Tabiatı Ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı

TBMM Avrupa Birliği Uyum Komisyonu, Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı'nı ele aldı.

TBMM Avrupa Birliği Uyum Komisyonu, Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı'nı tali komisyon olarak görüştü.

Meclis Avrupa Birliği Uyum Komisyonu, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Kasım Gülpınar başkanlığında toplandı.

Toplantıda, AB Müsteşar Yardımcısı Vekili Selçuk Bayraktaroğlu ile Orman ve Su işleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Nurettin Taş, komisyon üyelerine tasarıya ilişkin bilgi verdi.

Bayraktaroğlu, tasarının AB'nin çevre ve iklim değişikliği faslı kapsamındaki en önemli mevzuat çalışmalarından biri olduğunu söyledi. Tasarıyla AB'nin doğa koruma alanındaki temel düzenlemeleriyle uyum sağlanacağını belirten Bayraktaroğlu, faslın kapanış kriterleri açısından da önemli gelişme kaydedileceğini ifade etti.

Taş ise Natura 2000 Alanları belirleme çalışmalarını 2018'de bitirmeyi planladıklarını anlatarak, 'Bundan önceki Milli Parklar Kanununda, herhangi bir korunan alan ilan edilirken, yerel halkın görüşünün alınmasına ilişkin madde yoktu. Kanunla bunu getiriyoruz.' diye konuştu.

Komisyon, tasarıyla ilgili değişiklik önergelerini kabul ederek, bu önerilerini asli komisyon olan Çevre Komisyonuna vereceği raporda belirtecek.

Buna göre, kanunun amacının, 'Halkın tabiat hakkında bilinçlenmesine ve toplumun tabiatı korumaya yönelik katkılarını artıracak faaliyetlerin desteklenmesine, tabiatın, biyolojik çeşitliliğin, tabi değerlerin, jeolojik mirasın ve peyzajın korunmasına ve sürdürülebilir yönetime ilişkin usul ve esasları düzenlemek' şeklinde değiştirilmesi önerildi.

Tasarıdaki, 'Habitat Elverişli Koruma Seviyesi' ise 'Habitatın tabii kapsam alanı sabitse veya artıyorsa, uzun dönemde kendini devam ettirebilmesi için gerekli belli bir yapı ve işlev mevcut olup gelecekte varlığını sürdürme olasılığı varsa ve tipik türlerin koruma durumu elverişli ise bir habitat ve tipik türleri üzerindeki, türlerin bu habitattaki uzun vadeli tabii dağılımını, yapısını, işlevlerini sürdürmesini ve tipik türlerinin uzun vadede hayatta kalmasını etkileyebilecek tesirlerin toplamı' şeklinde tanımlandı.

'Sürdürülebilir kullanımı' tanımı ise 'Türlerin ve habitatların, biyolojik çeşitliliğin korunması dikkate alınarak ve alan kapasitesi ile popülasyon düzeyleri göz önünde bulundurularak varlığını sürdürebilecek ve geliştirebilecek şeklinde kullanımı' olarak değiştirildi.

Kanun kapsamında, korunan alanlarda, korunan alan kategorilerinin özellikleri veya bu alanlardaki izleme çalışmalarının sonuçları dikkate alınarak, gerekçeleri ortaya konmak suretiyle ve Bakanlıkça belirlenecek esaslar kapsamında, resen veya gerçek ya da tüzel kişilerin talebi üzerine yeniden değerlendirme işlemi başlatılabilmesi de öneriler arasında yer aldı.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile