Tbmm İnsan Hakları Alt Komisyonu Coşkun Üsterci'yi Dinledi
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde, terör ve şiddet olayları kapsamında yaşam hakkı ihlallerinin incelenmesi amacıyla kurulan alt komisyon, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Coşkun Üsterci`yi dinledi.
Üsterci`nin özgeçmişini okurken , 12 yıl cezaevinde kaldığını belirten Komisyon Başkanı Naci Bostancı , kendisinin de 1 yıl cezaevinde yattığını söyledi . Sunumunda , insanların çok büyük insan hakları ihlallerine uğradıklarını ve bunun sonucunda travmalar yaşadıklarını ifade eden Coşkun Üsterci , bu travmayla baş etmek için öncelikle hakikatin ortaya çıkması gerektiğini vurguladı .
Üsterci , insanların kayıp olan yakınının cesedini alıp gömememesi ve arkasından yasını yaşayamamasının çok ağır travmatik sonuçlara neden olduğunu anlattı . Üsterci , devletin insan hakları ihlallerini kayda alan bir çalışma yapmadığını savunarak , 1990`lı yılların başlarının , yaşam hakkı ihlallerinin yoğun olarak yaşandığı bir dönem olduğunu iddia etti . Üsterci , ``1992-1993-1994 yıllarında , faili meçhul cinayetler , yargısız infazlar , gözaltında ya da cezaevinde hayatını kaybetme var . `` dedi .
Zamanaşımı süresinin , yaşam hakkı ihlallerine ilişkin suçlarda uygulanmaması gerektiğini ifade eden Üsterci , 1992-1993`teki faili meçhullere ilişkin dosyaların , eğer hemen soruşturulmazsa , zamanaşımı nedeniyle ortadan kalkacağını ileri sürdü . Üsterci , Susurluk Raporu`nda da 1990`lı yılların başına özel bir gönderme yapıldığını belirterek , ``Bu yıllarda neden arttığına baktığımızda , karşımıza Kürt sorunu çıkıyor . Devlet , kontrgerilla ve harp yöntemlerine yönelince ağır hak ihlalleri yaşanmaya başlıyor . `` görüşünü savundu .
" FAİLLER HUKUKUN KENDİLERİNE DOKUNMAYACAĞINA O KADAR EMİNLER Kİ CESETLERİ BAHÇEYE GÖMÜYORLAR "
Türkiye İnsan Hakları Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Üsterci , BM Kayıplar Sözleşmesi`ni 2011 yılı itibariyle 88 ülkenin imzaladığını , 25 ülkenin de parlamentolarından geçirerek onayladığını dile getirerek , Türkiye`nin de bu sözleşmeyi bir an önce imzalaması gerektiğini söyledi .
Üsterci , TCK`da zorla kaybettirmeyi yasaklayan ve ceza veren bir hüküm olmadığını , Türkiye`nin bu sözleşmeyi kabul etmesi durumunda bu tür suçlara ceza geleceğini anlattı .
Diyarbakır İçkale`de bulunan kemikler konusuna değinen Üsterci , ``Kemikler , JİTEM`in bulunduğu yerin bahçesinde bulunuyor . Failler o kadar pervasızlar , hukukun kendilerine dokunmayacağına o kadar eminler ki cesetleri uzağa değil hemen oraya gömüyorlar . Bu kazılarla , birtakım hayaletlerin ortaya çıkmasına yol açılıyor . Kayıpların bulunmasındaki bir amaç da onların usulüne uygun olarak gömülmelerini sağlamak . `` dedi .
Coşkun Üsterci , bu meselenin önemli olduğunu ifade ederek , ``Bu meselenin üzerine niye gidiyoruz- Artık bunlar son bulmalı , barış ve refah içinde yaşamalıyız . `` diye konuştu .
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da ``Sayın Üsterci , burada anlattıklarını Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde anlatsa hakkında işlem başlatılır . `` diye konuştu .
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün ise Yunanistan`ın , Kıbrıs Barış Harekatı`nda 550 Rum`un kaybolduğunu iddia ettiğini ve bu yüzden Türkiye`nin BM Kayıplar Sözleşmesi`ni imzalamadığını söyledi . Aygün , aynı harekatta 500 de Türk askerinin kaybolduğunu ifade etti .
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat da Üsterci`ye yönelik , ``Diyarbakır`da o kemiklerin bulunduğu yere gittim , kemiklerin resimlerini gördüm , üst üste gelişi güzeldi . Siz `JİTEM yaptı` dediniz ve beni şaşırttınız . O kemiklerin bir arada olmasının bir nedeni olabilir , toprak kaymış olabilir , başka bir şey olabilir . Her türlü alternatifi düşünerek konuşmalıyız . `` dedi .
Bunun üzerine Üsterci , o açıklamayı bir ``ihtimal`` olarak yaptığını ifade etti . Eronat , vakfın , terör örgütünün yaptığı faili meçhulleri de araştırıp araştırmadığını sorarak , ``Benim tespitlerime göre , rakam yaklaşık 4 bin . Bir parti 17 bin rakamını dile getiriyor , demek ki bir balon uçuruyor . `` dedi .
Üsterci de faili meçhullerin sayısının 6-7 bin civarında olduğunu tahmin ettiğini belirterek , kuruluş amaçlarına göre , devletten kaynaklı kayıpları araştırdıklarını söyledi .