürmesi halinde, iklim değişikliği, kirlilik, aşırı avcılık gibi nedenlerle deniz ekosistemlerinde devam eden bozulma da hesaba katıldığında, dünyanın benzeri görülmemiş bir balıkçılık kriziyle karşı karşıya kalabileceğine işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Balıkçılıkta sürdürülebilirlik, bugün avlanan balık miktarını belli bir düzeyde tutarak bir sonraki dönemde de avlanabilecek balık bulunmasını garanti altına almak ve stokları bu şekilde yönetmek anlamına geliyor. Bu bağlamda, sürdürülebilir balıkçılık yalnız ekonomik değil, ekolojik ve sosyal içeriğe de sahip bir kavram. Zira balık, dünyada milyarlarca insan için yaşamsal öneme sahip bir besin kaynağı."

- "Deniz ürünleri sorumlu tüketilmeli"

Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü tarafından yayımlanan Balıkçılık Raporu'na göre, dünyada 3 milyar insanın, protein ihtiyacının en az yüzde 15'ini deniz balıklarından karşıladığı aktarılan açıklamada, bu verinin özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaşayan insanlar için bir protein kaynağı olarak balığın önemini ortaya koyduğu vurgulandı.

Açıklamada, "Balıkçılıkta sürdürülebilirliğin sağlanması için aşırı avlanmanın önlenmesi, uygun av araçlarının ve yöntemlerinin kullanımın sağlanması ve yasa dışı kayıt dışı ve kural dışı balıkçılık faaliyetlerinin önlenmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra, deniz ürünlerinin sorumlu tüketimi (doğru zamanda, doğru türlerin, doğru miktarda ve büyüklükte) konusunda halkın bilgilendirilmesi ve teşvik edilmesi, gerek balık stoklarının ve gerekse balıkçılıkla geçinen insanların ekonomik sürdürülebilirliği açısından önem taşıyor." denildi.

- "Yavru balık yemeyin"

WWF'in Deniz Ürünleri Rehberi'nde balık ürünlerinin satın alınması ve tüketimine ilişkin şu bilgiler verildi:

"Balığınızın sürdürülebilir balıkçılardan veya akuakültürden geldiğini gösteren MSC, ASC veya organik etiketli ürünleri tercih edin. Avrupa Birliği'nde aldığınız ürünün tam adını, nereden geldiğini, nasıl yakalandığını ve üretildiğini bilmek yasal hakkınız. Eğer etikette bu bilgiler yazmıyorsa, satıcınıza sorun. Eğer yanıt alamazsanız o ürünü satın almayın. Belli bir boydan küçük balıklar henüz olgunluğa erişmemiş ve ürememişlerdir. Balıkçınıza aldığınız balığın yetişkin olup olmadığını mutlaka sorun, siz de kontrol edin. Böylece balıkların üremesine fırsat tanımış olursunuz. Deniz ürünlerini tüketirken çeşitliliğe dikkat etmek deniz kaynaklarının üzerindeki baskının daha dengeli dağılmasını sağlar. Biyolojik çeşitlilik ekosistemleri güçlendirir. Tüketiminizi çeşitlendirmek hem eğlencelidir hem de denizlere yardım eder."

- "Yasa dışı balıkçılıkla daha etkin mücadele yapılmalı"

Açıklamada görüşlerine yer verilen WWF-Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli, denizlerimizdeki canlı yaşamın korunması ve denizel kaynakların sürdürülebilir kullanımı için ilgili taraflarla iş birliği içinde çalışmalar yaptıklarını ifade etti.

Türkiye'de son yıllarda artış gözlenen yasa, kayıt ve kural dışı balıkçılık faaliyetlerinin, denizel kaynakları tehdit ederek balıkçılık sektörünü olumsuz etkilediğini ve halkın yeterli miktarda sağlıklı su ürünlerine erişebilmesini engellediğini belirten Pasinli, şu değerlendirmede bulundu:

"Yasa dışı balıkçılıkla daha etkin mücadele için gerekli yasal düzenlemelerin ivedilikle hayata geçirilmesi, sektörün tüm paydaşları tarafından her platformda talep ediliyor. Bunun yanında, her yıl deniz kaplumbağaları, deniz memelileri, kuşlar, kıkırdaklı balıklar gibi çok sayıda deniz canlısı balıkçıların av araçları tarafından tesadüfi olarak avlanmakta ve zaman zaman da bu av araçlarına verdikleri zararla balıkçıların maddi kayıp yaşamasına neden olmaktadır. Denizlerimizi kirleten plastik atıklar balıklarla birlikte soframıza geri dönüyor."

Doğal kaynakların sürdürülebilirliğinin ve binlerce yıllık balıkçılık mesleğinin gelecek nesillere aktarılmasının, tüm paydaşları kapsayan bir ortak yönetim modeliyle mümkün olabileceğine işaret eden Pasinli, başta balıkçılık sektörü olmak üzere, kamu, bilim dünyası ve STK'ların el ele verip ortak sorunlara birlikte çözüm araması gerektiğini vurguladı.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile