Tepebaşı'ndaki Cumhuriyet Dönemi Kültürel Eserler

İhlas Haber Ajansı Eskişehir Bölge Müdürlüğü ziyaretinde yaptığı açıklamada, Tepebaşı bölgesinde özellikle Cumhuriyet döneminin sektörel mimari eserleri bulunduğunu belirten Başkan Ataç, bunlar arasında bacalar, tren garı, demiryollarının binaları ve kiremit fabrikaları gibi eserler olduğunu anlattı. Mesela; şeker fabrikasının Bauhous modeli mimarisiyle yapıldığını söyleyen Ataç, “Bunun gibi 100’ün üzerinde tescilli binamız vardır. Şuanda bizim belediyenin oturduğu bölge eski fabrikalar bölgesi olduğu için bu binaların çoğunlukta orada olması bilinir. Bölgede plan yaparken ve plandan sonra o tescilli binaların korunmasıyla ilgili kentsel tasarım projesi de uygulanıyor orada. 100 hektarlık alana Türkiye’nin en büyük kentsel tasarım uygulaması ordadır. Zaten o bölgeyi biz Eskişehir’in yeni merkezi olarak nitelendirdik ve onun üzerine çalıştık. Yani orada bir inşaat yapılacağı zaman hem Kültür Tabiat Varlıklarından hem de belediyenin denetiminden geçer. İkili denetimle yapılır. Tabi orası zaten bizim yüz akımız olan bir bölge oldu. Bugün Eskişehir’de insanların çok özendiği ve severek geldiği bir bölge haline geldi” dedi.

Ataç, ilk kiremitin Tepebaşı’nda 1927 yılında yapıldığını anlatarak, “Tepebaşı’nın o toprağıyla yapılan bu çalışmalar, bence bir kent kimliğidir. Çünkü o dönemi ekonomisinde 3’üncü sırada itici güç olarak toprak sanayi var. Ve bizim Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu yapmamızın en büyük nedeni de bu kil, Yani bu toprağın özelliğinin olmasıdır” şeklinde kaydetti.



Yeni dönem yine yüzümüz Avrupa’ya dönük olacak

Bugünlere kadar gelen ve farklı bir belediyecilik anlayışla belediyecilik yaptıklarını, Avrupa Komisyonu projeleri, yenilenebilir enerji projeleri gibi bugünün teknolojisine dönük önemli çalışmalarımız olduğunu anlatan Başkan Ahmet Ataç, “Burada tabii ki belediyedeki çalışma arkadaşlarımız çok önemli rolü var. Özellikle genç nesil belediyecilerimiz gerçekten dünyaya farklı bir gözle bakıyorlar. Ve bu sayede Tepebaşı, Avrupa’da tanınır hale geldi. Gelecek dönemde de eğer devam edersek yine yüzümüz Avrupa’ya dönük olacak. Yani Avrupa projeleriyle yoğun ilgileneceğiz. En son bir kuluçka merkezi açtık. Berlin’deki Treptow-Köpenick Belediyesi ile ortak bir projemizdir. Oradan yine bir 50 bin Euroluk hibe ile o merkezi açtık. Merkezde, gençlere, kadınlara ve mültecilere sosyal girişimcilik çalışmaları yapılıyor. Dışarıdan gelen mentorlarla bilgilendirme ve eğitimleri yapılıyor. Belirli saat ve zamanın içerisinde eğitimlerini alıyorlar sonra sertifika ile sonlanıyor. Bu Türkiye’deki belediyelerde yapılan ilk çalışma. Bundan sonra buna benzer birçok çalışmamız olacak. Bugüne kadar girdiğimiz her projeyi de başarıyla sonlandırdık.

Benim bakış açım biraz farklı

Açıklamasında, “Benim siyasete ve belediyeciliğe bakış açım biraz farklı” diyen Başkan Ataç, şunları belirtti;

“Tabii bir siyasi parti çatısı altında seçimlere giriyorsunuz, o atmosferde tabi siyaset yapılıyor. Ama seçimden sonra siyaseti duyan pek olmaz zaten. Çünkü hizmeti eşit ve tarafsız gözle dağıtmamız gereken bir şey. Çünkü herkesin hakkı, devletin parasında herkesin payı var. Bundan dolayı dediğim gibi hizmeti eşit dağıtma konusunda çok hassasiyet gösteriyoruz. Mesela bizde 91 tane mahalle var. Her mahallenin aynı değerde olması mümkün değil. Bunu kimse yanlış anlamasın insanı değer anlamında söylemiyorum. Merkez mahallelerde veya bir yerde bir tarih varsa oranın değeri çok farklı noktalara gidebiliyor."