Devlet, asrın felaketinin açtığı ağır yaraları sarmak için ilk andan itibaren sahaya sürdüğü tüm gücünü sarf etmeyi sürdürüyor.
DEPREM PARALARI MAAŞA
1999 Marmara Depremi ile ilgili en çarpıcı gerçek Mehmet Ali Birand'ın hazırlayıp sunduğu 32. Gün programında dile getirilmişti.
Birand'ın belgeselinde deprem sonrası Bülent Ecevit'in 'uyandırılmaya kıyılamadığı' anlatılıyor.
Deprem afeti için toplanan nakdi yardımların memur maaşlarını ödemede kullanılması da büyük sansasyona yaratmıştı.
Oysa 11 ilimizi derinden etkileyen asrın felaketinde devlet ilk andan itibaren olay yerindeydi.
Bugün gelinen noktada maaşların ödenmesinde bir aksama olmadığı gibi, deprem bölgesindeki memurların maaşları vaktinden önce ödendi.
85 SAATTE İKİ DEFA GİTMİŞTİ
Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, deprem bölgesinde devletin hizmet ettiğini anlatmak için, o dönem Bayındırlık ve İskan Bakanı olan ve bugün İyi Parti Milletvekili olan Koray Aydın'ı göstererek, 'Bayındırlık Bakanı buraya ikinci defa geliyor.
Kaç saat içinde? 85 saat içinde' ifadelerini kullanmıştı. Bugün ise bütün bakanlar, deprem bölgesinden bir an bile ayrılmaksızın vatandaşın yanında yer alıyor ve yönettikleri kurumların tüm imkanlarını seferber ediyor.
DEVLET SAHADA
Asrın felaketinin akabinde AFAD'dan jandarmasına itfaiyesinden STK'larına kadar devlet tüm kurumlarıyla bölgedeydi.
216 bin 347 afetzede bölgeden tahliye edilirken, 38 vali, 160 mülki idare amiri, 19 AFAD üst yöneticisi ile 68 il müdürü, uluslararası yardımların koordinasyonu için de 13 büyükelçi ve 17 Dışişleri Bakanlığı personeli bölgede görevlendirildi.
Afet bölgesinde 300 bin 819 çadır kuruldu, 12 bin 513 iş makinesi ve 54 bin 297 konteyner sevk edildi, 352 mobil mutfak, 86 ikram aracı, 38 mobil fırın hizmet vermeye başladı. 26 gemi ile 121 helikopter ve 75 uçak bölgede görev yapıyor.
Tek bakan değil tüm kabine bölgede
17 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı olan Demirel, “Bayındırlık Bakanı 85 saatte iki kez bölgeye geldi” diyerek övünmüştü. Bugün ise tüm bakanlar ilk günden beri bölgede vatandaşları bir an bile yanlız bırakmadı. Devlet ve millet el ele ilk andan itabaren depremin yaralarını sarmaya çalıştı.
