TGDF Genel Sekreteri Taranoğlu Açıklaması

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Genel Sekreteri Ersin Taranoğlu, diş çürümeleri üzerinde şekerin etkileri konusunda yapılan son çalışmaların sakarozun, tek başına diş çürümesinin esas nedeni olarak kabul edilemeyeceğini ortaya koyduğunu bildirdi.

Taranoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, nişasta bazlı şeker olarak bilinen mısır şurubunun Amerika'da FDA ve Avrupa Birliği ülkelerinde de EFSA tarafından onaylanıp, tatlılaştırıcı olarak uzun yıllardır kullanılan bir ürün olduğunu belirtti.

"Mısır şurubunun içerdiği fruktozun, sakarozun ağızda parçalanmasıyla oluşan fruktozdan farklı' olduğunu iddia etmek hiçbir bilimsel dayanağı olmayan safsatadan ibarettir" görüşünü savunan Taranoğlu, mısır şurubundaki fruktozun, pancar şekerinin yenmesiyle oluşan fruktozun da aynı etkiyi göstereceğini ifade etti.

Taranoğlu, nişasta bazlı şeker şuruplarının glikoz ve fruktoz şurubu olmak üzere iki temel grubu bulunduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Glikoz şurubunun içerdiği glikozun bir kısmının fruktoza dönüştürülmesiyle ülkemizde 'izoglikoz' adı verilen fruktoz içeren ürünler elde edilmektedir. Diş çürümeleri üzerinde şekerin etkileri konusunda yapılan son çalışmalar, diş çürümelerine neden olduğu yaygın kanısı olan sakarozun, tek başına diş çürümesinin esas nedeni olarak kabul edilemeyeceğini ortaya koymuştur. Şeker, diş çürümesinde ağız bakterileri, salya, diş minesi, gıda maddeleri hassasiyeti gibi faktörlerle etkili bir faktördür ancak tek faktör değildir.

Ağız hijyenine dikkat edilmesi durumunda alınan şeker miktarı ne olursa olsun diş çürümesi gözlenmemektedir. Oysa diş hekimleri olarak düzenli diş fırçalama önerisi getirilseydi topluma daha doğru bilgi iletilmiş olurdu. Hiç diş fırçalamayan bir kişinin dişleri zaten risk altındadır. Hem şeker hem de glikoz ve fruktoz içeren mısır şurubunun fırçalanmayan dişler üzerindeki zararı aynı düzeyde olacaktır."

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile